Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/330
Karar No: 2019/857
Karar Tarihi: 12.02.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/330 Esas 2019/857 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/330 E.  ,  2019/857 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A)Davacı istemi;
    Davacı, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda 2005-2016 yılları arasında ücretli öğretmen olarak geçen ve davalı Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının tespitini istemiştir.
    B)Davalı Cevabı;
    Davalı ... vekili özetle; Müvekkil kurumun resmi bir hüviyet taşıdığını, çalışanların iş ve işlemlerinin mevzuat çerçevesinde yapıldığını, davacı ile müvekkil arasında iş sözleşmesi olduğu kabul edilse dahi sigorta primlerin ödenmesinde sorumlu kurumun SGK olduğunu, husumetin SGK"ya yöneltilmesi gerektiğini, davacının primlerinin 5510 sayılı yasanın 80/1-h bendine göre hesaplandığından hukuka uygun olduğunu, ücretli öğretmenlerin çalıştığı süre boyunca tüm ekonomik ve sosyal yardımlardan yararlandığını, davacının sigorta primlerinin emredici yasalar çerçevesinde hesaplandığının, ayrıca kanunda bu davalar için 5 yıllık hak düşürücü süre öngörüldüğünden, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiğini belirtmiştir.
    Feri Müdahil Kurum vekili özetle; bu davalara 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren yasa gereği davaya feri müdahil olarak katılması gerektiği, ayrıca hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın haksız yere ikame edildiğini, müvekillinin yargılamada taraf sıfatının bulunmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C)İlk derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;
    İlk Derece Mahkemesince, "davacının SGK hizmet dökümü ve işe giriş bildirgelerinin okul kayıtları ile tüm dosya kapsamının birlikte incelenmesinde; Davacının ... İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde görevlendirildiği, ... İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü"ne bağlı okullarda ücretli öğretmenlik yaptığı, ayrıca Yerleşik uygulamalar ve Yüksek Mahkeme içtihatlarına göre bu tür davalarda hafta içi günde 6-7 saat derse girilen günlerde, ücretli öğretmen mesaisini tam gün olarak işveren nezdinde geçirdiğinden bu günler tam gün olarak, bu saatlerden daha az saatte derse girilen günlerde ise davacı günlük mesaisinin tümünü davalı işyerine hasretmediğinden, bu çalışma saatleri için 7,5 saatlik çalışma bir (1) gün kabul edilmek ve ayrıca resmi işyeri olan davalıya ait işyerlerinde okulların kapalı olduğu dönemlerde çalışma olmadığı dikkate alınmak suretiyle hesap yapılmalıdır. (Y. HGK. 2011/21-542 E. , 2011/694 K.) Somut olayda dosya içinde bulunan davacıya ait puantaj kayıtları, devam çizelgeleri, ders programları ve görevlendirme yazıları ve ücret belgeleri davacının çalışma şartları bakımından kadrolu öğretmenlerle aynı usule tabi olduğu ve ne kadar çalışması olduğu anlaşılmıştır. Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin bu davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bahse konu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Somut davada tespiti istenen dönemlerle ilgili işe giriş bildirgeleri davalı işveren tarafından Sgk"ya verildiğinden ve ayrıca işe giriş ve çıkış yapıldığından hak düşürücü süre söz konusu değildir. Ayrıca bilirkişi tarafından hazırlanan raporda sömestre tatili değerlendirmeden rapor alındığından ... İlçe Müdürlüğü"nden davacının çalıştığı dönemlere ilişkin okul dönemi bildirilip buna dayanarak ek rapor alınmıştır. Ayrıca söz konusu yasa gereği davalı SGK"nın feri müdahil olarak davaya eklenmesi gerektiğinden SGK hakkında karar verilmesine gerek görülmeyip, SGK leh veya aleyhine hüküm kurulmamıştır. " gerekçesiyle
    "1)-Davacının Milli Eğitim Bakanlığına karşı açtığı davanın KABULÜ ile;
    2-)Davalı SGK"nun hizmet tespit davalarına feri müdahil olarak davada bulunması gerektiğinden davalı SGK hakkında leh ve aleyhe KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
    3)-Davacı ... ve... oğlu, ... 09/06/1978 doğumlu, ... T.C. Kimlik Numaralı ..."ın 17.10.2005-31.03.2016 tarihleri arasında sömestre tatili ile yaz tatilinin hariç olmak üzere toplam 1788 gün süreyle davalı ...İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda ücretli öğretmen olarak çalıştığının ve 477 günlük çalışmasının SGK"ya bildirilmediğinin TESPİTİNE, " karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu ;
