Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6335
Karar No: 2010/10267
Karar Tarihi: 12.10.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/6335 Esas 2010/10267 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/6335 E.  ,  2010/10267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/12/2004
    NUMARASI : 1999/443-2004/488

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kadastroca tesbit harici bırakılan taşınmazın kişilerce tarım arazisi vasfına dönüştürüldüğü açılan tescil davalarının takip edilmediğini, ekonomik yarar sağlanacak yer haline geldiğini ileri sürerek 3402 Sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca Hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, yanıt vermemişlerdir.
    Asli Müdahiller , taşınmazın uzun yıllardır kullanımlarında bulunduğunu zilyetlikten adlarına tescili gerektiğini bildirmişlerdir.
    Mahkemece, davacı Hazinenin davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar asli müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz isteği yasal temyiz süresinin geçirildiği gerekçesiyle ek karar ile reddedilmiştir.
    Ek karar, asli müdahiller vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.10.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Asli Müd.F. E. vs.vekili Avukat H.İ.Ö.ile temyiz edilen Hazine vekili Avukat G.T.geldiler,davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen yukarı yurtçu Köyü muhtarı ile Y... köyü muhtarı gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan yerin 3402 Sayılı yasanın 18/1 maddesi hükmü uyarınca tesciline ilişkin olup, yargılama sırasında S. E. harcını ikmal etmek suretiyle davaya asli müdahale talebinde bulunularak anılan yer bakımından 3402 Sayılı yasanın 17. maddesinde öngörülen koşulların lehine gerçekleştiğini belirtmek suretiyle kendi adına tescil talebinde bulunmuştur.
    Yargılama sırasında müdahil davacı kendisini vekille temsil ettirmiş ve ölümü ile S.E. mirasçıları aynı avukata vekaletname vererek dava yürütülmüş ve bu defa avukat olan vekil ölmüş ne varki, müvekkillerine tebligat yapılmadan bir başka ifade ile taraf teşkili sağlanmadan davanın sonuçlandırıldığı görülmüştür.
    Hemen belirtilmelidir ki, asli müdahil olan gerçek kişilere vekillerinin ölümü sebebiyle tebligat yapılarak davadan haberdar edilmemeleri HUMK"nun 73. maddesi düzenlemelerine aykırılık teşkil ettiği gibi Anayasanın 36. maddesinde öngörülen iddia ve savunma ile adil yargılama hakkının ihlali niteliğindedir.
    Diğer taraftan , taraf teşkili sağlanmadan davanın neticelendirilmesi sonucu gerekçeli karar müdahil gerçek kişilere, vekaletname de bulunan adrese tebligat çıkartılmak suretiyle tebliğ edilmiştir. Oysa kendilerine tebligat çıkartılması gerekli olan gerçek kişilerin adresleri ayrı ayrı belirtilmek suretiyle yargılama aşamasında mahkemeye sunulmuştur.Öyleyse karar tebligatının da usuli dairesinde olduğu söylenemeyeceği gibi bu şekilde usulsüz yapılan tebligata göre bilerlenen tarih esas alınarak temyiz süresinin geçtiğinden bahisle temyiz talebinin reddine dair kurulan ek kararında yasal olduğu söylenemez.
    O halde, temyiz isteğinin süresinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin 06.04.2010 tarih 1999/443 esas-488 karar sayılı ek kararının ortadan kaldırımasına karar verilerek temyiz incelenmesine geçildi.
    Ayrıtıları ve gerekçeleriyle birlikte ilkeleri yukarıda değinilen kurallar gözardı edilerek öncelikle mahkemece taraf teşkili sağlanmadan davanın esastan karara bağlanması doğru değildir.
    Öte yandan, karar tarihinden sonra çekişme konusu taşınmazın içinde bulunduğu Y... Köyünün idari taksimatla Sincan İlçesine mahalle olarak bağlandığı dosya kapsamı ile sabittir.Buna göre ve özellikle HUMK"nun 13. maddesinde öngörülen " gayrimenkule mütaallik davalar gayri menkulün bulunduğu mahal mahkemesinde ikame olunur" hükmünde öngörülen yetki kesin yetki kuralı olup kamu düzenine ilişkin bulunmaktadır.
    Öyleyse, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden Sincan Adliyelerinin yetkili olduğu gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği de açıktır.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen yasal düzenleme ve ilkeler gereğince asli müdahillerin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi