Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 5.132.93 YTL"nin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 7.11.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar vekili Avukat B.T. ile karşı taraf vekili H. Ö. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-HUMK"nun 427. maddesindeki parasal sınırları değiştiren 5219 sayılı Yasa"nın 2/c maddesi ile 21.7.2004 tarihinden itibaren verilecek kararlarda 40.000.000 TL olan kesinlik sınırı 1.000.000.000 TL’ye (1.000,00-YTL) çıkarılmıştır. Diğer bir deyişle 21.7.2004 tarihinden itibaren verilen kararların temyiz edilebilmesi için hüküm altına alınan miktarın 1.000.000.000.TL (1.000,00-YTL)’yi geçmesi gerekir.
HUMK’na 5236 sayılı yasanın 19.maddesi ile eklenen Ek-4.maddeye göre ise “Görev, kesin hüküm, istinaf, temyiz, Yargıtay’da duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on milyon lirayı (10,00-YTL) aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” 18.11.2005 Gün ve 25997 sayılı Resmi Gazetede ilan edilen Maliye Bakanlığı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, 2006 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranı % 9,8 olarak öngörülmüştür. Buna göre, 2006 yılında mahkemelerce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 1.090.00. YTL.’sini geçmesi gerekir.
İnceleme konusu karar,bu tarihten sonra verilmiş ve ihtiyari dava arkadaşı davacılar, O. M. ve Ö. M.’dan her biri yararına 1.000,00’er YTL’lık manevi tazminata ilişkin hüküm kesin nitelik taşıdığından 1.6.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak anılan davacılar bakımından manevi tazminata yönelik davalıların temyiz dilekçesinin kararın kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle reddine
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
3- Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı, 8.8.1990 ile 19.7.2001 tarihleri arasında davalı T.O.’a ait işyerinde çalışmış, işyerinin Tayfun
O. ve A. T. tarafından 10.11.1994 tarihinde kurulan B. D. Ç. İnşaat San.Tic Ltd.Şti.tarafından devir alınması üzerine 22.01.1995 tarihinden iş akdinin fesih edildiği 19.07.2001 tarihine kadar B. D. Ç. İnşaat San.Tic Ltd.Şti’de işine devam etmiştir.
1475 Sayılı İş Kanununun 14.maddesi gereğince devralan son işveren olan B.D.Ç.İnşaat San.Tic Ltd.Şti.’den 8.8.1990 tarihinden 19.7.2001 tarihine kadar olan kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesi yerinde ise de, 10.11.1994 -olan devir tarihindeki süre ve ücretle sınırlı olarak T. O. ’un kıdem tazminatından sorumlu olduğu miktarda tesbit edilmeli ve bu miktarla sınırlı olarak diğer davalı B. D. Ç. İnşaat San.Tic Ltd.Şti ile birlikte müştereken sorumluluğuna karar verilmelidir.Öte yandan İhbar tazminatından devralan son işverenin sorumlu tutulacağı gözetilerek davalı T. O. ’a yönelik ihbar tazminatına ilişkin davanın reddi yerine yazılı şekilde ihbar tazminatından sorumlu tutulması da isabetsizdir.
4-Davacı eş G. M. yararına hükmolunan manevi tazminata yönelik temyize gelince;Zararlandırıcı sigorta olayı sonucu %11,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden sigortalının, maddi ve manevi tazminat ile iş aktinin haksız feshi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı talebiyle, davalı şirkette yönelik dava açtıktan sonra ölmesi üzerine mirasçılarının davayı sürdürdükleri ve bu arada kıdem ihbar tazminatı yönünden davalı T. O.’unda davaya dahil edildiği mahkemenin 2001/945 esasında kayıtlı bu dava ile Sigortalının %11,3 maluliyeti nedeniyle eş ve çocuklarının maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin 2002/499Esas sayılı dosyada birleştirme kararı verilerek yargılamaya 2001/945 esas sayılı dosya üzerinden devam olunduğu, davacılar vekilinin 13.5.2006 tarihli dilekçe ile birleştirilen dosya bakımından manevi tazminat talebini açıkladığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.Manevi tazminat şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup Borçlar Kanunun 47.maddesi gereğince bedensel zarara uğrayanın dışında manevi tazminat istenemez. Bu bakımdan kocasının iş kazası sonucu %11,3 iş göremezliği nedeniyle birleşen dava yönünden davacı G. M. ’nun manevi tazminat talebinin borçlar kanunun 47.maddesine uygun olmadığından reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Her ne kadar hüküm fıkrasının (A) başlıklı bölümünün birleşen davaya ilişkin olduğu yazılmış ise de alt bölümdeki hükmün 2001/945E sayılı ana davaya ait olduğu, (B) başlıklı bölümün ise 2002/499E sayılı birleşen davaya ait olduğu hüküm fıkrasının ve gerekçenin incelenmesinden açıkça anlaşıldığından bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılar yararına takdir edilen 450.00 YTL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.