3. Hukuk Dairesi 2013/1909 E. , 2013/4155 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde su aboneliği tesisi talebinde taraflar arasında çıkan muarazanın giderilerek, abonelik tesis edilmesine karar verilmesi ve 3830 TL borçlu bulunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; kiracısı bulunduğu (... ili,... İlçesi, ... kaim, tapulu ... ada, 2 parselde yapımı tamamlanmış .... konutlarında bulunan... blok... numaralı) bağımsız bölümle ilgili, su abonelik işlemini tesis etmek üzere ... Abone İşleri Müdürlüğüne müracaat ettiğinde, yetkililerce, abonelik için 3830 TL ücret talep edildiğini; kiralamış olduğu taşınmazın yapı kullanma izin belgesinin 30.09.2010 tarihinde alınmış olduğunu, kanalizasyon ve su bağlantısı yapılmamış binaya iskan izni verilmesi mümkün olmadığından, katılım paylarının da iskan izni alınmasından önce müteahhit firma tarafından ..."ne ödendiğini iddia ederek; katılım payı ödemeden abonelik işlemi yapılmaması mağduriyetine sebep olduğundan, öncelikle çıkan muarazanın giderilerek, abone işleminin tesisine ve davalı kuruma katılım payı adı altında herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevap dilekçesinde; idarece sunulan hizmet karşılığı bedelin ilk malikten alınan bir bedel olduğunu; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87 ve 88.maddeleri ile... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi gereğince davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemesi gerektiğini savunup; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, davacının su aboneliği nedeniyle kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak 338,66 TL ile sorumlu olduğunun, 3.442,94 TL"den sorumlu olmadığının tespitine, fazla talebin reddine; fazla ödenen 3.442,94 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, .... Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2"sini geçemez. Denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N"nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin; (N=S/1000) yerine, arsa payı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Mahkemece,... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngürülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.