20. Hukuk Dairesi 2014/10131 E. , 2015/883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.02.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı ... Yönetimi vekili Av.... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi vekili, 08.02.2011 hâkim havale tarihli dilekçe ile; ... Köyü 369 ada 1 parsel sayılı taşınmazın vekil eden adına kayıtlı olduğu, taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan ... kadastrosu yapılıp ilân edilerek kesinleşmiş yerlerde vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında aplikasyon, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fennî hataların düzeltilmesi çalışmasının iptaline ilişkin olarak Sulh 1. Hukuk Mahkemesinde 2005/762 Esas sayı ile açılan davada, 07.06.2007 gün ve 2007/465 Karar sayı ile davanın reddine karar verildiği ve kararın yargı yolu tüketilerek kesinleştiği, daha sonra ... Yönetimi tarafından Asliye 2. Hukuk Mahkemesinde 2009/579 Esas sayı ile açılan tapu iptali ve tescil davasında, Sulh 1. Hukuk Mahkemesinin kararına dayanak oluşturan 24.04.2007 tarihli raporun yanlış düzenlendiğinin belgelendirildiği ve mahkemece bu rapor dayanak alınarak hüküm kurulduğu, bilirkişiler hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, yürütülen soruşturma sonucunda Sulh 1. Ceza Mahkemesinin 2010/501 D.İş sayılı dosyası arasında alınan bilirkişi raporu ile bilirkişilerin kasten ve açıkça gerçeğe aykırı rapor tanzim ettiklerinin anlaşıldığı, dava konusu taşınmazın geldisi 237, 238, 239 ve 240 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak ... Yönetimi tarafından Gezici Arazi Kadastro Mahkemesine açılan 1956/92 E. - 1959/11 K. ve 1956/94 E. - 1959/12 K. sayılı kararların çekişmeli taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin olarak kesin hüküm oluşturduğu, tarafları, konusu ve nedeni aynı olan iki ayrı kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle Sulh 1. Hukuk Mahkemesinin 2005/762 E. - 2007/465 K. sayılı kararının iptali ile yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini istemiştir.
... Yönetimi vekili, 22.02.2011 hâkim havale tarihli cevap dilekçesi ile, dava konusu taşınmazın unutulmuş ormanlar kapsamında 1976 ve 1987 yıllarında ... kadastrolarının tamamlandığı ve kesinleştiği, üzerinden 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesine konu davaların davacısının, dava konusunun dışında olduğu, rapor tanzim eden bilirkişiler hakkında kasden gerçeğe aykırı beyanda bulunma nedeniyle suç duyurusunda bulunulmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
... vekili, 23.06.2011 hâkim havale tarihli dilekçe ile, dava konusu taşınmazda vekil edenin bağımsız bölüm sahibi olduğu, verilecek kararın kendisini etkileyeceğinden, harcını yatırmak suretiyle davaya asli müdahil sıfatı ile katılmıştır.
Mahkemece, davacı ve asli müdahilin davasının kabulüne, Sulh 1. Hukuk Mahkemesinin 07.06.2007 gün ve 2005/762 E. - 2007/465 K. sayılı dosyasında yapılan yargılamanın kesin hüküm nedeniyle yenilenmesine ve dava konusu 369 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu mevkide yapılan 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 16.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 19.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 07.04.2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. madde uyarınca yapılan düzeltme işlemi, 26.04.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece, yargılanmasının yenilenmesi istenen 2005/762 E. - 2007/465 K. sayılı dosyası arasında rapor tanzim eden bilirkişilerin, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1956/92 E. - 1959/11 K. ve 1956/94 E. - 1959/12 K. sayılı kesinleşmiş ilamlarını yansıtmamaları nedeni ile hatalı karar verilmesine sebep oldukları, kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi davasının kabulüne karar verilmiş ise de, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; hatalı kararın yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılabilmesi HMK"nun 375. (H.U.M.K."nun 445.) maddesindeki sınırlı sayıdaki nedenle mümkün olabilmektedir. Davacı ve katılan taraf, 375. maddenin 1/f bendinde düzenlenen “Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması” ile 1/ı bendinde düzenlenen “Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması” sebeplerine dayanılmıştır. Bu sebeplerden 375/1-f bendinde düzenlenen sebebe ilişkin olarak aynı maddenin ikinci fıkrasında “Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Bu dava dosyası arasında teknik bilgisine başvurulan bilirkişiler hakkında kasten gerçeğe aykırı rapor düzenlemekten ... Asliye 2. Ceza Mahkemesine 2012/15 E. sayı ile dava açılmış olup dava halen derdesttir. 375. maddenin 1/f bendi uyarınca yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilmesi için, bilirkişiler hakkında açılan dava sonucunda mahkumiyet kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi gerekmektedir. Davacı taraf ayrıca Gezici Arazi Kadastro Mahkemesi"nin 1956/92 E. - 1959/11 K. ve 1956/94 E. - 1959/12 K. sayılı kesinleşmiş ilamlarına da dayanmış ise de, anılan davalar yargılamasının yenilenmesi istenen dava dosyası arasında davacı taraflarca ileri sürülmüştür. Ayrıca dayanılan davalar, yörede yapılan ... kadastro işlemine ilişkin olarak sürülebileceği, oysa yargılamasının yenilenmesi istenen davanın, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. madde uyarınca yapılan vasıf ve mülkiyet değişikliğine yol açmadan fenni hataların düzeltilmesi çalışmasının iptaline ilişkin olduğundan, davaların konusunun farklı olduğundan kesin hüküm oluşturmadığı gözetilerek HMK"nun 375. (HUMK"nun 475.) maddesinde tahdidi olarak belirtilen sebeplerden hiç birisi gerçekleşmediğinden yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacı ve katılandan alınarak davalı ... Yönetimine verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.