
Esas No: 2010/9242
Karar No: 2010/10342
Karar Tarihi: 13.10.2010
Mehr Sözleşmesi - Tapu İptali Ve Tescil - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9242 Esas 2010/10342 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2010/9242 E., 2010/10342 K.
1. Hukuk Dairesi 2010/9242 E., 2010/10342 K.
- MEHR SÖZLEŞMESİ
- TAPU İPTALİ VE TESCİL
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 110 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 238 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalı ile evlenmeyi sağlamak amacıyla çekişme konusu taşınmazlarını davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, gerçekte ise bir bedel almadığını, taşınmazların temlikinden sonra davalı ile evlendiklerini, ancak bir süre sonra davalının evi terkettiğini, kendisinin kandırıldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Şükran Dağlı İlgün"ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
KARAR
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, 5 parsel sayılı taşınmazı ile 2 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını 18.8.2006 tarihli resmi senetle davalıya satış yoluyla temlik ettiği, tarafların 6.9.2006 tarihinde evlendikleri, daha sonra Altınekin Asliye Hukuk Mahkemesinin ( Aile Mahkemesi sıfatıyla) 4.2.2009 tarih 2008/13 esas, 2009/18 sayılı kararıyla boşandıkları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, davacının çekişmeli 5 parsel sayılı taşınmazı ile 2 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını davalıya mehir olarak verdiği, dosyadaki 14.8.2006 tarihli mehir senedi başlığı altında imzalanmış adi yazılı sözleşme ve davalı tanıklarının ifadeleri ile belirlenmiştir. Bilindiği üzere, mehr kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya ekonomik değeri olan bir şeyi armağan etmesidir.
Medeni Kanun, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamamıştır. Bu nedenle, eski hükümlere göre kurulmuş mehr, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemez. (2.12.1959 günlü, 14/30 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gerekçesi). Mehr sözleşmeleri bu gün içinde geçerlidir. (Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi"nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı)
Mehri müeccel, ileriye yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110. maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238. maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. Esasen taşınmazın sicil kaydı (mülkiyeti) da davalıya intikal ettirilmiştir. (B.K. M. 238/1). (4.HD. 18.2.1985 - 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Bu durumda değinilen ilkeler çerçevesinde iddia ve buna ilişkin olgular birlikte değerlendirildiğinde anılan belgeye değer verileceği kuşkusuzdur. (BK. 238/Son)
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.