MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada...Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05/06/2014 tarih ve 2014/336-2014/510 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin nakliye-lojistik sektöründe hizmet verdiğini, davalı borçlu şirkete verdiği hizmet karşılığı bedellerinin ödenmediğini, İzmir 25.Noterliği"nin 11/03/2011 gün ve 7215 yevmiye no"lu ihtarnamesi ile 21.717,78 TL tutarındaki borcun ödemesinin ihtar edildiğini, ihtarın 18/03/2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, tebliğe rağmen borcun ödenmemesi üzerine 12.İcra Müdürlüğü"nün 2011/3220 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takibe başlandığını, davalının takibe kısmi itirazda bulunduğunu ileri sürerek, kalan 2.611,74 TL bakiye tutara yönelik kısmi itirazın iptaline, %40"dan az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirkete borcu olmadığını, davacı şirketin yerine getirmiş olduğu taşıma hizmetleri nedeniyle kestiği faturaların, karşılığının 09/05/2011 tarihli icra takip dosyasına ödendiğini, davacı şirketin yurt içi taşımalara yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin kendisine sunulmayan hizmet bedelini ödeme zorunluluğunun olmadığını, bu nedenle faturaların davacıya iade edildiğini, davacının ise haksız şekilde bu faturaları tekrar davalıya göndererek, müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yeniden yargılama soucunda; iddia, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin ticari kayıt ve belgelerinin incelemesi neticesinde düzenlenen her iki bilirkişi raporunda da davalının 2.611,74 TL tutarındaki iade faturalarının konusunun nakliye hizmeti olduğu ve fiilen iadelerinin mümkün bulunmadığının belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşme koşulları gereği davacı şirketin ..."den sonra Denizli-Isparta"ya kadar olan karayolu taşımacılığını da yapması gerektiği yolundaki iddiaları davalının ispat etmesi gerektiği, ancak davalının ispata yeter delil sunamadığı, bu haliyle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazında haksız olduğu gerekçesiyle, itirazın iptaline, %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 139,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.