Esas No: 2019/8827
Karar No: 2022/5633
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/8827 Esas 2022/5633 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2019/8827 E. , 2022/5633 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkumiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararlarına yönelik tebligat parçalarının incelenmesinde, sanığın MERNİS adresinde doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereği tebliğ edildiklerinin dolayısıyla tebligatların usulsüz olduğu anlaşıldığından,
5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartlarının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararların infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- ... Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nün 02.06.2015 tarihli davetnamesinin sanığa 02.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği,tebliğden itibaren 10 gün içersinde müdürlüğe müracaat etmesi gerektiği bildirilmiş ancak sanığın Uyap’tan alınan tutuklu bilgi kaydında 27.04.2015 ile 11.09.2015 tarihleri arasında ... Açık Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunduğu anlaşıldığından, sanığın müracaat etmesi gereken sürede cezaevinde tutuklu olduğunun anlaşılması karşısında sanık hakkında 02.04.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazının devamına karar vermek gerektiği gözetilmeyerek mahkûmiyet kararı verilmesi,
3- 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin infaz işlemlerinde, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak üzere çıkarılan ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayan şüphelinin, aynı Kanun'un 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen başvuruda bulunmadığı takdirde, şüpheli hakkında kamu davasının açılması gerektiğinden, inceleme konusu olayda ikinci uyarı yapılmadığı için kamu davasını açma koşulları oluşmadan davanın açılmış olduğu,
Anlaşıldığından; 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere, kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak, kararın infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devam edilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
4- Sanığın 02.02.2015 ve 22.07.2017 tarihli temyiz dışı eylemleri nedeni ile ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/903 esas - 2018/386 karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu her iki eylemden ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi ile Yargıtay 10. Ceza Dairesi 17/06/2019 tarih, 2019/1633 esas - 2019/3918 karar sayılı kanun yararına bozma kararı verildiği ve 02.02.2015 tarihli eylemin temyiz incelemesine tabi 06/12/2014 tarihli eyleminin iddianamesi düzenlenmeden önce işlendiği görülerek bozma kararı verildiği anlaşıldığından 02.02.2015 ve 22.07.2017 tarihli fiillerin müstakil suçlar olup olmadığının, TCK'nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesi ile TCK'nın 61. maddesi gereğince temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasının ya da TCK'nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suçu oluşturup oluşturmadıklarının tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.