Davacı, 1.9.1988 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalası olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2- Dava, davacının 01.09.1989 ile dava tarihi olan 18.04.2005 tarihleri arasında S.S.K."na tabi zorunlu sigortalı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Yapılan incelemede, davacının davalı Kurumca re"sen 01.09.1988 tarihi itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, 03.04.1995 tarihinde terk bildirgesi verdiği, ihtilaflı dönemde S.S.K. hizmet cetvelinden 01.08.1989-16.07.1991 tarihleri arasında 624 gün, 01.01.1995-30.01.1995 tarihleri arasında 30 gün zorunlu sigortalı olarak çalışmasının bulunduğu, davalı Kurumca sigortalı olduğunun öğrenilmesi üzerine sigortalılığının 31.07.1989 tarihinden itibaren terkin edildiği, 27.02.1996 tarihinde prim ödemesi dikkate alınarak 01.03.1996 tarihinde sigortalılığın yeniden başlatıldığı , davacının 01.09.1988-31.07.1989, 01.03.1996- 18.04.2005 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu davalı Kurumunda kabulünde olup bu süre yönünden ihtilaf çıkarılmadığı, davacı adına tapuda kayıtlı zirai arazi bulunduğu, davacının sattığı ürün bedellerinden 07.04.1995, 26.04.1996, 21.03.1997, 07.05.1998, 25.05.1999, 11.05.2001, 13.05.2002 tarihlerinde tevkifat yolu ile prim kesintisi yapıldığı, 19.02.1996- 04.04.2005 tarihleri arasında prim ödemelerinin bulunduğu görülmektedir. Dairemizin ve giderek Yargıtay"ın yerleşmiş görüşleri, Tarım Bağ-Kur sigortalısının kısa süreli olarak S.S.K."na tabi çalışmasının tarım faaliyetinin devamına engel olmayacağı yönünde ise somut olayda davacı 01.08.1989- 16.07.1991 tarihleri arasında 624 gün sürekli bir biçimde S.S.K."na tabi olarak çalıştığından ve primleri ödendiğinden davalı Kurumca sigortalılığın 31.07.1989 tarihi itibariyle ilişkin işlem doğru olmakla tarım Bağ-Kur sigortalılığında geriye doğru tescil mümkün bulunmadığından 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın başlatılabilmesi için doğrudan prim yatırılması veya aynı Yasa"nın 36. maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yoluyla prim kesintisi yapılması gerekmekte olduğundan davacı zorunlu S.S.K. sigortalılığının sona ermesinden sonra ilk olarak 07.04.1995 tarihinde ürün bedelinden prim kesintisi yapıldığından mahkemece bu tarihi takibeden aybaşı olan 01.05.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının prim ödemesi bulunmayan 16.07.1991 - 31.12.1994, 30.01.1995- 01.05.1995 tarihleri arasındaki süre de Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum"un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.