    Davalı MEB vekili özetle, 5510 sayılı yasanın 80/1-h maddesi uyarınca davacının ek ders saat toplamının 7.5 saate bölünmesi suretiyle tespit edilmesi gerektiğini, işin niteliğinin tam süreli iş sözleşmesi olgusundan kaynaklanmadığını, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, davacının çalışmasının bu yasa maddesine göre hesaplanıp eksiksiz olarak primlerinin ödendiğini, davacının ücretli öğretmen olup çalışmasının sözleşmeli ve vekil öğretmenler ile karıştırılmaması gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
    Feri Müdahil Kurum vekili özetle , Kurumun davalı olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, dava konusu uyuşmazlığın iş mahkemesi sıfatıyla yapılması konusunda değerlendirme yapılmadığını, hak düşürücü sürenin dikkate alınmadığını, Kurum lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı;
    Bölge Adliye Mahkemesince "Yargıtay 10. Hukuk Dairesi"nin 2016/11881 Esas,2017/1700 Karar sayılı ilamında ifade edildiği gibi vekil öğretmenler kadrolu bir öğretmenin hamilelik ya da askerlik gibi geçici nedenlerle görev yapamadığı sürelerde öğretmen maaşının bir kısmı ödenmek ve Emekli Sandığı ile ilişkilendirilmek suretiyle görevlendirilen geçici statüde öğretmenler iken, ücretli öğretmenler hizmet akdine dayalı olarak genelde ek ders ücreti karşılığında kısmi zamanlı (part-time) olarak çalışan öğretmenlerdir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10,5510 sayılı Kanunun 4/2-f, 80/1-h, 86/9. maddeleri ile 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri olup ücretli öğretmenlerin çalışma esasları ve çalışmaları sırasında tabi olacakları statü, bu mevzuat kapsamında düzenlenmiştir.
    4857 sayılı Kanunun 13. maddesinde, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşmenin kısmî süreli iş sözleşmesi olduğu belirtilmiş, 63. maddesinde, genel bakımdan çalışma süresinin haftada en çok 45 saat olduğu, aksi kararlaştırılmamışsa bu sürenin, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı açıklanmıştır. 13. madde hükmü, anılan mevzuattaki düzenlemelere egemen olan ilkelerle birlikte ele alındığında, ücretli öğretmenlerin çalışma ilişkilerinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelendirilmeye olanak verecek bir bağımlılığın bulunmadığı, bunların, öngörülen ve önceden belirlenen süre içerisinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıkları belirgindir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80/h maddesi “ Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.” demek suretiyle hizmet akdine dayalı olarak genelde ek ders ücreti karşılığında kısmi zamanlı (part-time) olarak çalışan kişilerin prim ödeme gün sayısının ne şekilde ödeneceğini hüküm altına almaktadır.
    Mahkemece, davacının şahsi dosyası ile davalı işyeri dosyası ve dönem bordroları celp edilmiş, aylık kaç saat çalıştığı ve bu çalışması karşılığında ödenen ücrete ilişkin kayıtlar dosya içerisine konulmuştur. Davacının gelen kayıtlara yönelik bir itirazı ve ücretini aldığı saatten daha fazla bir çalışma iddiası bulunmamaktadır. O halde ücretli öğretmen statüsündeki davacının prim ödeme gün sayıları hesaplanırken, 5510 sayılı Yasanın 80/h maddesi uyarınca toplam aylık çalışma saatleri, 1gün = 7,5 saat esası üzerinden aylık çalışma gün sayısına dönüştürülerek hesaplanmalıdır. Yargıtay 21.Hukuk Dairesi"nin içtihatları da bu yöndedir. Davacının Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilen çalışma gün sayısının,aylık çalışma saati karşılığında aldığı ücretin 1 gün =7.5 saat kuralına göre bölünmesi ile bulunan değerden az olmadığı,bu hali ile eksik bir bildirimin bulunmadığı dosyadaki kayıtlarla sabittir. Bilirkişinin bu kurala uymadan aylık çalışma süresini 30 güne tamamlamak suretiyle prim gün sayasını tespiti belirtilen yasal duruma ve davacının çalışma niteliğine uygun değildir." gerekçesiyle
    "1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 353-(1)-b-2 maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın davalı SGK yönünden husumet yokluğundan, davalı MEB yönünden ise esastan REDDİNE," karar verilmiştir.
