20. Hukuk Dairesi 2014/10308 E. , 2015/557 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve müdahil ... Barçadurmuş tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 123 ada 1 parsel sayılı 1530051,40 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ... vasfıyla ... adına tespit edilmiş; ... Köyü 720 parsel sayılı taşınmaz ise mera niteliği ile özel sicile kayıtlıdır.
Davacı, ... Köyünde yapılan çalışmalar sonucunda dilekçesinde hudutlarını bildirdiği arazisinin 123 ada 1 parsel sayılı ... parseli sınırları içine alındığını, bu yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak kendisine ait olduğu iddiasıyla, tesbitinin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
...; ... Köyü 123 ada 1 parsel ile 720 parselin bir kısmına tekabül eden taşınmazın dedesi ..."a ait olduğunu, onun ölümü ile oğlu ..., ..., ... ve ..."ya kaldığını; ... ve ..."nin hisselerini ... ve ... ..."e, ..."un ise bir hissesini kendisine sattığını, bu nedenle taşınmazın bir kısmına sahip olduğunu iddia ederek, bu kısmın adına yazılması talebiyle davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davacı ..."un açmış olduğu davanın reddine, aslî müdahil davacı ..."un 123 ada 1 nolu parsel ile ilgili açmış olduğu davasının reddine, 720 nolu parselin kadastro bilirkişisinin raporunda (B) harfi ile gösterilen yer ile ilgili açmış olduğu davasında mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edildiği takdirde dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, çekişmeli 123 ada 1 nolu parselin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve müdahil ... ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2011 yılında 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre kadastro sınırlaması yapılmıştır.
1) Davacı ... ve asli müdahil davacı ..."un dava konusu 123 ada 1 parsel numaralı taşınmaza ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Aslî müdahil davacı ..."un dosyamızdaki dayanağı ... Köyü, ... Mevkiinde kain Nisan 1943 tarih 15 sıra nolu tapu kaydının da içinde bulunduğu pek çok tapu kaydında Yusuf evlatları ... ve ..."nin hisselerinin ... ve ..."a devrinin hileli işlem ile olduğunu öne sürerek ... adına kayıtlı olup bilahare mirasçılarına intikal eden hisselerin iptali istemi ile davalılar Nazmiye ... ve diğerleri aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası açmış, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/24 Esasında yargılama devam ederken yörede arazi kadastrosu yapılması ve dava konusu taşınmazlar hakkında yargılama sırasında 113 ada 4 ve 6, 217 ada 5, 238 ada 11, 22, 23 ve 27 parsel numaraları adı altında kadastro tutanağı düzenlenmesi nedeniyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kadastro mahkemesine devrine karar verilmiş; hükmün, ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 01.07.2014 gün ve
2014/7292 - 9473 sayılı kararı ile delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına ve her ne kadar kadastro müdürlüğünün 10.11.2012 tarihli yazısında kadastro tutanağı düzenlenip aktarılan davanın konusunu teşkil eden taşınmazların hüküm içeriğinde gösterilen taşınmazlardan daha fazla olup, aktarılan dava kapsamında olmasına rağmen 222 ada 21, 29, 225 ada 1, 229 ada 1, 235 ada 2, 238 ada 10 ve 239 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazlar hakkında görevsizlik kararı verilmemiş ise de; esasen Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olup mahkemece hüküm yerinde gösterilmeyen parseller bulunsa da, kadastro mahkemesinin, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı ve bu karar içeriğinde gösterilen taşınmazlarla bağlı olmayıp, aktarılan davanın kapsamında olmasına rağmen bir kısım taşınmazların sehven ada ve parsel numaralarının hüküm yerinde sayılmamasının sonuca etkili bulunmamasına, aktarılan davanın kapsamını ve buna göre de hangi taşınmazların dava konusu olup, hangilerinin olmadığını belirleme görevinin esasen kadastro mahkemesine ait olmasına, kadastro mahkemesinin aktarılan davanın kapsamını keşfen tam olarak belirleyip, bu taşınmazların tümünü davalı hale getirdikten sonra malik hanelerini doldurmak ve böylelikle Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan davanın tamamı hakkında karar vermek zorunda bulunmasına ve aktarılan davanın kapsamında olmasına rağmen bir kısım taşınmazların ada ve parsel numaralarının hüküm yerinde gösterilmemesinin sonuca etkili görülmemesine göre davacı ..."un yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiş, mahkemenin kararına esas kadastro müdürlüğünün 10.11.2012 tarihli yazısının incelenmesinden ise asli müdahilin dosyamızda dayandığı Mergibelek Mevkili tapudaki taşınmazın kadastro çalışmalarında bir kısmının 123 ada 1 parsel sayılı ... parselinde, bir kısmının ise 720 parsel sayılı mera parselinde kaldığının tespit edildiği bildirilmiştir. Bu durumda, çekişmeli 123 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro mahkemesine görevsizlik kararı verilen ve halen derdest olan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/24 Esasında davalı olduğu anlaşılmaktadır.
Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usûl hükmü gereğidir. Bu nedenle, aynı parselin dava konusu olduğu dava dosyalarının H.M.K.’nun 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu nedenle; mahkemece, 123 ada 1 sayılı parselin dava konusu olduğu dosyalar arasında hukukî ve fiilî yönden irtibat bulunması nedeniyle dosyaların H.M.K.’nun 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2) Asli Müdahil davacı ..."un dava konusu 720 parsel numaralı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer. Mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi de zorunludur.
Somut olayda, Kadastro müdürlüğünden gelen yazılardan, çekişmeli taşınmazın kadastro öncesi mera olarak tahsis edildiğinden kadastro tesbit tutanağı düzenlenmeksizin, mera özel siciline kaydının yapılması için 720 parsel numarası verilmiştir. Hal böyle olunca, asli müdahil davacı ... tarafından 720 parsel numaralı taşınmaza ilişkin açılan davada mahkemenin görevsizliğine dair yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacı ... ve aslî müdahil davacı ..."un dava konusu 123 ada 1 parsel numaralı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu taşınmaza ilişkin hükmün BOZULMASINA,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; aslî müdahil davacı ..."un dava konusu 720 parsel numaralı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmaza yönelik mahkemenin görevsizliği yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz harcırnın istek halinde yatıranlara iadesine 16/02/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.