
Esas No: 2010/11081
Karar No: 2010/12101
Karar Tarihi: 23.11.2010
Tapu Sicil Kaydının Düzeltilmesi - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/11081 Esas 2010/12101 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2010/11081 E., 2010/12101 K.
1. Hukuk Dairesi 2010/11081 E., 2010/12101 K.
- TAPU SİCİL KAYDININ DÜZELTİLMESİ
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1007 ]
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 1025 ]
- 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 101 ada 240 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyonunca dava dışı S... K... ve A... K... adına tespit ve tescil edildiğini, davalı A... tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasında kesinleşen karar gereğince taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesine rağmen tapu sicil müdürlüğünce taşınmazın hatalı olarak davalı adına tescilinin yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın S... K...ve A... K... adına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Selda Özer"in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, sicil kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 101 ada 240 parsel sayılı taşınmazın 24.08.2004 tarihinde kadastro komisyonunca S... O... ve A... K... adına tespit edildiği, A... O... tarafından Kadastro Mahkemesine açılan dava neticesinde Demre Kadastro Mahkemesinin 2008/8 E. 2008/11 sayılı kararı ile A... O... davasının reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Ne varki, tapu müdürlüğünce mahkeme kararı gözardı edilerek hataen A... O... adına sicil oluşturulduğu görülmektedir.
Davacı, mahkeme kararının hatalı olarak sicile yansıtıldığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 1025 ve 1007. maddesine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar tapu iptal ve tescil isteme hakkı kayıt maliki veya onun mirasçılarına ait ise de; Hazinenin Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumlu olup, eldeki davayı açmakta hukuki yararının da bulunduğu kuşkusuzdur.
Böyle bir durumda; asıl kayıt maliklerinin tapu sicil tüzüğünün 85. Maddesi uyarınca işlem yapılmasını sağlamaları mümkün olduğu gibi doğrudan dava açmak suretiyle tapu kaydının düzeltilmesini istemelerine yasal bir engel yoktur.
O halde, davanın kadastro mahkemesince lehine tescil kararı verilenlere bunlar ölmüşlerse mirasçılarına ihbar edilmesi, dava açmaları halinde eldeki dava ile birleştirilmesi ve yürütülmesi zorunludur.
Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan hususların yerine getirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.