20. Hukuk Dairesi 2014/10499 E. , 2015/728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 691 parsel sayılı 3916.75 m² yüzölçümündeki taşınmaz, malikinin bilinememesi nedeniyle tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin kadastro tespitinin iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.05.2011 gün ve 2011/3085-6351 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ve varsa amenajman planı, komşu parsel tutanakları ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca gerekli araştırmalar yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulü ile ... İli, ... İlçesi ... Köyü, ... ... Mevkiinde kain 101 ada 691 parsel nolu 3916,75 m² yüzölçümündeki maliye hazinesi adına tespit gören parselin tespitinin iptali ile davacı ..."ın mirasçıları olan dosya içerisinde bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/03/2013 tarih 2013/99 Esas, 2013/108 karar sayılı verâset ilâmına göre, bu taşınmazın tamamı 6 pay kabul ederek 1 payının 1958 doğumlu kızı ..., 1 payının 1965
doğumlu kızı ... ), 1 payının 1974 doğumlu kızı ...) 1 payın 1966 doğumlu oğlu ..., 1 payın 1972 doğumlu Kızı ...., 1 payın 1972 doğumlu oğlu ... adına 101 ada 691 parsel numarası verilmek üzere tarla vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel ... alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.