Esas No: 2014/7937
Karar No: 2015/682
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/7937 Esas 2015/682 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davacılar ... mirasçıları ..., ... ve ...; ... mirasçıları ..., ..., ... ve ... ile ... ve ... mirasçısı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14, 234 ada 54, 215 ada 101, 117, 102, 108 ve 95, 207 ada 27 parsel sayılı taşınmazlardan 4, 12, 13 ve 14 sayılı parseller mera olarak sınırlandırılmış, 27, 101 ve 102 sayılı parseller ham toprak niteliğiyle, 117, 108, 95 ve 234 ada 54 sayılı parseller tarla niteliğiyle, 102 ada 3 parsel ise, ahır, kargir ev niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
... Yönetimi 27, 101, 117, 102, 108 ve 95 sayılı parsellerin ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, gerçek kişiler de diğer 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 numaralı parseller ile 234 ada 54 ve 215 ada 95 sayılı parsellere vergi ve tapu kaydı ile zilyetliğe dayanarak dava açmışlardır.
Davacı ..., 215 ada 95 ve 234 ada 54 parsellere ilişkin açmış olduğu davasından feragat etmiştir.
Mahkemece, davacı ..."ın 215 ada 95 ve 234 ada 54 parsellere ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine, ... Yönetiminin davasının kabulüne, 27, 101, 117, 102, 108 ve 95 sayılı parsellerin ... niteliği ile Hazine adına, gerçek kişilerin davasının reddine, 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 numaralı parsellerin tespit gibi mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına, 234 ada 34 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ...ve ... tarafından mera niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilen 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 parseller yönünden temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 02/04/2007 gün ve 2007/556-4334 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece davacılara ait tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığı, taşınmazlarda bir bütün olan dava dışı 5 ilâ 8 sayılı parsellere uygulanan 505 ve 586 nolu vergi kayıtlarının güney sınırları dava konusu taşınmazlar yönünü mera olarak gösterdiği, taşınmazların 584 nolu mera nitelikli vergi kaydı kapsamında kaldığı ve taşınmazların meradan kazanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların davacıların dayandıkları tapu ve vergi kayıtları ile kesin hüküm olarak ileri sürdükleri ilamların kapsamında kalıp kalmadığı, tapu ve vergi kayıtları miktar fazlasının mera olup olmadığı ve zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı yönünde toplanmaktadır. Davacıların delil olarak bildirdikleri ve Hazinenin de taraf olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/38 - 1989/9 karar sayılı men"i müdahale dosyasındaki ilâm ve dayanağı
kroki ile ... Sulh Ceza Mahkemesinin 1984/86-486 karar sayılı dosyasındaki ilâm ve dayanağı kroki sağlıklı bir şekilde uygulanarak kapsamları haritalar üzerinde gösterilmemiş, bu ilâmların Hazineyi bağlayıp bağlamayacağı üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, kadastro tespit tutanaklarının edinme sütununda taşınmazların dava dışı 102 ada 2 , 5, 6, 7, 8 ve 9 parseller ile 155 ada 7 nolu parsellerle öncesi bir bütün halinde 584, 585, 586 nolu vergi kayıtları kapsamında kaldığı belirtildiği halde, bu parsellerin tutanak örnekleri ile bunları ve dıştan çevreleyen parselleri gösterir ... K21-c-24d-2-d/2a numaralı pafta örneği ile ve komşu parsellerin tespit tutanak örnekleri ve varsa dayanak tapu ya da vergi kayıtları bulundukları yerden getirtilerek yöntemince sağlıklı bir biçimde uygulanıp, dava konusu taşınmazlar yönünün ne şekilde sınır gösterdikleri araştırılmamış, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile de denetlenmemiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi davacıların dayandıkları tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlara ait olmayıp çekişmeli taşınmazların kuzeyindeki taşınmazlara uyduğu yolundaki sözleri soyut içerikli olduğu düşünülerek tapu ve vergi kayıtlarının sınırları okunup arazi üzerinde yerleri gösterilip krokiye de işaretlenmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde, dava konusu taşınmazlarla öncesinde bütün olduğu belirlenen dava dışı 102 ada 2, 5, 6, 7, 8, 9 ve 155 ada 7 sayılı parselleri ve komşularını birarada gösterir kadastro paftası örneği ile bu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ve parselleri dıştan çevreleyen komşu parsellere ait tutanak örnekleri varsa dayanakları kayıtlar ile tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parsellere ve komşu parsellerine ait tutanak örnekleri ile varsa dayanakları getirtilmeli, bundan sonra; taşınmazların tespitleri mera olarak yapıldığından komşu köylerden seçilecek yaşlı ve tarafsız yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan yerel bilirkişi ve taraflara bildirilecek tanıklar huzuruyla yapılacak keşifte, davacı gerçek kişilerin dayandığı 585 ve 586 tahrir numaralı vergi kayıtları ile Hazinenin dayandığı 584 numaralı vergi kaydı ve ayrıca, Temmuz 1308 tarih ve 103 ve 104 nolu tapu kayıtları ayrı ayrı okunup, sınırları zeminde tek tek gösterilmeli, yerel bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar varsa tarafların gösterekcekleri tanıklardan sorulup kayıtların kapsamları belirlenmeli, teknik bilirkişiye kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan veren kroki düzenlettirilmeli, taşınmazlarla öncesinde bütünü olan parselleri dıştan çevreleyen parsellerin tespitlerine esas alınan tapu ya da vergi kayıtları varsa bunlar da ayrıca uygulanmalı, çekişmeli taşınmazlar yönünü ne şekilde nitelendirdikleri saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel kayıtları yardımıyla denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazlarla öncesi itibariyle mera olup olmadıkları, geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldıkları, kullanımın ekonomik amacına uygun bulunup bulunmadığı; etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanak içeriğine aykırı düşmesi halinde, 3402 sayılı Kanunun 30/1. maddesi uyarınca tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, davacıların delil olarak bildirdikleri asliye hukuk mahkemesinin elatmanın önlenmesi ve sulh ceza mahkemesinin ... Kanununa muhalefet davalarına ilişkin ilam örnekleri ile dayanağı krokiler zemine uygulanarak, kadastro paftası üzerinde kapsamları belirlenip, HUMK"nın 237. maddesi gereğince taraflar yönünden kesin hüküm ya da güçlü delil oluşturup oluşturmadığı tartışılmalı; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Kabule göre de; 236 ada 54 parsel dava konusu olduğu halde, maddi hata sonucu dava konusu olmayan 234 ada 34 parsel hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı"" na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra;
Davacı ... (dahili davacılar ..., ... ..., ... ... ve ... ...) tarafından açılan davanın reddi ile davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, 102 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile yazılmasına,
Davacı ... (dahili davacılar ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ... ve ... ...) tarafından açılan davanın reddi ile
davaya konu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 102 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline,
Davacı ... tarafından açılan davanın reddi ile davaya konu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 102 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile yazılmasına,
Davacı ... (dahili davacılar ..., ..., ..., ..., ... ..., ... ve ...) tarafından açılan davanın reddi ile davaya konu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 102 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile yazılmasına,
Davacı ... (dahili davacılar Hacer ..., ..., ... ..., ... ... ve ... ...) tarafından açılan davanın reddi ile davaya konu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 102 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına ve özel sicile yazılmasına,
Davaya konu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 207 ada 27, 215 ada 95 ve 215 ada 101, 215 ada 102, 215 ada 108, 215 ada 117 parsel sayılı taşınmazlar hakkında mahkemece 21/09/2005 tarihinde kurulan hüküm bozma ilâmına konu olmadığından kesinleşmesi sağlanarak tapuya gönderilmiş olduğundan, adı geçen taşınmazlar hakkında ayrıca bir hüküm kurulmasına yer olmadığına,
karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ..., ..., ... tarafından 102 ada 13 sayılı parsele; ... mirasçıları ..., ..., ..., ... tarafından 102 ada 3 ve 12 sayılı parseller; ... tarafından 102 ada 4 sayılı parsele, ... mirasçısı ... tarafından 102 ada 14 sayılı parsele ve davacı ... Yönetimi tarafından da daha önce kesinleşen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller ... alanı dışında bırakılmıştır.
