Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10097
Karar No: 2015/893

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10097 Esas 2015/893 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/10097 E.  ,  2015/893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kesinleşmiş ... kadastrosu ve 2/B uygulamasına dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayılı hüküm; Dairemizin 11.10.2011 gün ve 2011/10146-11354 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, Süresinden sonra ... tarafından ve süresi içinde katılan ... Yönetimi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Kadastro sırasında Yukarı ... Mahallesi 6 ada 3 parsel sayılı 81.119 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 22.048 m² yüzölçümlü Şubat 1955 tarih 172, Eylül 1962 tarih 20, Ağustos 1958 tarih 789 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak tarla niteliğiyle ... ve müşterekleri adlarına tespit ve tescil edilmiş, 24.07.1987 tarihinde yapılan 2981 sayılı Kanun uygulaması sonucu dava konusu 149 ada 1 sayılı parsel de içinde olmak üzere 137 ilâ 158 adalarda bir çok ifraz parselleri oluşturulmuştur.
    Çekişmeli 149 ada 1 sayılı parsel sayılı 500,10 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2.11.2004 gün ve 2004/636-1457 sayılı kararı uyarınca davalı ... adına tapuya tescil edilmiş, beyanlar hanesine 13.05.1993 tarihinde "ormanda kaldığı " ve "7.7.1994 tarihinde 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca ... rejimi dışına çıkarıldığı" şerhleri konulmuştur.
    Davacı ..., 149 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının kadastro sınırları içinde yaklaşık 9/10"nuna tekabül eden bölümünün 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile ... adına ... rejimi dışına çıkarıldığından tapu kaydının iptal edilerek ... adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, ... tarafından açılan davanın kabulüne, bilirkişiler tarafından düzenlenen 21.05.2008 tarihli krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen 53 m2"lik bölümünün halen kesinleşen ... kadastro sınırları içinde kalması nedeniyle tapu kaydının iptali ile ... niteliği ile ... adına tapuya tesciline, geriye kalan 447,10 m2"lik bölümünün 2/B şerhli olarak davalı üzerinde bırakılmasına ilişkin 30.12.2008 gün ve 2006/380-685 sayılı karar, davacı ... ve davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından 20.10.2009 gün ve 2009/10924-15374 sayılı karar ile bozulmuştur.
    Bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılama sırasında, ... Yönetimince parselin kesinleşmiş ... kadastrosu sınırları içinde kaldığı gibi hükmen ... olarak tesciline karar verildiği, bir bölümünün ... Belediyesine Park ve rekreasyon alanı olarak 49 yıllığına kiraya verildiğinden söz ederek, tapu kaydının iptali ve ... niteliğiyle ... adına tapuya tescili istemiyle davaya katılınmıştır.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak, davaların kabulüne; çekişmeli 149 ada 1 sayılı parselin daha önceki kararda söz edilen 53 m² bölümü ile 447,10 m² yüzölçümündeki diğer bölümü olmak üzere tamamının davalı adına olan tapu kaydının iptaline ve ... niteliğiyle ... adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 11.10.2011 gün ve 2011/10146-11354 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Bu kez davacı ... vekili ve katılan davacı ... Yönetimi vekili Daire bozma kararının kaldırılarak hükmün onanması istemiyle Daire bozma kararının düzeltilmesini istemiştir.
    1) ... vekilinin karar düzeltme istemi yönünden;
    Dairemiz kararı davacı Hazineye 30.03.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, 20.04.2012 tarihinde karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
    (6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla) HUMK’nın 440/I. maddesi uyarınca karar düzeltme istem süresi 15 gün olup, bu süre geçirildiğinden, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin süre aşımı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) ... Yönetimi vekilinin karar düzeltme istemine gelince;
    Dairece, düzeltilmesi istenen 11.10.2011 gün ve 2011/10146-11354 sayılı bozma kararında “...çekişmeli parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ... tahdidi içinde bırakıldığı, yörede 1991 yılında yapılan 2/B uygulamasında parselin krokisinde (A) harfi ile gösterilen 53 m² bölümünün ... sınırları içinde aplike edildiği, (B) harfi ile gösterilen 447,10 m² bölümünün ise nitelik kaybı nedeniyle ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığı, (B) bölümünün ... niteliğini yitirdiği, tarım alanı niteliğinde olduğu, eylemli ... niteliğinde olmadığı, bu nedenle 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi gereğince tekrar ormana ithal edilecek yerlerden olmadığı, bu tür yerler için ... Yönetiminin dava açmakta hukukî yararı bulunmadığı gibi, Hazinenin bu yerin ... niteliğiyle tescili isteminin de bulunmadığı, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4 madde hükmüne göre kullanım durumuna göre bu yerin kadastrosunun yapılıp satışı gündeme gelebileceğinden, çekişmeli taşınmazın ... niteliği yerine 2/B gereği ... adına ... sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tescilinde davalı gerçek kişinin yararının bulunduğu, hâkimin HUMK" nın 74. maddesi (HMK"nın 26. maddesi) gereğince dava ile bağlı olduğu, gözetilerek Hazinenin davasının tamamen, ... Yönetiminin ise çekişmeli parselin (A) harfi ile gösterilen 53 m² yüzölçümündeki bölümüne ilişkin davasının kabulüyle, çekişmeli parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün ... niteliğiyle, (B) harfi ile gösterilen 447,10 m² bölümünün ise 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla ... adına ... sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle ... adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir...” denilerek hüküm bozulmuş ise de, Daire kararı maddi yanılgıya dayalı olarak verilmiştir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1943 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, 1965 yılında genel arazi kadastrosu, 1981 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen ... kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunun 2. Madde uygulaması, 04.01.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmakta, olup ... Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 29.12.1995 gün ve 1994/18-1007 sayılı kararı ile çekişmeli 149 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... niteliğinde ... adına tesciline karar verilmiş ve hüküm 28.09.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Bu davanın tarafları ... Yönetimi ve Hasan Uzungil olup, davanın konusu taşınmaz ise, Yukarı ... Mahallesi 149 ada 1 parsel sayılı taşınmazdır. ... Yönetimince taşınmazın ... tahdidi içinde kaldığı ve 3302 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2/B madde çalışmasında da ... içinde kaldığı gerekçesiyle dava açılmış ve mahkemece de, taşınmazın ... tahdidi içinde kaldığı, daha sonra yapılan ... tahdidi uygulamasında da ... sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Asliye 5. Hukuk Mahkemesinde görülen dava hakkında karar verildikten sonra, ancak kesinleşmesinden önce davacısının ..., davalısının ise Hasan Uzungil olan ... Sulh 1. Hukuk Mahkemesinde, ... 2. Noterliğince düzenleme şeklinde düzenlenen 09.09.1997 tarih ve 35471 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açılmış ve davalı tarafından kabul edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin 29.11.2004 tarihinde kesinleşmiş ve taşınmaz tapu kaydında ... adına tescil edilmiştir. Ne var ki, 149 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, 10.02.1994 gün 818 yevmiye numarası ile Asliye 5. Hukuk Mahkemesi"nin 1994/18 E sayılı dosyasında davalı olduğuna ilişkin ve 24.01.1996 tarih ve 323 yevmiye numarası ile İcra İflas Kanunu 28. madde uyarınca da davanın sonucu hakkında şerh konulmuş olup, gerek Sulh
    1. Hukuk Mahkemesi"nde davanın açıldığı tarihte gerekse bu mahkeme kararının tapu kaydında infazı sırasında aynı şerhler bulunmakta olup, bu şerhlerin niteliği tasarruf yetkisini kısıtlayan şerhler niteliğindedir. TMK"nın 1010. maddesi uyarınca tasarruf yetkisi kısıtlamaları şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapu sicili aleni olup, ilgilinin tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan şerhleri bilmediği düşünülemeyeceği gibi, kişi tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan yükümlülükler ile davalı taşınmazı almış ve kabul etmiştir. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın ... niteliğiyle tesciline ilişkin olarak 28.09.2009 tarihinde kesinleşen ... Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 29.12.1995 gün ve 1994/18-1007 sayılı kararının, davalı ..."un önceki malik ve Asliye 5. Hukuk Mahkemesi"nde görülen davanın davalısı Hasan Uzungil"in akdi halefi olduğundan, katılan ... Yönetimi ile davalı ... arasında kesin hüküm oluşturduğu, taşınmazın vasfının ... olduğu ve ... tahdidi içinde kaldığının davanın tarafları arasında kesinleştiği, kesin hükmün olumsuz dava şartı olup istem olmasa bile re"sen nazara alınması gerektiği, dava konusu taşınmazın niteliğine ilişkin de davacı Hazinenin temyizi veya karşı koyması bulunmadığından, Dairece maddi hataya dayalı verilen bozma kararının kaldırılarak mahkeme hükmünün onanması gerekmiştir. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri uyarınca davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunamayacağından, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin süre aşımı yönünden REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; katılan davacı ... Yönetiminin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 11.10.2011 gün ve 2011/10146-11354 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA ve mahkemenin 27.01.2011 gün ve 2010/553-8 sayılı kararının, hüküm bölümünün 3, 4 ve 5 numaralı bendlerinin hükümden çıkartılmasına ve bunun yerine 3 numaralı bent olarak "" 3- 3402 sayılı Kanuna 6099 sayılı Kanun ile eklenen 36/A maddesi ile geçici 11. maddesine göre, davacı ... ve katılan ... Yönetiminin yaptığı tüm yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve aynı kanun hükmü gereğince davacı ... ve katılan ... Yönetimi yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına"" ibarelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi