Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9591
Karar No: 2015/880

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9591 Esas 2015/880 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9591 E.  ,  2015/880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi ... Köyü Tüzel Kişiliği vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.02.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... Köyü Tüzel Kişiliği gelmedi; karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ... ile davalılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    ... İlçesi ... Köyü"nde yapılıp 23.11.2007 ilâ 24.12.2007 tarihleri arasında ilan edilen genel arazi kadastro çalışmalarında,
    250 ada 2 parsel sayılı 7982,74 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    250 ada 3 parsel sayılı 5444,23 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    250 ada 4 parsel sayılı 9582,10 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    250 ada 5 parsel sayılı 8682,86 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ½ hisse ile ... ve ... adına,
    250 ada 7 parsel sayılı 11877,24 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    250 ada 9 parsel sayılı 6050,35 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ½ hisse ile ... ve ... adına,
    251 ada 2 parsel sayılı 1196,20 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 3 parsel sayılı 8470,91 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 5 parsel sayılı 6159,91 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 6 parsel sayılı 8111,82 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 7 parsel sayılı 15319,34 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 9 parsel sayılı 5145,08 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 10 parsel sayılı 3954,84 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 11 parsel sayılı 11818,45 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    251 ada 12 parsel sayılı 9899,52 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 1 parsel sayılı 7789,90 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 2 parsel sayılı 2426,23 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 3 parsel sayılı 1528,18 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 4 parsel sayılı 1604,98m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 5 parsel sayılı 1958,31 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 6 parsel sayılı 6646,35 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 7 parsel sayılı 10151,16 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 9 parsel sayılı 1218 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 10 parsel sayılı 1217,96 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 11 parsel sayılı 1217,92 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 12 parsel sayılı 1212,64 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    255 ada 13 parsel sayılı 1251,71 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    261 ada 1 parsel sayılı 1397,86 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    261 ada 2 parsel sayılı 1282,74m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    261 ada 3 parsel sayılı 1764,78 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    261 ada 4 parsel sayılı 1462,44 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    261 ada 5 parsel sayılı 2617 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    261 ada 6 parsel sayılı 5021,15 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına,
    261 ada 7 parsel sayılı 3643,07 m² yüzölçümlü taşınmaz belgesizden ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Tüzel Kişiliği vekili, dava konusu taşınmazların mera, yaylak ve yurt yeri olarak kullanıldığı ve köy tüzel kişiliğine ait olduğu iddiasıyla tesbitlerinin iptali ve beyanlar hanesinde mera, yaylak ve yurt yeri olarak kullanıldığı şerh verilmesi suretiyle Hazine adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır.
    Davacı ..., 18.12.2013 hâkim havale tarihli dilekçe ile; kazandırıcı zamanaşımı yolu ile zilyetlik iddiasına dayanarak 250 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    ..., 25.07.2008 hâkim havale tarihli dilekçe ile; zilyetlik iddiasına dayanarak 251 ada 10 parsel sayılı taşınmazın adına tesbit ve tescili istemiyle davaya katılmış, 24.10.2013 tarihli keşif esnasında yanlış parsele dava açtığından 251 ada 10 parsele ilişkin davasından feragat etmiş, 11.12.2013 tarihli dilekçe ile de, 255 ada 9, 10, 11, 261 ada 5 parsel sayılı taşınmazların adına tescilini istemiştir.
    ... Kadastro Mahkemesi tarafından çekişmeli taşınmazların ... Köyünde kaldığı ve ... İlçesi idari sınırları dışında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek, dava ... Kadastro Mahkemesi"ne gönderilmiştir.
    Davalı ..."in ölü olduğu anlaşılmakla 250 ada 9 parsele yönelik açılan davada husumet, mirasçılarına yaygınlaştırılmış, yine davanın devamı sırasında öldüğü anlaşılan ..."a yönelik davada, husumet mirasçılarına yöneltilerek devam olunmuştur.
    Mahkemece, katılan davacı ..."nın davasının kısmen kabul, kısmen reddine,
    Davacı ... Tüzel Kişiliğinin ve diğer müdahil davacıların davasının reddine,
    Çekişmeli 250 ada 3, 4, 5, 7, 9, 251 ada 2, 6, 7, 9, 10, 255 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 12, 13, 261 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 250 ada 2, 251 ada 3 ve 251 ada 5 parselin kadastro tespit tutanaklarının iptaline,
    250 ada 3, 4, 5, 7, 9, 251 ada 2, 6, 7, 9, 10, 255 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 12, 13, 261 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 parsellerin tamamı ile, fen bilirkişisi ... tarafından tanzim edilen 11.12.2013 tarihli rapor ve krokide 250 ada 2 parselin (F) ile gösterilen 6089,91 m² bölümü, 251 ada 3 parselin (B) ile gösterilen 3998,48 m² bölümü, 251 ada 5 parselin (D) ile gösterilen 4435,68 m² bölümünün eylemli ... olması nedeniyle ... vasfıyla, aynı parsel numarası ile Hazine adına tesciline,
    Aynı rapor ve krokide rapor ve krokide 250 ada 2 parselin (E) ile gösterilen 1892,83 m² bölümünün adanın son parselinden sonra parsel numarası verilerek, tespitteki vasfı ile davalı ... adına tesciline,
    Aynı rapor ve krokide 251 ada 3 parselin (A) ile gösterilen 4472,43 m² bölümünün, adanın son parselinden sonra parsel numarası verilerek, tespitteki vasfı ile ... adına tesciline,
    Aynı rapor ve krokide 251 ada 5 parselin (C) ile gösterilen 1724,23 m² bölümünün, adanın son parselinden sonra parsel numarası verilerek, tespitteki vasfı ile ... adına tesciline,
    251 ada 11 ve 12 parsellerin tespit gibi tesciline,
    255 ada 9, 10 ve 11 parsellerin kadastro tespit tutanaklarının iptali ile, fen bilirkişisi ... tarafından ibraz edilen 20.12.2013 tarihli ek raporda (R) harfi ile gösterilen 109,47 m², (S) harfi ile gösterilen 803,61 m² ve (V) harfi ile gösterilen 713,92 m² olmak üzere toplam 1627,00 m² yüzölçümlü taşınmazın adanın son parselinden sonra parsel numarası verilerek tespitteki vasfı ile katılan davacı ... adına tesciline,
    255 ada 9 parsel sayılı taşınmazdan (R) harfi ile gösterilen 109,47 m² bölüm çıktıktan sonra geriye kalan ve aynı tarihli ek raporda (P) harfi ile gösterilen 1108,53 m² bölümün aynı parsel numarası ile ... vasfında Hazine adına tesciline,
    255 ada 109 parsel sayılı taşınmazdan (S) harfi ile gösterilen 803,61 m² bölüm çıktıktan sonra geriye kalan ve aynı tarihli ek raporda (T) harfi ile gösterilen 191,78 m² bölümün aynı parsel numarası ile; (U) harfi ile gösterilen 222,57 m² bölümün adanın son parselinden sonra parsel numarası verilerek ... vasfında Hazine adına tesciline,
    255 ada 11 parsel sayılı taşınmazdan (V) harfi ile gösterilen 713,92 m²bölüm çıktıktan sonra geriye kalan ve aynı tarihli ek raporda (Y) harfi ile gösterilen 504,00 m²l bölümün aynı parsel numarası ile ... vasfında Hazine adına tesciline,
    karar verilmiş; hüküm, davacı ... Tüzel Kişiliği vekili tarafından tüm parsellere; Hazine vekili tarafından gerçek kişiler adına tesciline karar verilen taşınmaz ve taşınmaz bölümlerine; davalılar ..., ..., ..., ... ..., ... ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., Halil ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre ... sınırlandırması yapılmış, taşınmazlar ... sınırları dışında bırakılmıştır.
    1) Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmesi sonucu; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı HUMK."nun 427 ve devamı maddeleri uyarınca, davanın taraflarının temyiz isteminde bulunabileceği, eldeki davada ise, davanın Hazineye ihbar olunduğu, Hazine tarafından, usulünce bir katılımın bulunmadığı gibi ayrıca açılmış bir davanın da bulunmadığı, davanın ihbar edilmesinin davada taraf sıfatı kazandırmadığı anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davalılar ... ve arkadaşları vekilinin, 255 ada 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin ... adına tesciline karar verilen bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; incelenen dosya kapsamına göre, ... tarafından 25.07.2008 havale tarihli
    dilekçe ile harcını yatırmak suretiyle 251 ada 10 parsele ilişkin olarak 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi uyarınca davaya katılındığı, ancak 24.10.2013 tarihli keşif zaptında bu davasından vazgeçtiği ve beyanının altını imzası ile tasdik ettiği halde, 11.12.2013 tarihli dilekçe ile 255 ada 9, 10, 11 ve 261 ada 5 parsele ilişkin olarak adına tescilini talep ettiği anlaşılmaktadır. Katılan ... tarafından 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi uyarınca katılma niteliğindeki usulüne uygun açılan davası 251 ada 10 parsele ilişkin olup, bu davasında da feragat etmiştir. Feragat beyanı, davayı sona erdiren ve tek taraflı yapılan bir irade açıklaması niteliğindedir. Bu nedenle, katılan tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği, 255 ada 9, 10, 11 ve 261 ada 5 sayılı parsele ilişkin olarak feragat beyanından sonra verilen dilekçenin yeni bir katılım istemi niteliğinde olduğu, ancak, bu istemin de usulüne uygun olarak yapılmadığı, mahkemece usulüne uygun bir katılma isteminin bulunmadığı veya usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığı halde, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup ... adına tescil kararı verilen 255 ada 9, 10, 11 sayılı parsellerin (R), (S) ve (V) harfi ile işaretli bölümlerine ilişkin hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3) Davacı ... Tüzel Kişiliği vekili ile davalı gerçek kişiler vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; mahkemece az yukarıda belirtildiği gibi karar verilmiş ise de, 3402 sayılı Kanunun 5, 26 ve 30/2 maddelerinin uygulama imkanının bulunmadığı, ... Yönetimi veya Hazine tarafından ... iddiasıyla açılmış bir dava olmadığı halde ... niteliğiyle tescil kararı verilmek suretiyle talebin aşılması, davacı ..."ın davası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usûl ve kanuna aykırıdır. Ayrıca, davacı köy tarafından, taşınmazların mera, yaylak gibi yerlerden olduğu iddiasıyla dava açıldığı halde, dava ve temyize konu taşınmazların kamu malı niteliğinde mera, yaylak olmadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle, “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1/4 maddesi gereğince; dava konusu taşınmazın bulunduğu ... İli mülkî sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katıldığı, Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasına göre de “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü uyarınca davada taraf olan Saraçlı Köyü Tüzel Kişiliğinin görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığı ve katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı gözetilerek husumet ilgili belediyeye yaygınlaştırılmalı, davanın tarafları arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazların kamu malı niteliğinde mera olup olmadığına ilişkin bulunduğu, kural olarak, mahkemece bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için taşınmazın yetkili idari merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazların öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlı olduğu gözönüne alınarak, taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca mera tahsisi yapılmış ise Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ve Özel İdare Müdürlüğünden, 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca taşınmazların bulunduğu bölgede mera tahsisi yapılmamış ise aynı doğrultudaki araştırma, 4342 sayılı Kanun uyarınca, mülkî amirlikten sorulup saptanmalıdır.
    Mahkemece bu doğrultuda bir araştırma ve soruşturma yapılmamıştır. Kuşkusuz 4753, 5618 ve 4342 sayılı kanunlar uyarınca, taşınmazların bulunduğu bölgede mera tahsisi yapılmamış ise, aynı doğrultudaki araştırma, dava sonucunda yararı olmayan, taşınmazların bulunduğu köye komşu köyler ya da belde halkından seçilecek elverdiğince yaşlı, tarafsız, yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile uyuşmazlık çözümlenecektir. Gerçekten dosya içeriğine göre İl ve İlçe Tarım Müdürlüğünden gelen karşılık yazıda taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından mera tahsisiyle ilgili yönetimsel işlemlerle ilgili çalışmalar yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazların
    bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca mera tahsisi yapılıp, yapılmadığının Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ile Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı mülkî amirlikten ayrı ayrı sorulup, saptanmalı, tahsise ilişkin yönetimsel işlemlerin tamamlanması beklenilmeli, bu yönetimsel işleme karşı ilgililer tarafından idarî yargı yerinde dava açılıp açılmadığı saptanmalı, bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise mera tahsis haritası ve eki belgeler getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazların bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar, uzman bilirkişi, tapu fen memuru ve uzman ziraatçi bilirkişi ve tutanak bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi fen memuru eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazların mera tahsis haritasının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamaya meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından mera tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazların öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde mera olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespitte saptanan hukuksal olgu dikkate alınarak daha açık bir anlatımla taşınmazların gerçek kişiler adına tespit edildiği gözönünde tutularak taşınmazların mera olup olmadığı yolunda tutanak bilirkişilerinden ayrıntılı, gerekçeli, olaylara dayalı bilgiler alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile tutanak bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde tutanak bilirkişileri taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile tutanak bilirkişilerinin beyanları arasındaki çelişki giderilmeli, öte yandan uzman ziraatçı bilirkişi eliyle taşınmazlar bizzat mahkemece görülüp gözlenmeli, taşınmazları çeşitli yönlerinden hali hazır durumlarını gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmazlar fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, taşınmazların fiziksel yapısı, mehil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli, komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmeli, bu fiziksel olgular da keşif tutanağına geçirilmeli, dava konusu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları içeriğine göre tespitlerine bir kayıt ve belge esas alınmamış ise tutanakları içeriğinde vurgulanan maddî ve hukukî olgularla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, bir kayıt ve belge esas alınmış ise sözü edilen kayıt ve belgelerde nizalı parsellerin ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterildiği yönü üzerinde durulmalı, ayrıca, davalı olup olmadıkları tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği incelenip irdelenmeli, dava konusu taşınmazların kamu malı niteliğinde mera olmadığı sonucuna varıldığı takdirde, davacı gerçek kişilerin davalarına ilişkin olarak yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin başlangıç günü, süresi, sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, uzman bilirkişi fen memurundan keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye, uzman ziraatçi bilirkişiden ise mahkemenin keşif tutanağına geçen gözlemini yansıtmaya elverişli, ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Kabule göre de, 255 ada 109 parsel dava konusu olmadığı, bilirkişi raporlarına göre 255 ada 10 parsel hakkında hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi de doğru değildir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve arkadaşları vekilinin, 255 ada 9, 10 ve 11 sayılı parsellerin ... adına tesciline karar verilen bölümlerine ilişkin
    temyiz itirazlarının kabulü ile, anılan parsellerin (R), (S) ve (V) harfi ile işaretli bölümlerine ilişkin hükmün BOZULMASINA, davalı ... ve arkadaşlarının yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine,
    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Tüzel Kişiliği vekili ile davalı gerçek kişiler vekillerinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı kabulü ile 24.12.2013 gün 2011/111-144 sayılı hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle, 1.100 TL vekâlet ücretinin katılan ..."dan alınarak davalılar ..., ... ve ..."e verilmesine, davacı ..."nün tüzel kişiliği kalmadığından aleyhine, Hazinenin taraf sıfatı bulunmadığından lehine veya aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, bozma nedenine ve davanın taraflarına göre, diğer davalılar yararına vekalet ücretine takdirine yer olmadığına, taraflarca 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, yatırdıkları temyiz harçlarının istek halinde iadesine 24/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi