22. Hukuk Dairesi 2014/35892 E. , 2016/6287 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı, ikramiye, yıllık izin, ücret farkı ile yemek ve yol ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, kesinleşen işe iade davası üzerine başvurusuna rağmen işverenin işe başlatmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, iş başlatmama tazminatı, ikramiye, yıllık izin, ücret farkı ile yol ve yemek ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davacının iddialarının dayanağı bulunmadığından reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ücret farkı yol ve yemek ücreti dışındaki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Hüküm altına alınan alacakların ıslah dilekçesi ile talep edilemese dahi artırılan kısımlarına faiz uygulanıp uygulanmayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı 23.09.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını bilirkişi raporuna göre artırmış fakat ıslah edilen kısımlara ilişkin olarak faiz talebinde bulunmamıştır. Islaha konu usul işlemi dava dilekçesi olup, davacının dava dilekçesindeki diğer unsurların aynen devam ettiği yönünde iradesinin mevcut olduğu, bunun ayrıca ve özel olarak belirtilmesinin gerekmediği kabul edilmelidir. Dava konusu miktarın artırılması suretiyle davanın kısmen ıslahı ile ek dava bazı yönlerden benzerlik gösterse de, esas itibariyle farklı müesseseler olduklarından ıslahla ilgili sorunların yine ıslah müessesi çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla kısmi ıslahla ortaya çıkan hukuki sorunların ek dava müessesi ile çözümlenmesi her zaman doğru olmaz. Bu bağlamda temerrüt dolayısıyla faizin başlangıcı ve zamanaşımına ilişkin sorunların çözümü yönünden kısmi ıslah ile ek dava paralellik göstermekte ise de ek davada faize karar vermek için gereken talep şartı kısmi ıslahta aranmamalıdır. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinde faiz istenmiş olması kaydıyla miktar artırmak suretiyle yapılan kısmi ıslahta ayrıca faiz istenmesi gerekmez. Hal böyle olunca, ıslah edilen alacak miktarları yönünden de faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi yanlış olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasında sıra numraları ile yazılan ikinci, üçüncü ve dördüncü bentlerin silinerek yerlerine;
“2-İhbar tazminatının 20,00 TL brüt tutarına dava tarihinden, 884,09 TL brüt tutarına ise 23.09.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek olan kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Yıllık izin ücretinin 20,00 TL brüt tutarına dava tarihinden 386,53 TL brüt tutarına ise 23.09.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek olan kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İşe başlatmama tazminatının 20,00 TL brüt tutarına dava tarihinden 1.990,18 TL brüt tutarına ise 23.09.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek olan kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 03.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.