1) ... Yönetiminin temyiz itirazları bakımından;
Mahkemece, bozma kararı öncesinde ... Yönetiminin davasının kabulüne, 207 ada 27 parsel ile 215 ada 101, 117, 102, 108 ve 95 sayılı parsellerin ... niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, önceki kararın bu parseller yönünden temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği ve temyize konu eldeki kararda ... Yönetimi aleyhine bir durum da yaratılmadığından, hükmü temyiz etmede hukukî yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Dairenin, 02/04/2007 gün ve 2007/556-4334 sayılı kararında; [ Temyize konu 102 ada 3, 4, 12, 13 ve 14 parsellere ilişkin yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğu; "Davacıların delil olarak bildirdikleri ve Hazinenin de taraf olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/38-1989/9 Karar sayılı men"i müdahale dosyasındaki ilâm ve dayanağı kroki ile ... Sulh Ceza Mahkemesinin 1984/86-486 karar sayılı dosyasındaki ilâm ve dayanağı kroki sağlıklı bir şekilde uygulanarak kapsamları haritalar üzerinde gösterilmemiş, bu ilâmların Hazineyi bağlayıp bağlamayacağı üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, kadastro tespit tutanaklarının edinme sütununda taşınmazların dava dışı 102 ada 2 , 5, 6, 7, 8 ve 9 sayılı parseller ile 155 ada 7 sayılı parsellerle öncesi bir bütün halinde 584, 585 ve 586 nolu vergi kayıtları kapsamında kaldığı belirtildiği halde, bu parsellerin tutanak örnekleri ile bunları ve dıştan çevreleyen parselleri gösterir ... K21-c-24d-2-d/2a numaralı pafta örneği ile ve komşu parsellerin tespit tutanak örnekleri ve varsa dayanak tapu ya da vergi kayıtları bulundukları yerden getirtilerek yöntemince sağlıklı bir biçimde uygulanıp, dava konusu taşınmazlar yönünü ne şekilde sınır gösterdikleri araştırılmamış, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile de denetlenmemiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişinin, davacıların dayandıkları tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu taşınmazlara ait olmayıp çekişmeli taşınmazların kuzeyindeki taşınmazlara uyduğu yolundaki
sözlerinin soyut içerikli olduğu düşünülerek tapu ve vergi kayıtlarının sınırları okunup arazi üzerinde yerleri gösterilip krokiye de işaretlenmediği] belirtilmesine rağmen, mahkemece bahsedilen vergi kayıtlarının kapsamı usulünce belirlenmediği gibi ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1983/38-1989/9 Karar sayılı men"i müdahale dosyasındaki ilâm ve dayanağı kroki ile ... Sulh Ceza Mahkemesinin 1984/86-486 Karar sayılı dosyasındaki ilâm ve dayanağı kroki sağlıklı bir şekilde uygulanarak kapsamları haritalar üzerinde gösterilmemiştir.
Bundan ayrı; önceki bozma kararında "Temyize konu olmadığından bozma sebebi yapılmamasına rağmen, kabule göre; 234 ada 54 parsel dava konusu olduğu halde, maddi hata sonucu dava konusu olmayan 234 ada 34 parsel hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı""na değinilmesine rağmen, mahkemece bu kez dava konusu 234 ada 54 parsel hakkında hiç hüküm kurulmamış olması da usûl ve kanuna aykırıdır.
Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, bozma kararının gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Doğru sonuca ulaşılması için bozma kararının gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunludur.
Bozma kararında da değinildiği üzere, dava konusu taşınmazlarla öncesinde bütün olduğu belirlenen dava dışı 102 ada 2, 5, 6, 7, 8, 9 ve 155 ada 7 sayılı parselleri ve komşularını birarada gösterir kadastro paftası örneği ile bu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ve parselleri dıştan çevreleyen komşu parsellere ait tutanak örnekleri varsa dayanakları kayıtlar ile tapu kayıtlarının revizyon gördüğü parsellere ve komşu parsellerine ait tutanak örnekleri ile varsa dayanakları getirtilmeli, bundan sonra; taşınmazların tespitleri mera olarak yapıldığından komşu köylerden seçilecek yaşlı ve tarafsız yöreyi iyi bilen davada yararı bulunmayan yerel bilirkişi ve taraflara bildirilecek tanıklar huzuruyla yapılacak keşifte, davacı gerçek kişilerin dayandığı 585 ve 586 tahrir numaralı vergi kayıtları ile Hazinenin dayandığı 584 numaralı vergi kaydı ve ayrıca, Temmuz 1308 tarih 103 ve 104 nolu tapu kayıtları ayrı ayrı okunup, sınırları zeminde tek tek gösterilmeli, yerel bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar varsa tarafların gösterekcekleri tanıklardan sorulup kayıtların kapsamları belirlenmeli, teknik bilirkişiye kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan veren kroki düzenlettirilmeli, taşınmazlarla öncesinde bütün olan parselleri dıştan çevreleyen parsellerin tespitlerine esas alınan tapu ya da vergi kayıtları varsa bunlar da ayrıca uygulanmalı, çekişmeli taşınmazlar yönünü ne şekilde nitelendirdikleri saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel kayıtları yardımıyla denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesi itibariyle mera olup olmadıkları, geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldıkları, kullanımın ekonomik amacına uygun bulunup bulunmadığı; etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanak içeriğine aykırı düşmesi halinde, 3402 sayılı Kanunun 30/1. maddesi uyarınca tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, davacıların delil olarak bildirdikleri asliye hukuk mahkemesinin elatmanın önlenmesi ve sulh ceza mahkemesinin ... Kanununa muhalefet davalarına ilişkin ilâm örnekleri ile dayanağı krokiler zemine uygulanarak, kadastro paftası üzerinde kapsamları belirlenip, HUMK"nın 237. maddesi gereğince taraflar yönünden kesin hüküm ya da güçlü delil oluşturup oluşturmadığı tartışılmalı; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi"nin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz eden tarafların yatırdıkları temyiz harçlarının talep halinde iadesine 18/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.