20. Hukuk Dairesi 2014/7800 E. , 2015/417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... 06/11/2007 tarihli dava dilekçesiyle, dava konusu taşınmazlara Eylül 1971 tarih ve 14 no"lu tapu kaydı ile malik olduğunu ve taşınmazları bu tapu kaydına dayanarak köy senedi ile davalıların murisi ..."e sattığını, ancak, satış bedelinin bir kısmını tahsil edemediğinden davalıların mülkiyeti kazanamayacağı iddiasıyla, davalıların taşınmazdaki müdahalelerinin önlenmesi istemiyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmış, davanın devamı sırasında yörede arazi kadastrosu yapılarak davalı taşınmazlara tutanak düzenlenmesi nedeniyle, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, tutanaklar ile birleştirilmiştir.
Yörede 2008 yılında yapılan kadastro sırasında, ... İli, .... İlçesi, .... ... Mahallesi 519 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar, malik haneleri boş bırakılması gerekirken, fındık bahçesi vasfıyla davalı ... mirasçıları adına müştereken tespit görmüştür.
Mahkemece, taraflar arasındaki borç ilişkisinin mülkiyetin devrine engel teşkil etmeyeceği, ayrıca, Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi ile öngörülen 10 yıllık sürenin dolması ile davacının dayandığı tapu kaydının geçerliliğini yitirdiği gerekçesi ile diğer parseller aynı kalmak üzere, 519 ada 5 sayılı parselin niteliği bahçe olarak değiştirilerek ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/10/2013 tarih ve 2013/4879 - 9395 sayılı bozma kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tespitinden önce genel mahkemelerde dava bulunduğundan, 3402 sayılı Kanunun 27 ve 28. maddelerine göre, malik hanesi açık olması gerekirken yanlışlıkla doldurulmak suretiyle tesbit tutanağı düzenlenmiştir. Ancak, kanun gereği malik hanesi boş sayılacağından ve sınırda 412 ada 1 nolu orman parseli bulunduğundan, aynı Kanunun 30/2. maddesi gereğince kadastro hâkiminin gerekli incelemeyi re"sen yaptıktan sonra, gerçek hak sahibini belirleyerektescil kararı vermesi gerekir.
Öncelikle, mahkemece Hazine ve Orman Yönetimi davaya dahil edilerek taraf oluşturulmalı, ondan sonra işin esasına girilerek, dava konusu taşınmazların tespitine esas alınan Eylül 1971 tarih ve 14 no"lu tapu kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile ve kadastro sırasında revizyon gördüğü parsellerle birlikte getirtilip dosyaya konulmalı, taşınmazların bulunduğu köyde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı sorularak buna göre taşınmazın ormanla ilişkisi belirlenmeli, öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun saptanması halinde, ormanlardan tapu ve zilyetlik yoluyla yer kazanılamayacağından ve ormanlarda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinden taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmeli, orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, dava konusu parsellere revizyon gören tapu kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile ve kadastro sırasında revizyon gördüğü parsellerle birlikte getirtilip, dayanak tapu kaydı sınırları mahalli bilirkişi yardımıyla 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince zemine uygulanarak, zeminde kapsamı belirlenmeli, sınırda orman olduğundan,
aynı Kanunun 20/C maddesi gereğince tapunun miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmeli, miktar fazlasının sınırdaki ormandan açıldığı kabul edilmeli, sınırlarda adları okunan komşular çizilecek kroki üzerine kadastro tespit malikleri ile bağ kurularak yazılıp, keşfi izleme olanağı saptanmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, tapu kaydının, dava konusu parsellere uymadığı belirlendiği takdirde, taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı ve zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmalı, ziraî bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır." şeklindedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ..."in davasının reddine, Orman Yönetimi ve Hazinenin davalarının kısmen kabulüne,
519 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına;
519 ada 2 sayılı parselin orman ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 14.400,25 m² kısmı ile, 519 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 1.417,06 m² ve (C) harfi ile gösterilen 674,80 m² kısmınının orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline,
519 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 5.589,31 m² kısmının;
519 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 3.386,55 m² kısmının;
519 ada 3 parsel ile 519 ada 5 parsel sayılı taşınmazların ... mirasçıları adlarına tespit ve tesciline,
519 ada 5 parsel üzerinde bulunan bir katlı evin davalı ..."e aidiyetinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesine,
519 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde bulunan taşınmaz üzerindeki evin Mevlüt oğlu Ahmet Öztürk"e aidiyetine ilişkin şerhin iptal edilerek Ali oğlu ..."e aidiyetinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunu ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre orman kadastrosu yapılarak 03/04/2008- 05/05/2008 tarihleri arasınde ilân edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu raporlarına göre, çekişmeli 519 ada 1 sayılı parselin tamamının, 519 ada 2 sayılı parselin (A), 519 ada 4 sayılı parselin (A) ve (C) harfli bölümlerinin orman sayılan; 519 ada 2 ve 4 sayılı parsellerin (B) harfi ile gösterilen bölümü ile 3 ve 5 sayılı parsellerin tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/01/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.