20. Hukuk Dairesi 2014/8136 E. , 2015/475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında Kumköy Köyü 120 ada 8 parsel sayılı taşınmaz 14835,36 m² yüzölçümüyle beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, bu parsel ve üzerindeki iki adet kargir ev ve depo 1985 yılından itibaren Mehmet kızı ..., bu parsel üzerindeki (A) harfiyle gösterilen kargir ev 1985 yılından itibaren ... oğlu ... kullanımında olduğu yazılmak suretiyle zeytinlik niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili, 120 ada 8 sayılı parsel ile birlikte bu taşınmazdan yol ile ayrılan ve orman tahdidi içinde gösterilen 36112 m²"lik bölümün öncesinde ...’a ait olup onun ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği, 120 ada 8 sayılı sayılı parsel üzerinde üç binanın olduğu ikisinin mirasçı iki erkek çocuk, birinin ise murisin eşi ... ile vekil eden Melek’e ait olduğu iddiasıyla 120 ada 8 sayılı parselin kullanıcı tespitinin ve tahdit içine alınma işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemenin birleşen 2010/16 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili, 120 ada 8 sayılı parselin 30/07/1985 tarihli senet ile 10.000 m²"lik bölümünün Necla Yılmaz’dan müvekkilinin satın alındığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davacıların davasının reddine, çekişmeli 120 ada 8 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından 120 ada 8 parsel yönünden satış senedi ile taşınmaz teslim edilmediğinden davanın reddi kararının doğru olmadığı, tahdit içinde kalan bölüm yönünden ise gerekçe bölümünde hiçbir açıklama yapılmadığı gibi niteliğinin de araştırılmadığı, davacı ... tarafından ise delillerinin yöntemince toplanmadığı iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosuna itiraz ve orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1965 yılına yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 1984 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması ile evvelce sınırlandırması yapılmış ormanlar ile 1744 sayılı Kanunun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmayan yerlerde 2896 sayılı kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece davacıların davalarını ispat edemedikleri gerekçesiyle 120 ada 8 sayılı parsele yönelik davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki, HMK’nuna göre tanıklar hakkındaki hükümler aynı zamanda yerel bilirkişiler hakkında da uygulanır. HMK’nun 261/1. fıkrasına göre tanıklar, hâkim tarafından ayrı ayrı dinlenir ve biri dinlenirken henüz dinlenmemiş olanlar salonda bulunamazlar. Tanıklar
gerektiğinde yüzleştirilir. Alınan hüküm gereğince tanıkların ayrı ayrı dinlenilmesi öngörüldüğüne göre, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişilerin de keşif yerinde ayrı ayrı dinlenilmeleri gerekmektedir. Somut olayda ise; 05/11/2012 günlü keşifte tespit bilirkişiler ..., ... ve ...’in aynı anda birlikte dinlenilmeleri anılan usûl hükmüne aykırıdır. Bundan ayrı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları, taşınmazı kimin ne zaman kullanmaya başladığı, kaç yıl ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı olarak açıklattırılmamış olması nedeniyle yeterli olmadığı gibi, taraf tanıklarında keşifte dinlenmemiş olması doğru olmamıştır.
Ayrıca, davacı ..., ... Köyü 120 ada 8 sayılı parselin kullanım durumuna itiraz ettiği gibi bu parselin güneyinde bulunan yoldan sonra gelen 36112 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasını istemiştir. Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda itiraz edilen bölümün 1965 yılında yapılan orman tahdidinde orman olarak sınırlandırıldığı, sonraki uygulamalarda ise, taşınmazın tahditteki niteliğinin değişmediği bildirilmiştir. 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen askı ilânı süresi içinde açılacak orman kadastrosuna itiraz davalarına bakma görevli kadastro mahkemesine ait olup, somut olayda bu süre çoktan geçtiğinden, mahkemece bu bölüm hakkında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
120 ada 80 sayılı parsele yönelik davada mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için yeniden yapılacak keşifte, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişileri ile birlikte taraf tanıkları çekişmeli taşınmaz başında dinlenerek çekişmeli taşınmaz ve üzerindeki muhdesatın zilyetliğinin kök muris Bali Yıldız tarafından gelini ...’a teslim edilip edilmediği, Bali Yıldız’ın davalı ...’la birlikte oturup oturmadığı, oturmuş ise ne kadar sürdüğü, Bali Yıldız ölünceye kadar taşınmazı kimin kullandığı, ölümünden sonra taşınmaz ve muhdesatının kimin tarafından kullanıldığı ayrıntılı olarak sorulup oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ... ve ...’ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.