3. Hukuk Dairesi 2021/3866 E. , 2021/7208 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasına dair Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03/11/2015 günlü ve 2014/592 E. -2015/418 K. sayılı hükmün onanması hakkında Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 14/03/2019 günlü ve 2017/563 E. -2019/3329 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmesinden sonra, davacı vekilinin 10/07/2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmesi üzerine, dairece verilen 21/10/2020 tarihli 2020/8718 E. -2020/5979 K. sayılı ilamı ile davadan feragat hakkında ek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi ile, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen ek kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; üniversitenin sürekli büyüdüğünü ve kampus alanındaki yapılaşma ve ağaçlandırma alanlarının tamamının mülkiyetini veya kullanım hakkını devralıp taşınmazlar üzerinde devir amacına uygun olarak bina inşaatları ve ağaçlandırma işlerinin yapıldığını, kampüs üzerindeki bir kısım taşınmazların hazineye ait olduğunu ve üniversite lehine 49 yıllığına irtifak hakkının tesis edildiğini, taşınmazın 10 yıllığına kiralandığını, irtifak hakkı bedeli olarak toplamda 4.319.228,60 TL ödendiğini, davalı tarafça 2014-2015 dönemi için 5.159.422,63 TL talep edildiğini, oysaki irtifak hakkı bedelinin 983.968,80 TL olduğunu, buna göre davalının 4.175.543,83 TL fazla talepte bulunduğunu ileri sürerek, davalıya 4.175.543,83 TL borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 4.175.453,83 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile asıl borç tutarının 983.968,26 TL olduğunun tespitine, karar verilmiş; hükmün, davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 14.03.2019 tarih, 2017/563 Esas, 2019/3329 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, davalının karar düzeltme isteminde bulunması üzerine, Dairemizin 21.10.2020 tarih, 2020/8718 Esas, 2020/5979 Karar sayılı ilamı ile davacının davadan feragat etmesi sebebiyle HMK’nın 201/3. maddesi gereği davadan feragat hakkında ek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş, mahkemece 03.12.2020 tarihli ek karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davalı idarece vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T."nin 13. maddesinde; “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri ile onikinci maddenin birinci fıkrası,onaltıncı maddesinin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” düzenlemesinin yanı sıra tarifenin 6. maddesinde, "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz." düzenlenmesi bulunmaktadır.
Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır. Somut olayda, dava açılırken dava değeri 4.175.453,83 TL gösterilmiş, davacı Üniversite harçtan muaf olması sebebiyle harç yatırmamıştır.
Davadan feragatin, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra gerçekleştiği ve Mahkemenin kanaatinin aksine davalı vekilinin açıkça vekalet ücretinden vazgeçmediği de nazara alındığında, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca, davalı lehine 4.175.453,83 TL olarak belirtilen dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmolunması gerekirken; davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 03.12.2020 tarihli ek kararın hüküm kısmının dördüncü bendinde yer alan “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince 130.379,54 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,” fıkrasının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.