Davacı, iş kazası sonucu  maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne  karar vermiştir.
Hükmün  davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere  göre davalının  aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, kısmi davada alınan  hesap raporu ile miktarı tesbit edilen  ancak o davada talep edilmeyen  bakiye tazminat alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece kısmi  davada alınan 6.5.2005 tarihli hesap bilirkişi  raporu ile tesbit edilen 397.571.84 YTL  davacının karşılanmayan zararından hüküm altına alınan 2000 YTL"nin tenzili ile bakiye 393.571.84 YTL  zarar miktarından BK"nun 43-44. maddeleri gereğince % 10  oranında hakkaniyet indirimi yapılarak 356.014.80 YTL"nin olay tarihinden  itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dava hukuksal niteliği itibariyle  sigortaca karşılanmayan zararın tazmini isteğine ilişkindir.  Mahkemenin kısmi davada 26.5.2005 tarihili kararı verdiği  tarihten sonra sigorta tahsisleri peşin değerinde aylık bağlama  katsayısında artış olmuştur.  Bu nedenle artışların SSK"dan sorulması ve bu arada ücretlerde artış olup olmadığı da dikkate alınarak maddi zarar hesabının  yeniden yapılması ve 27.4.2006 tarihli kararı  davacının temyiz etmediği de gözetilerek 356.014.80 YTL"yi geçmemek üzere karar verilmesi gerekmektedir. 
Diğer yandan tazminat belirlenirken maluliyet oranı, kusur oranı ve kanuni nedenlerle indirim yapıldıktan sonra Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan gelirin  peşin sermaye değerinin en son indirilmesi suretiyle  tazminatın belirlenmesi gerektiği  Dairemizin giderek Yargıtay"ın  yerleşmiş görüşlerindendir.  Oysa mahkemece hüküm  altına alınacak tazminat belirlenirken kısmi davada alınan ve SSK"ca davacıya bağlanan  gelirin 24.3.2003  tarihine göre  bildirilen peşin sermaye değeri düşülmek suretiyle tesbit edilen 397.571.84 YTL"den hüküm altına alınan 2000 YTL"nin  tenzili ile bakiye 395.57.84 YTL"den  % 10 takdiri indirimi uygulanmak suretiyle fazla miktarda tazminatın  hesaplanması da  isabetsiz  olup kabul şekli bakımından hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve  hukuki olgular gözönünde  tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması  usul ve yasaya aykırı olup  bozma nedenidir.
O halde, davalının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre  davalı vekilinin  indirim oranına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik  yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.