Davacı, 06.10.1994-10.11.2000 devresi için Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olarak kabul edilen ve çıkartılan prim borcuna ilişkin kurum işleminin iptaliyle SSK. tarafından 01.05.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak hakediş tarihleri itibariyle yasal faizleriyle birlikte ödenmesine   karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen  kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri  tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle 1479 sayılı Yasa"nın 22.02.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa"nın 13. maddesi ile Ek 19. maddesinde yapılan değişikliğin 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle davacının 24.06.1992 tarihinden sonra 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı sayılamayacağına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, 06.10.1994-10.11.2000 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbitini, bu dönem için Kurumca ödenmesi istenen prim borcunun iptalini ve şartları oluştuğundan 01.05.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak ödenmemiş aylıkların yasal faiziyle ödenmesini talep etmiştir.
 Davacının 20.09.1984-24.06.1992 tarihleri arasında Bağ-kur sigortalısı olarak 2794 sigortalılık süresinin  22.11.1972-29.04.2004 tarihleri arasında fasılalı olarak 1584 gün SSK.sigortalılığın mevcut olduğu, sonuçta toplam 4378 gün sigortalılığı dikkate alınarak yaşlılık aylığı talep tarihi olan 29.04.2004 tarih itibariyle 31 yıl sigortalılık süresi  ve 56 yaş üzerinden 506. Sayılı Yasa"nın Geçici 81/c. Madesindeki koşullar gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken bilirkişinin yanlış değerlendirilmesi ile 4386 gün SSK. sigortalılığı ile 2794 günlük Bağ-Kur sigortalılığı üzerinden 506. Sayılı Yasa"nın 60/a. Maddesi gözetilerek  karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3- Kabule göre de, her ne kadar uyuşmazlık Bağ-Kur tarafından çıkarılmış ise de davanın her iki kurum aleyhine açılmış bulunması, eylemlerin birbirine  bağlı oluşu, hizmet birleştirmesinin uygulanmış olması ve özellikle 16.05.2006 tarihinde kabul edilerek, 20.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5502. sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası gereğince kurumların birleşmiş bulunması ve bütçelerinin de aynı olması gözönünde bulundurularak  mahkemece davacının aylığın geç bağlanması sebebiyle oluşan faiz zararının giderilmesi gerektiğinin düşülmemesi de  hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek hüküm kurulması  usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.