MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Olay tarihinden bir süre önce sanığın müştekinin oğluyla asker arkadaşı olması nedeniyle zaman zaman telefon ile görüştükleri, daha sonra bir ara sanığın müştekinin oğlunu arayarak elinde altın bulunduğunu, bunu piyasaya sürmek istediklerini söylemesi üzerine babası olan müştekiye durumu anlattığı ve müştekinin de kabul ettiği, 24/09/2009 tarihinde arkadaşları ve akrabaları olan tanıklar ..., ... ve ... ile birlikte müştekinin Elazığ"dan yola çıkarak İzmir"e geldikleri, yolda gelirken zaman zaman sanık ..."ın kullandığı telefon ile görüştükleri, İzmir ili Buca ilçesi Hasanağa parkına geldiklerinde kendisini sanığın kardeşi olarak tanıtan kimliği tespit edilemeyen Ahmet isimli şahıs ile görüştükleri, altınlar için kendilerini dayısı olduğunu söylediği kimliği tespit edilemeyen şahıs ile buluşturduğu, müştekiye 4 adet altın çıkartıp verdikleri, kuyumcuya götürerek bu altını gösterdiği, altının gerçek olduğunun söylenilmesi üzerine yaptıkları pazarlık sonrası Suriye yapımı olduğu söylenilen altınlar için 170.000 TL vererek satın aldığı, sözü edilen paranın Elazığ"dan İş Bankası aracılığıyla ... adına havale edilip daha sonra buradan çekilerek şahıslara verildiği, parayı aldıktan sonra şahısların altınları getireceğini söyleyerek müşteki ve tanıkların yanından ayrıldıkları ve bir daha geri gelmedikleri bu şekilde sanığın önce müştekiyi arayarak kurgu halinde onu İzmir’e gelmesini sağladığı ve kimliği belirsiz şahıslarla birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde menfaat temin ettiği bu şekilde atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
Sanığın savunmaları, müşteki ve tanıkların beyanları, banka dekontu, HTS kayıtları, ayrıca sanığın eyleminin uzlaştırma kapsamında kalması nedeniyle usulüne uygun olarak yapılan uzlaştırma işleminde; uzlaştırmanın gerçekleşmediğine dair raporun da göz önünde bulundurularak dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkemece verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, müşteki ve tanıkların sanığın telefon üzerinden yönlendirmesi ile sanığın kardeşi olduğunu iddia ettiği Ahmet isimli ve dayısı olduğu iddia edilen kimliği belirsiz şahıslarla görüşüp parayı bu kişilere teslim edilmiş olması karşısında müşteki ve tanıkların sanığı teşhis edememelerinin suçun sübutu açısından gerekli olmaması karşısında bu husutaki tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sanığın atılı suçu işlemediğine dair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.