Hak Düşürücü Süre - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3753 Esas 2006/10067 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi 2006/3753 E., 2006/10067 K.

21. Hukuk Dairesi 2006/3753 E., 2006/10067 K.

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

• 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 79 ]

"İçtihat Metni"

Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 1.6.1986-15.6.2002 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların mahkemece verilen 5.6.1996-1.2.2000 tarihleri arasındaki çalışmanın tesbitine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine.

2-Dava, davacının davalıya ait işyerinde 1.6.1986-15.6.2002 tarihleri arasında kesintisizi olarak çalıştığı iddiasına dayalı, davalı kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.

Mahkemece davacının davalıya ait işyerinde 1.6.1986-15.6.2002 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmiştir.

Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi olup yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurum"ca tesbit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurum"ca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Yerleşik Yargıtay görüşü, birden ziyade işe giriş bildirgesi verilmesi halinde çıkış yok ise ilk işe giriş bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği tarihler arasında geçen çalışmaların hak düşürücü süreye uğramayacağı, çıkış varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı ayrı hesaplanacağı, çıkış tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağıdır. Bu nedenle işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki kısmi bildirimin aksinin eşdeğer belgelerle ispat edilebileceği kabul edilmelidir.

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı için davalı işveren tarafından ilk bildirimin 15.6.1995 tarihli giriş bildirgesi ile bina inşaat işyerinden yapıldığı ve 15.6.1995-15.11.1995 tarihleri arasındaki çalışmalarının , 5.12.1995 tarihli bildirge ile 3335739902 sigorta nolu R…

….."e ait bina inşaat işyerinden 5.12.1995-5.6.1996 tarihleri arasında çalışmalarının, davalı işverence 1.2.2000 tarihli bildirge ile züccaciye işyerinden 1.2.2000-15.6.2002 tarihli çalışmalarının bildirildiği görülmektedir.

Hal böyle olunca davacının davalı işverence işe giriş bildirgesinin verildiği 15.6.1995 tarihinden önceki ve 15.11.1995-5.12.1995 tarihleri arasındaki çalışmalarının hak düşürücü süreye uğradığının kabulü gerekir.

Mahkemece, 1.6.1986-15.6.1995 ve 15.11.1995-5.12.1995 tarihleri arasındaki döneme yönelik istemin hak düşürücü süreye uğramış olması sebebiyle, 5.12.1995-5.6.1996 tarihleri arasındaki döneme yönelik istemin başka bir işverene ait işyerinde çalışması nedeniyle reddine, 15.6.1995-15.11.1995 ile .2.2000-15.6.2002 tarihleri arasındaki çalışmalar davalı işverence SSK"na tam olarak bildirildiğinden tesbit kararı verilmesinde davacının hukuki yararı bulunmadığından bu döneme ilişkin istem hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Hüseyin"e iadesine, 16.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.