    E)Temyiz;
    Davacı vekili özetle; davacının hizmet akdi her eğitim yılı için yeniden düzenlenmekle birlikte Ekim- Mayıs aylarında 30 gün, Haziran ayında ise karne dağıtım gününe olan kısmını kapsadığı, sabah mesai saatiyle okula gelip yine akşam mesai saatiyle birlikte okuldan ayrıldığını, ayda 30 tam gün boyunca hizmet verdiğini, 2015 yılı Haziran ayında görev yapmasına rağmen bu ay hiç bildirim yapılmadığını belirketerek kararın bozulmasını istemiştir.

    F)Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    5510 sayılı Yasa"nın "Prime Esas Kazançlar" başlıklı 80.maddesinin 1/j bendine göre; "Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz. "
    5510 sayılı Yasa"nın 80.maddesinin 3/ c ve ç bentlerinde ise "Bu Kanuna göre ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların prime esas kazançlarının hesabında;
    c) Açıktan vekil olarak atanan sigortalılar için, (a) bendinde öngörülen unsurlardan ilgili mevzuatı uyarınca ödenen tutarı,
    ç) Başka bir kadro ya da görevin ödeme unsurları esas alınmak ve kıyaslanmak suretiyle aylık veya ücret ödenen sigortalılar için; emsal alınan kadro veya görevin prime esas kazanç tutarını geçmemek üzere, bu kazancın aylık veya ücret ödenmesinde öngörülen oranında hesaplanacak tutarı, esas alınır. Vekalet veya ikinci görev karşılığında ilgili mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeler prime esas kazancın hesabında dikkate alınmaz. " hükmü yer almaktadır.
    Öte yandan, 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen fıkra ile; " Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 2005/4. ay ila 2009/6. aylar arasında geçen bir kısım çalışmasının davalıya ait 1001615 sicil sayılı işyerinde, 02/10/2009 tarihi ila 2016/3, ayla arasında geçen bir kısım çalışmasının da davalıya ait 1013360 sicil sayılı işyerinden 30 günün altında Kuruma bildirildiği, 2007/2. ay ve sonrasına ilişkin puantaj kayıtlarının gönderildiği, yine ek ders ücret bordrolarının 2007/2. ay ve sonrasına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, ilk derece mahkemesinde yapılan araştırma dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre hüküm kurmaya elverişli olmadığı gibi Bölge Adliye Mahkemesince ücret ödeme belgeleri, puantaj kayıtları, davacı ile davalı ... arasında imzalanmış sözleşmelerin tamamı getirtilmeden prim ödeme gün sayısının toplam çalışma süresinin 1 gün=7,5 saat esasına göre belirlenmesi gerektiğinden yola çıkılarak davanın reddine karar verilmiş olması da yerinde değildir.
    Zira davacının ek ders bordrolarında çalışmaları bulunduğu halde hizmetinin bildirilmediği veya eksik bildirildiği dönem bulunup bulunmadığı yönünde bir araştırma da yapılmamıştır.
    Yapılacak iş, ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünden ihtilaflı dönemin tamamını kapsayan davacı ile imzalanan tüm sözleşmeleri, ek ders ücret bordrolarını, atama kararlarını, davacının günlük ve haftalık girdiği ders saatlerini gösteren tüm puantaj kayıtlarını getirtmek, davacının ücretinin aylık olarak her ay aynı ücret şeklinde mi aldığı, yoksa her ay girdiği ders saatine göre değişen bir ücret mi aldığını sormak, davacının hangi sıfatla istihdam edildiğini sormak, davacının vekil öğretmen olarak mı ücretle öğretmen olarak mı çalıştığını netleştirmek, Milli Eğitim Bakanlığı"ndan davacı ile aynı konumda olan kadrolu sınıf/branş öğretmeninin bir günde ve haftada kaç saat derse girmesi gerektiğini sormak, davacının günlük girdiği ders saatini belirleyerek bununla karşılaştırmak, Milli Eğitim Bakanlığı"ndan ihtilaflı dönemde çalışmanın geçtiği okulda kadrolu olarak çalışan öğretmen, müdür, müdür yardımcılarının listesini istemek ve bunların arasından re"sen seçilecek tanıkların beyanlarına başvurmak, davacının ücretinin girdiği ders saatine göre belirlenmesi halinde uyuşmazlığın 506 sayılı Yasa dönemine isabet eden kısmı bakımından 1 gün=7,5 saat çalışma esasından hareketle eksik prim gün sayısını belirlemek, 5510 sayılı Yasa"nın yürürlükte olduğu dönem bakımından ise 5510 sayılı Yasa"nın 80/j hükmüne göre değerlendirme yaparak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Kabule göre de, 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine göre davalı Kurum fer’i müdahil olarak davaya katılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanuna göre feri müdahil, davanın tarafı olmayıp leh ve aleyhine hüküm kurulması da hukuken mümkün değildir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nın 373/2.maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 12/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi