
Esas No: 2006/3717
Karar No: 2006/10123
Karar Tarihi: 17.10.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3717 Esas 2006/10123 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İskenderun İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2006
NUMARASI : 270-35
Davacı, S.S.K. sigortalısı olduğunun tespiti ile 23.11.2004 tarih ve 55073 sayılı yazısı ile sigortalı çalışmalarnı iptal eden kurum işlemin iptali ile tedavi giderleri ile geçici iş görmezlik ödeneğinden aldığı paranın giderleri ile geçici iş görmezlik ödeneğinden aldığı paranın iadesi işlemin de iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı; 22.03.2003 tarihinden itibaren başlayan 506 sayılı Yasaya tabi çalışmalarını iptal eden; Kurum işleminin iptali ile belirtilen süreden sonra S.S.K."na tabi sigortalı olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemece; istemin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının 09.06.1988-17.03.2003 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak, 22.03.2003 tarihinden itibaren de D.Nakliyeciler Birliği Limited şirketinde sigortalı çalıştığına ilişkin bildirim yapılarak primleri ödendiği anlaşılmaktadır. Ancak Sosyal Sigortalar Kurumu müfettişince tanzim edilen 13.09.2004 tarihli inceleme raporu ile; davacının sigortalı olarak çalıştığı bildirilen Limited Şirketin kurucu ortağı olduğu ve halen bu statüsünün devam ettiğinden Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiği tesbit edilmiştir. Anılan rapor doğrultusunca; davalı kurum davacının 22.03.2003 tarihinde başlayan S.S.K."na tabi sigortalılığını iptal etmiştir.
Davanın esasını, davacının 22.03.2003 tarihinden sonra 506 sayılı veya 1479 sayılı Yasalardan hangisine ait sigorta kapsamında olduğunun tesbiti oluşturmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlığın; Bağ-Kur "unda hak alanını ilgilendirdiği tartışmasızdır.
Bu nedenlerle; Bağ-Kur"unda davaya dahili sağlanarak; bu Kurumdan alınacak cevap ve sunulan deliller hepbirlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.