9. Hukuk Dairesi 2010/3765 E. , 2010/4467 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi(Müstemir Yetkili)
DAVA :Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar verildi.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten
sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde yaklaşık 7 yıldır davalı şirkete ait fabrikada mamul kalite kontrol bölümünde paketleme işçisi olarak çalıştığını, davalı şirketin 19/03/2007 tarihinde üretim ve mali unsurlarda artış ile iş hacminde azalma olduğunu gerekçe göstererek kıdem, ihbar ve diğer hak ve ücretlerini ödeyerek kendisini işten çıkardığını, şirketin işten çıkarma gerekçesinin gerçekleri yansıtmadığını, işyerinde iş hacminde daralma olmadığını, aksine iş hacminde artma olduğunu ve çok kısa bir süre öncesinde de işçi alımı yoluna gidildiğini, kendisinin işten çıkartılmasının asıl nedeninin 18/03/2007 tarihinde Berdan Tekstil çalışanlarının sendikal faaliyetler ve işveren ilişkileri konusunda yapılan toplantıya öncülük yapması olduğunu belirterek, feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine ve işe iade kararının fer’i sonuçlarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının hizmet akdinin sendikal faaliyetleri ve toplantıya öncülük etmesi nedeni ile değil, mevcut piyasa şartlarından kaynaklanan ana üretim girdilerinde ve diğer maliyet unsurlarında artış olması nedeni ile iş hacminin azalması sonucu işyerinde çalışan personel ihtiyacının iş hacmine uygun hale getirilmesi uygulaması nedeni ile feshedildiğini, bu nedenle hizmet akdinin feshinin geçerli bir sebebe dayandığını, 06/04/2007 tarihinde imzaladığı ibraname başlıklı belgede çalıştığı süreye ilişkin olarak hak ettiği tazminat, ücret , prim, ikramiye ve diğer alacaklarının tamamını aldığını beyanla açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “tüm dosya kapsamından, davacının davalı şirkette 05.06.2000 tarihinden beri çalıştığı, davacının iş akdinin iş hacminin azalması sonucu iş yerinde çalışan personel ihtiyacı iş hacmine uygun hale getirilmesi uygulaması gerekçe gösterilerek, haklı sebebin varlığı kanıtlanmaksızın 19.03.2007 tarihinde feshedildiği, davacının işten çıkarılmasından sonra davacının işinde, davalı şirkette taşeron olarak faaliyet gösteren Öz iş Hizmet Organizasyonu Ltd. Şti.ne bağlı olarak çalışan Erol Siliv isimli bir başka işçinin çalıştırıldığının iş yeri kayıtları, taşeron şirketle yapılan hizmet sözleşmesi, taşeron şirket elemanlarının listesi ve tanık beyanlarından sabit olduğu, işverence yapılan feshin hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiş.
Temyiz olunan karar, Dairemizce, “Mahkemece, tanık anlatımlarına dayanarak hüküm oluşturulmuşsa da, işverenin, davacının iş sözleşmesini işletme gerekleri nedeniyle feshettiğini savunmuştur. Tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının çalıştığı işyerinin neresi olduğu, kapatılıp kapatılmadığı, davacının aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalı işvereni işten çıkarılacak işçilerin belirlenmesinde kendisini bağlayan kurala uyup uymadığı yönünden somut olarak araştırma yapılmalıdır. Bunun için de işletmesel karara ilişkin belgelerin yanında, işletmede veya işyerinde çalışan tüm işçilerin görev tanımları, işletme, işyeri organizasyon şeması, işten çıkarılacak işçilerin, işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri SSK bildirgeleri getirilmeli, işyerinde keşif yapılarak, özellikle işletmenin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapılmalı ve feshin yukarda belirtilen ilkelere göre geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş, yerel mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonunda, davalı işyerinin kapandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, yapılan inceleme hüküm kurulması için yeterli değildir. Mahkemece, davalı işyerinin kapandığı ve faaliyetine son verdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davacının iş sözleşmesinin feshi ile davalı şirkete ait işyerinin kapanması arasında uzun bir süre olduğu anlaşılmaktadır. İş güvencesi hukukunun temel kurallarından biri de, feshin geçerliliğine ilişkin objektif koşulların inceleme ve değerlendirmesinin fesih tarihi itibari ile yapılmasıdır. İşçilerin iş sözleşmelerinin feshinden sonra ortaya çıkabilecek nedenler şüphesiz ki, geriye dönük olarak yapılan feshi geçerli kılmaz.
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, davacı işçinin iş sözleşmesinin fesih tarihi itibari ile değerlendirme yaparak sonuca gitmekten ibaret olmalıdır. İlgili değerlendirmenin sağlıklı şekilde yapılabilmesi için işyerine ait ilgili tüm kayıtların celbi ile bu kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bu suretle davalı tarafça yapılan işletmesel karara dayalı feshin tutarlılığının denetlenmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, değinilen hususlar incelenmeksizin, yazılı şekilde red hükmü kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.