Davacı, yaşlılık aylıklarının geç bağlanmasından dolayı 3.440,82 YTL faiz alacağının Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine
2-Dava, davacının yaşlılık aylığının davalı kurumca geç ödenmesi sebebiyle birikmiş faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 31.3.2000 tarihinde davalı Kuruma yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, davacının sigorta dosyasında bulunan yedi adet işe giriş bildirgelerinde D.N.T.in olan adının bir kısmında N.T., bir kısmında D.N.T.olarak yazılması nedeniyle davalı Kurumca farklı isimli kişiler adına düzenlenen bu bildirgelerle bildirilen çalışmaların davacıya aidiyetine ilişkin mahkemeden karar alınması gerektiğinden bahisle yaşlılık aylığının bağlanmaması üzerine davacı tarafından bildirge de yazılı isimlerin düzeltilmesi için dava açıldığı, İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2003/596 Esas nolu dosyasında görülen davada anılan mahkemece 15.7.2004 tarihli kararla bildirgedeki isimlerin düzeltildiği ve verilen kararın Dairemizin 9.11.2004 tarihli kararı ile onanmak suretiyle kesinleştiği, davalı kurumca davacıya 1.4.2000 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanarak birikmiş aylıkların 25.4.2005 tarihinde PTT havalesi ile gönderilip ödendiği, davacının parayı almadan önce ihtarname çekerek faiz alacağı hakkını saklı tuttuğu anlaşılmakatdır. İşe giriş bildirgelerinde yapılan isim hatası nedeniyle davalı kuruma bildirilen çalışmaların davacıya aidiyeti konusunda açıklık bulunmadığından isim hatasının düzeltilmesine ilişkin mahkeme hükmü kesinleşene kadar davacıya yaşlılık aylığı bağlanmamasına ilişkin davalı kurum işlemi yerinde olup bildirgelerdeki isim hataları davalı kurum işleminden kaynaklanmadığından ve bu konuda davalı kuruma kusur izafe edilemeyeceğinden ayrıca davacıya yaşlılık aylığı bağlanması 15.7.2004 tarihli mahkeme kararının icra edilmesine bağlı olduğundan mahkemece davalı kurumun davacının tahsis talebinde bulunduğu 1.4.2000 tarihi ile mahkeme kararının kesinleştiği 9.11.2004 tarihleri arasındaki dönem yönünden gecikme nedeniyle faiz ödemekle sorumlu tutulmuş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; davalı Kurumdan davacının İstanbul 8. İş Mahkemesinin 9.11.2004 tarihinde kesinleşen kararının uygulanması istemine ilişkin dilekçesinin kurum kayıtlarına girdiği tarih sorulup tesbit edilerek 506 sayılı Yasa"nın 116. maddesindeki üç aylık işlem yapma süresi de gözetilmek suretiyle belirlenecek tarih ile birikmiş aylıkların ödendiği 25.4.2005 tarihi arasındaki dönem yönünden davacının hakettiği faiz alacağını bilirkişiye hesaplattırmak suretiyle varılacak sonuca göre hüküm kurmaktır.
Öte yandan 19.12.1984 gününde yürürlüğe giren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun, Murabaha Nizamnamesini yürürlükten kaldırarak bu tarihi kadar % 5 olan kanuni faiz oranını %30 olarak belirlenmiş, ancak Bakanlar Kuruluna bu oranı % 80"ine kadar artırma ve eksiltme yetkisi verilmiş, Bakanlar Kurulunca bu yetkiye dayanılarak 1.1.998 tarihinde kanuni faiz oranı %50"ye çıkartılmış, Anayasa Mahkemesi 15.12.1998 tarihli kararı ile 3095 sayılı Yasa"nın 1 ve 2. maddelerini iptal etmiş, karar 26.11.1999 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 6 ay sonra 26.5.2006 tarihinde yürürlüğe girmeden önce 15.12.1999 tarihli 4489 sayılı Yasa"nın 1. maddesi ile 3095 sayılı Yasa"nın 1. maddesi değiştirilerek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli kredi işlemlerinde uyguladığı reeskont oranını yasal faiz oranı olarak belirlemiştir. Ancak 1.4.2003 tarihinde itibaren uygulanan 2003 yılı Bütçe Kanununda ilgili Kanunda düzenleme yapılıncaya kadar Genel Bütçeye dahil daireler ile Katma Bütçeli idarelerin ilama bağlı kararları için 3095 sayılı Yasa"nın 1. maddesindeki kanuni faiz oranı 1.4.2003 tarihinden itibaren aylık %2,5 olarak, 2004 yılı Bütçe Kanununda %1.25 , 2005 yılı Bütçe Kanunu ile 1.1.2005 tarihinden itibaren aylık %1 olarak belirlenmiş, ancak Anayasa Mahkemesince 2003 ve 2004 yılı Bütçe Kanunlarındaki bu hükümler Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş, 2005 yılı Bütçe Kanunu ile ilgili iptal başvurusu hakkında henüz karar verilmemiştir. 5335 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa"nın 1. maddesi ile değiştirilmiş yasal faiz oranı 1.5.2005 tarihinden itibaren %12 olarak belirlenmiş, bu oran Bakanlar Kurulu Kararı ile 1.1.2006 tarihinden itibaren % 9"a indirilmiştir. Gerek 12. Hukuk Dairesinin oturmuş içtihatlarında gerekse Hukuk Genel Kurulu"nun 1.12.2004 tarihli 2004/12-667 Esas 2004/628 Kararında Bütçe Kanunundaki aylık faiz oranının sadece genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin ilama bağlanmış borçlarıyla sınırlı bir düzenleme getirdiği, bu nitelikte olmayan borçların kapsam dışı tutulduğu bildirilmiştir.
T.C. Merkez Bankası Başkanlığınca İskonto oranı 17.5.2002 tarihinde % 55, 14.6.2003 tarihinde % 50 8.10.2003 tarihinde % 43, 15.6.2004 tarihinde % 38, 13.1.2005 tarihinde % 32 olarak tesbit edilmiştir.
Bu tesbitler karşısında yasal faiz oranlarının 19.12.1984 tarihine kadar %5, 20.12.1984-31.12.1997 arasında %30, 1.1.998-14.12.1999 arasında %50, 15.12.1999- 16.5.2002 arasında 60, 17.5.2002-13.6.2003 arasında %55, 14.6.2003-7.10.2003 arasında %50, 8.10.2003-14.6.2004 arasında %43, 15.6.2004-12.1.2005 arasında %38, 13.1.2005- 30.4.2005 arasında %32, 1.5.2005-.31.12.2005 arasında %12, 1.1.2006 tarihinden itibaren 9 olarak uygulanması gerekir.
Faiz alacağının hesabına ilişkin bilirkişi raporunda faiz hesabı yapılırken faiz oranları 17.5.2002-30.6.2002 tarihleri arasında % 55 olduğu halde % 60, 14.6.2003-30.6.2003 tarihleri arasında % 50 olduğu halde % 55, 8.10.2003-31.12.2003 tarihleri % 43 olduğu halde % 50, 15.6.2004-30.6.2004 tarihleri arasında % 38 olduğu halde % 43, 13.1.2005-25.4.2005 tarihleri arasında % 32 olduğu halde % 38 oranı üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Mahkemece faiz alacağını faiz oranlarını hatalı uygulamak suretiyle fazla hesaplayan bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilmiş olması da kabule göre hatalı olmuştur.
O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 3.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.