11. Hukuk Dairesi 2014/10579 E. , 2014/20208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/03/2014 tarih ve 2012/356-2014/93 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı limited şirketin %50 hissedarı olduklarını, davalının ise diğer %50 hissenin sahibi ve aynı zamanda şirket müdürü olduğunu, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen şirketin mali durumuna ilişkin ortaklar kurulu toplantısının yapılmadığını, davalının münferiden imza yetkisini kullanarak şirketi zarara sokan işlemler yaptığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında şirket uhdesinde kalan dairelerin düşük bedeller gösterilerek satıldığını, şirket bilançolarında inşaat maliyetlerinin yüksek satış bedellerinin düşük gösterildiğini, bu şekilde şirket ve müvekkillerinin zarara uğratıldığını belirterek davalının müdürlük görevinden azledilmesine, şirkete kayyım atanmasına, şirket zararının tespitine, zararın ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında dava değerinin 635.000,00 TL olduğunu açıklamış, yine 25/11/2013 havale tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek 682.378,00 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile şirkete ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, şirket ortağı ve müdürü ..."ün vefatı üzerine davacıların şirkete ortak olduklarını, sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurul kararı alınması gerektiğini, davacıların davada taraf ehliyetlerinin bulunmadığını, gönderilen ihtarnamelerden sonra iki defa ortaklar kurulu toplantısı yapıldığını, ancak herhangi bir talepte bulunulmadığını, satış sözleşmelerin davacıların murisinin sağlığında yapılmış olup, murisin sözleşmelerden haberdar olduğunu, zarar doğurucu hiçbir eylemin bulunmadığını belirterek davanın istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının daire satışlarını rayiç bedellerinden toplam 482.379,32 TL daha düşük fiyata gerçekleştirdiği, satış sonucu elde edilemeyen eksik bedelin satış bedelinin %53"üne tekabül ettiği, bu oranın ticari risk ile açıklanabilecek bir oran olmadığı, tarafların
hissedar olduğu şirketin zarara uğradığı, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunduğu, davacıların veya murislerinin satıştan ve satış bedellerinden haberleri olduğuna dair bir delil sunulmadığı, satış bedellerinin ortaklar genel kurulunda görüşülerek davalının ibra edildiğine dair bir toplantı tutanağının da bulunmadığı, yargılama devam ederken davalının müdürlük görevinin sona erdiği, bu yöndeki talebin konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 482.379,32 TL"nin 02/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile şirkete verilmesine, davalının şirket müdürlüğünden azline yönelik talebin konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 24.713,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ... Soyludan alınmasına, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.