Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/3106
Karar No: 2014/20298
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/3106 Esas 2014/20298 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/3106 E.  ,  2014/20298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada...(Kapatılan) 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/09/2012 tarih ve 2011/72-2012/449 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı temlik alan ... vekili tarafından istenmiş ise de duruşma günü 27.05.2014 tarihinde davacılardan (temlik alan) ... vekilinin duruşmadan vazgeçme dilekçesi de dikkate alınarak, dosyanın incelenmesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu"nun 25.05.2004 tarihli kararı ile davacı şirketin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin Fon tarafından devralındığını, denetim kurulu üyelerinin şirketin 2001, 2002 ve 2003 yıllarına ilişkin faaliyetleri için hazırlamış oldukları 12.09.2006 tarihli denetim kurulu raporunda, şirketin anılan yıllardaki yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalıların şirketin mali zarara uğramasına sebebiyet veren faaliyetlerinin ve bundan doğan ortaklık zararının açıklanmış olduğunu, şirketin 15.12.2006 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, denetçi raporları gereği 2001, 2002 ve 2003 yıllarında görev yapan yönetim kurulu üyeleri olan davalılar ... ile ... ve denetim kurulu üyesi olan ..."ın ibra edilmemeleri ve haklarında spesifik olarak belirlenen şirket zararı için mali sorumluluk davası açılması yönünde karar verildiğini, davalıların şirketin aynı gruba bağlı olan İktisat Bankasından 1995-2000 yılları arasında muhtelif tarihlerde kullanılan kredilerin ticari teamüllere aykırı olarak teminat ve/veya rehin almaksızın grup şirketlerine aktarılmış olduğu halde seleflerinin haksız fiillerinden kaynaklanan yolsuz işlemlerini denetleme zorunluluğunu yerine getirmediklerini, şirkete karşı işlenen haksız fiillere kayıtsız kalmaları nedeni ile oluşan şirket zararından şahsi olarak sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla açılan davada yargılama sırasında yapılan ıslah ile 3.604.434 ABD Doları ve 4.373.643 DEM karşılığı 2.237.157 Euro ortaklık zararının zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları tutarında tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar ..., ... vekilleri ile davalı ..., davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini istemişlerdir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 1995 ile 2000 yılları arasında kullanılan kredilerin geri dönüşünün olmadığı iddia edilmekle, zararın meydana geldiği en geç 2000 tarihinden davanın açıldığı 23.01.2007 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığının kabulü halinde dahi ...ve dava konusu alacak hesaplarının ilgili bulunduğu firmalara ait sunulan kayıt ve belgeler bazında söz konusu alacakların tamamen değersiz batık hale geldiğinin kanıtlanamadığı, TTK"nun 337. maddesinde yolsuzluğu öğrendiği halde bunu bildirmeyen yönetim kurulu üyesinin selefinin sorumluluğuna katılacağı öngörülmüş olmakla yeni seçilen veya atanan yönetim kurulu üyesine bir yolsuzluğun vaki olup olmadığını inceleme yükümlülüğü getirilmeyip, açık olan ortaklık işlerinin yürütülmesi sırasında öğrenilmesi gereken yolsuzluklar bakımından bir sorumluluk getirilmiş olduğundan somut olayda ...nin grup şirketlerine kredi aktarmış olmasının bu kredilerin kullanıldığının da mizan hesaplarından görülmesi nedeni ile şirket kayıtlarında görülen bu işlemlerin yolsuzluk olarak nitelendirilerek davalı yönetim kurulu üyeleri yönünden TTK 337 maddesi kapsamında sorumluluk koşulunun gerçekleştiğinin kabulünün mümkün görülmediği, davacı tarafça 2001, 2002 ve 2003 dönemlerine ilişkin ibraların bilançonun gerçeği yansıtmaması nedeni ile geçersiz olduğu iddia edilmiş ise de denetçi raporuna esas olan kredilerin mizan hesaplarında görülmesi nedeni ile bilançonun gerçeği yansıtmadığı hususu ispatlanmadıkça davalıların sorumluluğuna gidilmesine engel teşkil edeceği, öte yandan denetçiler yönünden geçmiş döneme ait usulsüzlükleri inceleme bakımından yasayla verilmiş bir görev bulunmadığından davalı denetçi yönünden TTK 337. maddesindeki sorumluluk hükmünün uygulanamayacağı sonucuna varılarak, tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile ..."nin karar başlığında “Temlik Alan Davacı” olarak gösterildiği, davalı yöneticiler ile denetçinin 6762 sayılı TTK"nın 337 ve 359. maddelerinden kaynaklanan sorumluluklarına ilişkin olarak açılan işbu davanın, aynı Kanunun 309. maddesi uyarınca her halde davalıların zararı doğuran kendi eylemlerinin vuku tarihinden itibaren dava tarihi itibariyle 5 yıl geçmekle davanın zamanaşımına uğramış olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Ancak, 5411 sayılı Kanun"un 133/son maddesinde, bu madde kapsamında açılan veya açılacak davalar ile kanuni halef sıfatıyla takip edilen davalarda, lehine hükmedilen taraf için vekalet ücretinin maktu olarak belirleneceğinin düzenlenmesi karşısında mahkemece, davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün anılan yönden davacı yararına düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı temlik alan ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin 5 numaralı bendinde yer alan “hesaplanan 90.105,00 TL” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “1.200,00 TL maktu” ibaresinin yazılması suretiyle kararın davacı ... yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi