3. Hukuk Dairesi 2013/1508 E. , 2013/4216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dava dilekçesinde,... Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan kadastro tespitine itiraz davasında davalı tarafından ibraz edilen ve varlığından o tarih itibariyle haberdar olduğu, ölen eşi... babası ..."a ait taşınmaza ilişkin muris ... tarafından düzenlenen 31.08.1977 tarihli köy muhtarlığından tasdikli senedin sahte olduğunu, senet altında köy muhtarı olarak imzası bulunan ..."nun senedin düzenlendiği tarihte köy muhtarı olmadığını ve senette bulunan mührün de ... Köyü muhtarlık mührü olmayıp ... köyü muhtarlık mührü olduğunu belirterek sahte olarak tanzim edilen dava konusu 31.08.1977 tarihli senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu senedin sahte olmadığını, senedin düzenlendiği tarihte köy muhtarı olan ..."in işleri nedeniyle birinci aza olan ..."nun köy muhtarı olarak hareket edip mührü kullandığını ve senede konu taşınmazda davacının veya eşinin mülkiyete dair hiçbir hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu edilen taşınmaza ilişkin ..."a atfen parmak izi bulunan 31.08.1977 tarihli ... Köyü Muhtarlığından tasdikli senedin köy muhtarı ... huzurunda imzalanmadığı, birinci aza ..."nun huzurunda yapılıp onun imzası ile tasdiklendiği ve senette satıcı olarak yer alan ölen ..."ın, birinci aza ..."nun kayınpederi olduğundan ve okuma yazma bilmeyen ..."a okunmadığı da anlaşılmakla usulüne uygun tanzim edilmeyen ihtiyar heyeti senedinin geçersizliğinin tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere usul hukukunda senet bir ispat vasıtasıdır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, senedin kesin delil sayılabilmesi için borç altına giren kimse tarafından imza edilmiş olması gerekir. Kural bu olmakla beraber imza atmaya muktedir olmayan veya okuma yazma bilmeyen bir kimse imza yerine parmak izi kullanabilir. Yalnız, senetteki parmak izinin borçluya aidiyeti ve bizzat borçlu tarafından basıldığının ihtiyar kurulunca ve o yerde tanınmış iki tanık tarafından onaylanması lazımdır.(HUMK m.297) Bu madde hükmünün parmak izli belgenin düzenlenme şekli ve şartları konusunda öngördüğü kural, bir geçerlilik şekli olmayıp, ispat koşuludur. Bu nedenle anılan madde hükmüne uygun biçimde onaylanmamış olan bir senetteki parmak izinin borçlu tarafından kabul (ikrar) edilmesi halinde, senet yine geçerli sayılır ve kesin delil teşkil eder.( HGK 18.01.1978 gün 7/228 E. 12 K.S.K.) Çünkü böyle bir halde senet içeriği(muhtevası) borçlu tarafından kabul edilmiş ve benimsenmiş demektir. Buna karşılık senetteki parmak izinin inkarı halinde, onama işleminin yasanın gösterdiği şekilde yapılmış olması gerekir. Aksi halde be senedin hiçbir ispat değeri olmaz ve usulce geçerli kabul edilemez.(HGK 11.12.1971 gün 4/937 E.740 K.; HGK 20.11.1974 gün 7-830 E. 1226 K) Usulün 297. maddesinde öngörülen şeklin amacı senet içeriğinin borçlu tarafından bilinmesini sağlamaktır. Yasa koyucu bu yolla okuma yazma bilmeyen bir kimsenin içeriğini bilmediği bir belge ile borç altına sokulması tehlikesinden korunmasını sağlamak istemiştir.
Somut olaya bakıldığında; davacı, muris ..."a ait taşınmaza ilişkin muris ... tarafından düzenlenen 31.08.1977 tarihli köy muhtarlığından tasdikli senet altında köy muhtarı olarak imzası bulunan ..."nun senedin düzenlendiği tarihte köy muhtarı olmadığını ve senette bulunan mührün de ... Köyü muhtarlık mührü olmayıp Dereyüzüdere köyü muhtarlık mührü olduğunu belirterek sahte olarak tanzim edilen senedin iptaline karar verilmesini istemiş, söz konusu senet altındaki parmak izinin ..."a ait olmadığına ilişkin herhangi bir itirazda bulunmamıştır. Bu duruma ve davanın yalnızca biçim yönünden belgenin iptali isteği ile sınırlandırılmış olmasına göre, muris ... tarafından düzenlenip parmak izi ile onandığı açıklanan senetteki şekil koşulları ileri sürülerek iptali istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.