17. Hukuk Dairesi 2016/10451 E. , 2017/9808 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar ve davalı ... vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerin murisi ve desteği ..."ın kullandığı araç ile davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu ..."ın hayatını kaybettiğini, araç içerisinde bulunan davacıların yaralandığını, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu belirterek, eş ve babalarının ölümü nedeniyle davacı eş ... için 17.500,00 TL., çocuklar için ayrı ayrı 12.500"er TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın, davacıların kendi yaralanmaları nedeniyle her biri için ayrı ayrı 2.500,00 TL ve toplamda 10.000,00 TL manevi tazminatın 02.06.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile, muris ..."in vefatı nedeniyle davacıların her biri için ayrı ayrı 10,00 TL. ve toplamda 40,00 TL maddi tazminatın, davacıların kendi yaralanmaları nedeniyle her biri için ayrı ayrı 10,00 TL ve toplamda 40,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, yargılama aşamasında 26.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile muris ..."in vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatını davacı ... için 176.923,00 TL., ... için 29.057,99 TL., ... için, 13.692,53 TL. ve ... için 11.125,61 TL olarak ıslah etmiş ve 06.01.2014 tarihli dilekçe ile de davacıların kendi yaralanmaları nedeniyle talep edilen maddi tazminata ilişkin taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davalılar vekili, taleplerin fahiş olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğini, davacı ... dışındakilerin kazayı hafif atlattıklarını, müteveffa ..."in şerit ihlali yapması nedeni ile kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, manevi tazminat talebi yönünden taleplerin kısmen kabulü ile, müteveffa ..."ın vefatı nedeni ile her davacı için 10.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi 02/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacıların yaralanmaları sebebi ile davacı ..., ... ve ... için 1.00000 TL., ... için 2000 TL manevi tazminatın olay tarihi 02/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ..."ın vefatı nedeni ile davanın kabulü ile, davacı ... için 176.923 TL davacı ... için 29.057,99 TL, davacı ... için 13.692,53 TL, davacı ... için 11.125,61 TL destek yoksun kalma tazminatının olay tarihi 02/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacıların yaralanmaları sebebi ile talep edilen maddi tazminatın atiye bırakma nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle eş/babalarının ölümü nedeniyle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu kararda, davacıların kendi yaralanmaları nedeniyle reddedilen manevi tazminat miktarları kesinlik sınırının altında bulunmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin bu yöndeki temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, davacılar lehine vekalet ücretinin hatalı hesaplanarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedeni ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının vekilinin tüm davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 5. bendinde yazılı “21.747,94” rakamlarının silinerek, yerine; “22.097,94” rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 13.968,07 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.