20. Hukuk Dairesi 2015/1981 E. , 2015/812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ... kadastrona itiraz ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 14/03/2012 gün ve 2011/14657 E. 2012/3784 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 12.07.2002 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü, ... Obası mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiş, ... Köylücü davaya katılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda katılanın davasının açılmamış sayılmasına; davacının davasının kabulüne; 95429.77 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine ve ... Yönetimi tarafından temyizi üzerine Dairenin 09/10/2007 tarih, 2007/ 11505- 12101 sayılı bozma ilamında [“... ... İşletme Müdürlüğü tarafından benzer nitelikte ve Daire tarafından evvelce temyiz incelemesi yapılan dosyalar arasına gönderilen belgelerden çekişmeli taşınmazın yer aldığı ... köyünde 30/05/2005 tarihinde 60 nolu ... Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Yasaya göre ... kadastrosuna başlandığı, bu çalışmanın 07/07/2005 tarihinde sonuçlandırılarak sonuçlarının 10/08/2006 tarihinde ilan edildiğinin anlaşıldığı, temyize konu davanın, 12/07/2002 tarihinde açıldığı; yargılama sırasında yapılıp, ilan edilen ... kadastrosunun davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmeyeceği, eldeki tescil davasının aynı zamanda ... kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, kadastro mahkemesince bakılacak dava türlerinin 3402 sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmiş olduğu ve 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan ... sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarının da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılacağı, bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, ... kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi re"sen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; ... kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, ... kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup ... kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve Yasaya aykırı olduğundan Bozulmasına,”] karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak ... kadastrosuna itiraz davası yönünden ayırma kararı verilmiştir. Kadastro mahkemesinin 2010/140- 2011/24 sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın aktif dava ehliyeti yönünden reddine karar verilmiştir.
Temyize konu asliye hukuk mahkemesi kararında ise; çekişmeli taşınmazın 11 nolu mera parseli içerisinde kaldığı, bu nedenle, zilyetliğine değer verilemeyeceği, ayrıca, ... sayılan yerlerden olduğu belirlendiğinden davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 14/03/2012 gün ve 2011/14657 E. 2012/3784 K. sayılı ilamıyla [“İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,”] karar verilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1966 yılında yapılmış ve 04/12/1967 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Ayrıca, bu bölgede yargılamanın devamı sırasında 4342 sayılı Yasa uygulaması yapılmış, sonuçları 27.02.2004-29.03.2004 tarihleri arasında askıya çıkartılmış ve eldeki davalar nedeniyle kesinleşmemiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu yargılamanın devamı sırasında 60 nolu ... Kadastro Komisyonu tarafından 2005 yılında yapılmış ve sonuçları 10.08.2006 tarihinde 6 ay süreyle ilan edilmiştir. Çekişmeli taşınmaz ... kadastrosu sınırları dışında bırakılmıştır.
Dava ise 12.07.2002 tarihinde açılmış bulunduğundan eldeki dava tescil istemi yanında mera tespitine ve ... kadastrosuna itiraza da dönüşmüştür.
Davacı ... vekili karar düzeltme dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 2005 yılında yapılan ve dava nedeniyle kesinleşmeyen ... kadastrosu sınırları dışında kaldığını ve tahdit sınırına en az 5 km mesafede olduğunu, ... bilirkişi raporuna göre resmî belgelerde ... sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği halde hangi nedenle mahkemece ... sayıldığının açıklığa kavuşturulmadığını, esasen tüm çevresi itibariyle de tapulu mülk olduğunu ileri sürerek dairenin onama kararının kaldırılmasını ve yerel mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davaya konu çekişmeli taşınmazın yörede 1956 yılında yapılan tapulama sırasında fundalık olarak (TH) tescil harici bırakıldığı, yine 2005 yılında yapılan ve dava nedeniyle kesinleşmeyen ... kadastrosunda ise ... kadastro sınırları dışında bırakıldığı anlaşılmaktadır. Kural olarak; ... kadastrosu yapılmayan ya da yapılıp da eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen yerlerde bir yerin ... sayılan yerlerden olup olmadığı ve hukuki durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 sayılı yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 yayılı Yasa sadece hangi nitelikteki taşınmazların devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı Yasada gösterilmiştir. Ormancı Bilirkişi en eski 1948 tarihli hava fotoğrafı, 1956 yılına ait memleket haritası ve amenajman planından oluşan resmi belgelere göre yaptığı incelemede taşınmazın % 2-3 eğimde, ... sayılmayan yerlerden olduğunu belirlemiştir. Ziraatçi bilirkişi raporunda ise taşınmazın 30-35 yıl tarım yapılmış kültür arazisi olarak kullanıldığı açıklanmıştır. Mahkemece karara dayanak yapılan ve kadastro mahkemesinin 2010/140 esas sayılı dosyasında alınan kurul raporunda ise çekişmeli taşınmazın 1952 yılına ait hava fotoğrafında ... ağaçcıkları ve maki formundaki çalılardan oluşan alanda kaldığı, 1956 yılına ait memleket haritasında ise çalı rumuzlu maki formundaki ağaçcıklardan oluşan ... alanında yer aldığı, eğimin yer yer 4-8
ve yer yer % 8-12 olduğu, ... bütünlüğünü bozduğu, bu nedenle ... sayılan yerlerden olduğu açıklanmıştır. Kurul raporu bu haliyle kendi içinde çelişkili olduğu gibi eldeki dosyadaki ... raporu ile de çelişmiştir. Mahkemece bu çelişki üzerinde durulmamış, çelişki giderilmemiştir. Ayrıca; mahkemece kabul edildiği gibi taşınmazın 11 nolu mera parselinde kaldığı olgusu da doğru değildir. Çünkü; memleket haritasında çalı, funda ve maki formunda gözüken, eğimi % 12"den aşağı olan ve toprak muhafaza karakteri taşımayan ve ... sınırları dışında kalan yerler ... Yasasının 1/J maddesi gereğince ... sayılmazlar ve Kadastro Yasası ve Medeni Yasaya göre de imar ve ihyaya konu teşkil ederler. Eldeki dava nedeniyle mera tespit komisyon çalışması ve ... kadastrosu kesinleşmemiştir. Bu nedenle, mahkemenin gerekçesine katılmak mümkün değildir. Eksik araştırma ve uygulama ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritasının hazırlanmasında altlık olarak kullanılan 1948 ve 1952 tarihli hava fotoğrafı, bu hava fotoğraflarına dayanılarak hazırlanan 1956 tarihli memleket haritaları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda yüksek uzman ... mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi, ile bir harita mühendisi ve bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi ... olan bir yer üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; önceki raporlarda dikkate alınarak iki rapor arasındaki çelişki giderilmeli, ayrıca, ziraat ve bilirkişiden taşınmaz üzerinde varsa ağaçların cinsi yaşı kapalılık durumu ve bitki örtüsü hakkında ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmazın gerçek eğimi ve ortalama eğimi bilimsel yolla saptanmalı, keşifte civar köylerden dinlenecek yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişi aracılığı ile komşu parsel kayıtları mevki ve hudutları itibariyle kapsamlı bir şekilde uygulanmalı, dava konusu taşınmaz yönünün bu kayıtlarda ne olarak okunduğu saptanmalı, kesinleşmeyen ... kadastro sınırları dışında kalan ve resmî belgelerde ... sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde taşınmazın öncesini, köy halkı tarafından eskidenberi kullanılan kadim mera arazisi olup olmadığı civar köyden dinlenecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan sorulmalı, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesine göre zilyetlikle mülk edinme koşullarının varlığı araştırılmalı, taşınmazın öncesinde kime ait olduğu ve kim tarafından imar-ihya edildiği ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, süresi maddi olaylara dayalı olarak yerel bilirkişi ve tanıklardan
sorulmalı, davada Hazine ve KTK"de taraf olduğundan resmî kurumlardan, ayrıca mera araştırması yapılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin karar düzeltme isteminin KABULÜ ile Dairenin 14/03/2012 gün ve 2011/14657 E. 2012/3784 K. sayılı Onama kararının ortadan KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 24.06.2011 gün ve 2010/1045 Esas 2011/564 Karar sayılı hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde iadesine 23/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.