MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 155, 62, 50 ve 52. maddeleri uyarınca mahkûmiyet


Güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda, dosyanın tevdi edildiği uzlaştırma bürosunca yapılan işlemlerin tarafların uzlaşmamaları nedeniyle sonuçsuz kaldığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, şikâyetçiye ait römorku aldıktan sonra iade etmeyerek güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin anlaşıldığı olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Şikâyetçinin zararının giderilmediğinden bahisle etkin pişmanlık ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmamasına karar verilmişse de; sanığın gerek yargılama sırasında gerekse de temyiz dilekçesinde, römork ile pulluğu şikâyetçinin yeğeni aracılığıyla iade ettiğini, iade ettiğinde şikayetçinin oğlu Aydın, torunu Mehmet’in de olduğunu belirtmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, , ... ve ...’ın tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak, suça konu malzemelerin iade edilip edilmediği, iade edildiyse, tamamının mı bir kısmının mı iade edildiği ile iadenin ne zaman yapıldığı, yine vefat eden şikayetçi tarafından sanık aleyhine açılmış tazminat davası bulunup bulunmadığı araştırılıp, varsa ilgili dosyanın getirtilerek, denetime elverişli olacak şekilde onaylı bir örneğinin dosya arasına alınmasından sonra, TCK’nın 168 ve CMK’nın 231. maddelerinin uygulanması için aranan diğer şartların da oluşup oluşmadığı karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-5237 sayılı Kanun’un 155/1. maddesi gereğince hüküm kurulmasına rağmen, temel cezanın belirlendiği sırada sevk maddesinin yalnızca TCK’nın 155. maddesi olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 26.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.