Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/14186
Karar No: 2006/10081
Karar Tarihi: 16.10.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/14186 Esas 2006/10081 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/14186 E.  ,  2006/10081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 11/08/2005
    NUMARASI : 927-711

    Davacı, 3201 sayılı Yasa gereği borçlandığını ve bağlanan aylığının durdurulduğunu aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından  temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, 2147 ve 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan borçlanma nedeniyle  bağlanan yaşlılık aylığını durduran Kurum işleminin iptali ile aylıkların ödenmesine devam edilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkeme yazılı gerekçelerle istemin kabulüne karar vermiş ise de varılan sonuç doğru değildir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 21.06.1965-31.03.1981  tarihleri arasında yurt dışında geçen 5700 gün hizmetini 2147 sayılı Yasa"ya göre, 01.04.1981-31.12.1989 tarihleri arasında yurt dışında geçen  3150 günlük hizmetini 3201 sayılı Yasa"ya göre borçlanarak borçlanma bedelini ödediği, 25.09.1990 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebi üzerine davalı Kurumca, bu sürelere davacının 1961-1963 yılları arasında 713 günlük  2575 sayılı  Askeri Fab. Tekaüt. Sandığına tabi çalışmaları da ilave edilerek 29 yıl sigortalılık süresi ve 9563 gün üzerinden 1.10.1990 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı,  Kurumun, davacının yaşlılık aylıklarını ödediği  T.C Ziraat Bankası Keçiören Şubesinde bulunan hesabının  hareket görmemesi nedeni ile  yurt dışında çalışmalarının bulunup bulunmadığı konusunda araştırma başlattığı ve araştırma sonucuna kadar aylık ödemelerini durdurduğu, yapılan araştırmaya göre dava açıldıktan sonra 24.02.2004 tarihli Hollanda sigorta merciinin yazısı ile davacının 21.06.1965-17.02.2004 tarihleri arasında yurt dışında  çalıştığının tesbit edilmesi üzerine davalı Kurumun Eylül 2005 tarihli yazısı ile davacının başlangıç tarihi itibariyle yaşlılık aylığını iptal edip 01.10.1990-22.10.2002 tarihleri arasında aylıkların borç kaydedilerek, davacıdan istendiği  anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık davacının 17.02.2004 tarihine kadar devam eden yurt dışı çalışmaları nedeni ile 01.10.1990 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığının ödenmesine devam edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Gerçekten 3201 sayılı Yasa"dan yararlanmak suretiyle 506 sayılı Yasa"da öngörülen yaşlılık sigortası kapsamına girmek isteyen Türk Vatandaşlarının yaşlılık aylığından yararlanma koşulları ile yurt içinde çalışıp 506 sayılı Yasa kapsamında bulunan Türk Vatandaşlarının yaşlılık aylığından yararlanma koşulları zorunlu bir farklılık dışında birbirine koşut hale getirilmiştir. Şöyle ki; 506 sayılı Yasanın 60.maddesinde öngörülen ve yaşlılık aylığından yararlanma koşulları olarak belirlenen; “yaş”, “sigortalılık süresi”, “prim ödeme gün sayısı”, “işten ayrılma” ve “yazılı istekte bulunmak” koşulları 3201 sayılı Yasanın 6.maddesinde de aynen kabul edilmiş, sadece; Türkiye’de çalışanların “işten ayrılma koşulu” burada; “yurt dışındaki ülkeden ayrılıp Türkiye’ye dönüş” biçiminde belirlenmiştir.   Şu    duruma    göre;  Sosyal  Sigortalar Kurumu; yurt içinde kesin çalışan sigortalılar için; aradığı; işten ayrılma koşulunu yurt dışında çalışanlar içinde yurda dönüş koşulu olarak araması ve işlemleri buna göre yürütüp tamamlaması zorunludur.  3201 sayılı Yasadan önce yürürlükte bulunan 2147 sayılı Yasa uyarınca yaşlılık aylığı bağlanması için yurda kesin dönüş şartı  aranmamaktadır.
    3201 sayılı Yasa"nın 6.maddesine göre aylık tahsisi için yurda kesin dönüş yapılması şart olduğundan, Kurumca davacıya 3201 sayılı Yasa uyarınca bağlanan yaşlılık aylığının durdurulması, giderek bağlandığı tarihten itibaren iptali  işleminde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacının 2147 sayılı Yasa kapsamında borçlandığı gün sayısı olan 5700 günlük prim ödeme süresi ile 1961-1963 yılları arasında Türkiye’de geçen 713 günlük çalışmalarının birlikte değerlendirildiğinde 6413 gün prim ödemesinin davacının 3201 sayılı Yasa uyarınca  borçlanması nazara alınmaksızın ve yurda kesin dönüş şartı aranmaksızın  davacıya  yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli olacağı diğer yandan davacının yurtdışındaki çalışması sona erip, yurda kesin dönüş yaptığı tarihi takibeden aybaşından itibaren 3201 sayılı Yasa uyarınca yaptığı borçlanmada dikkate alınarak yaşlılık aylığının yeniden belirlenmesi gerektiği açıktır.
    Yapılacak iş;  Hollanda Sigorta Merciinin yazısı 24.02.2004 tarihini taşıdığından, öncelikle davalı Kurumdan davacının yurt dışındaki çalışmasının hangi tarihte sona erdiğinin Hollanda Sigorta Merciinden sorulmak  suretiyle  davacının yurda kesin dönüş tarihi tesbit edilerek davacıya 01.10.1990 tarihinden itibaren yurtiçi hizmetleri ve 2147 sayılı Yasa uyarınca borçlandığı süreler dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin ve bağlanan yaşlılık aylığının davacının yurda kesin dönüş yaptığı  tarihi takibeden aybaşından itibaren 3201 sayılı Yasa"ya göre yaptığ borçlanma gözetilerek yeniden belirlenerek ödenmesi gerektiğinin tesbitine karar vermektir.
    Mahkemece, eksik inceleme  ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde,  davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi