12. Ceza Dairesi 2015/12713 E. , 2016/9417 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Sanık ... hakkında: beraat
2-Sanık ... hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1,
52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanık ..."in beraatine, sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... ve müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 29.05.2009 yerine 24.04.2009 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanık ..."in beyin cerrahi uzmanı olarak, sanık ..."ın hematoloji uzmanı olarak çalıştığı, 28.09.2008 tarihinde kafasına aldığı darbe nedeni ile ölen 50 yaşındaki ...."ın hastanenin acil servisine getirildiği ve sanık doktor ... tarafından, kafada çökme kırığı ve beyin kanaması teşhisi ile ameliyat edildiği, hastanın beyin cerrahi servisine yatırıldığı ve 03.11.2008 tarihinde, kısmi felç ile fizik tedavi önerisi ile taburcu edildiği; taburcu edilirken hastaya kırılan kafatası kemikleri yerine yapay kemik konulması kararlaştırılarak, ikinci beyin ameliyatı için 24.04.2009 tarihine randevu verildiği, hastanın ikinci defa belirtilen tarihte beyin cerrahi servisine geldiği, ameliyat öncesi tetkiklerini yaptırdığı sırada, trambosit değerlerinin normalden düşük çıkması üzerine, hematoloji bölümünden konsültasyon istendiği, tarihsiz konsültasyon formunda, “trombosit sayısının 55.000 olduğu ve hastanın çökme kırığı ile beyin cerrahi servisinde yatırıldığının belirtildiği, sözkonusu bilgiler ışığında Hematoloji uzmanı sanık doktor ... tarafından konsültasyon kağıdına “batın USG, SPMG ?, muhtemel Kronik İTP tanısı konulduğu, cerrahi yapılacaksa Steroid kullanmasının uygun olduğu belirtildiği, Prednol tablet sabah 1, akşam 2 tane alınması ve trombosit sayısının 80 bin üzerine çıkınca opere olur” bilgilerinin yer aldığı, 3 haftalık Steroid (kortizon) tedavisinin 2. haftasında hastada karın şişliği ve burun kanaması şikayeti üzerine, genel cerrahi bölümünden 26.05.2009 tarihinde konsültasyon istendiği, genel cerrahi bölümü tarafından hastanın batın bölgesinde yapılan ultrasyon sonucunda, yoğun asit tespit edilmesi ve karacigerin granüler görünümde olması karşısında, kronik karaciğer hastalığı açısından değerlendirilmesi gerektiği ve gastroenteroloji servisinden konsültasyonu uygundur görüşü verildiği ve en son yine tarihsiz gastroenteroloji bölümünden alınan konsültasyon ile hastaya Hepatit B"ye bağlı karaciğer sirozu tanısı konulduğu, 29.05.2009 tarihinde endoskopi yapıldığı, hastada karaciger sirozuna bağlı varis kanaması tespit edildiği, durumunun kötüleşmesi üzerine yoğun bakım servisine yatırıldığı ve yaklaşık bir saat içerisinde hastanın yoğun bakım servisinde, 29.05.2009 tarihinde öldüğü olayda;
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun 4 Kasım 2009 tarihli raporunda, “....darp eylemi ile ölümü arasında illiyet bağı kurulamadığının belirtildiği, ölüm nedeni, karaciğer sirozuna bağlı özofagus varis kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu ölümün gerçekleştiği....” şeklindeki görüşü ve 27.11.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"nun doktor ... hakkında yaptığı incelemede “....dosyadaki mevcut belgelere göre, seteroid, kortizon tedavisine prednol tablet 16 mg günde 5 tablet olarak Dr.....önerisi ile başlanıldığı, hastada mevcut değerlerin karaciğer sirozunu akla getirmesi gerektiği, fizyolojik dozun üzerinde (15-20 mg/ gün) steroid başlanılan hastalarda hepatit B ve akciğer tbc"nin alevlenme riskleri gözönüne alınarak, gerekli taramalar USG, PPD, akciger grafisi...yapılması gerektiği, Dr....."ın gerekli taramalar yapmadan steroid tedavisine başlamasının uygun olmadığı, tedavisiz kalan kompanse karaciğer sirozlarının kendiliğinden dekompanse olabileceği steroid tedavisi verilen hastalarda bu sürecin hızlanacağının tıbben bilindiği, kişinin steroid tedavisine başlamasından öncesi normal değerlerde bulunan albumin, PT, karaciğer enzimlerin tedavi sonrası yükseldiği batında asit oluştuğu dikkate alındığında steroid uygulamasının kişideki kompanse sirozun dekompanse olmasına neden olduğu cihetle Doç.Dr.... tarafından gerekli taramalar yapmadan steroid başlamasının ölüm meydana gelmesinde etkisinin olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur” şeklindeki raporu ile sanığın kusurlu bulunduğu, ölüm olayı ile sanık ..."ın gerekli tetkikleri yaptırmadan steroid tedavisine başlamasında, kusurlu davranışı ile meydana gelen ölüm sonucu arasında illiyet bağı bulunduğu, Adli Tıp Genel Kurulundan illiyet bağınını tespiti açısından rapor alınması dosyaya yenilik katmayacağından, tebliğnamedeki, bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanık ... hakkında yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafii ve sanığın, konsültasyon isteyen ve yeterli bilgi vermeyen sanık ..."ın kusurlu olduğuna, katılan vekilinin ise sanık ..."ın da kusurlu olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanık ... hakkındaki beraat, sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin ONANMASINA, 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.