3. Hukuk Dairesi 2016/21883 E. , 2017/9330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarafına bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL"ye, müşterek çocuğa bağlanan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının da artırılarak aylık 750,00 TL"ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili; karşı tarafın açtığı davanın usul ve esas bakımından reddine, karşı davanın kabulüne, ödediği yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına, bunun olanaksız olması halinde ise yoksulluk nafakasında indirim yapılarak aylık 100,00 TL"ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine, davalı-karşı davacının İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesinin 2012/992 Esas, 2013/642 Karar sayılı ilamı gereği davacı-karşı davalıya ödediği yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 06/04/2015 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL"den aylık 450,00 TL"ye; tarafların müşterek çocuğu Eren Kağan için ödediği iştirak nafakasının dava tarihi olan 06/04/2015 tarihinden itibaren aylık 250,00 TL"den aylık 400,00 TL"ye yükseltilmesine, davalı-karşı davacıdan tahsil edilerek davacı-karşı davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, yoksulluk nafakasının arttırımı talebine ilişkindir.
TMK"nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir."
./..
-2-
TMK"nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
Dosya kapsamından; tarafların 13.12.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı/karşı davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği, davacı/karşı davalının ev hanımı olduğu, 400 TL kira ödediği, davalı/karşı davacının ise matbaada çalıştığı, aylık 1000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir.
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.