Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/3898
Karar No: 2006/12278
Karar Tarihi: 13.11.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3898 Esas 2006/12278 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/3898 E.  ,  2006/12278 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     : Çorlu İş Mahkemesi
    Tarih               : 31.10.2005
    No                   : 69-770  

    Davacı  davalılardan işverene ait işyerinde Mayıs 1973-Temmuz 1992 ve Ekim 1996- Ocak 2000 yılları arasında geçen çalışmalarının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ile davalılardan kurum  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalı kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Davacı U. B. San A.Ş ye ait iş yerinde Mayıs 1973-Temmuz 1992 tarihleri arası ve Ekim 1996- Ocak 2000  tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tesbitini istemiştir. Mahkemece istek, tanık sözlerine dayanılarak kısmen hüküm altına alınmıştır. Davacının Mayıs 1973-Temmuz 1992 tarihleri arasındaki süreye dair talebin hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeni ile reddine dair karar yerinde ise de  Ekim 1996- Ocak 2000 tarihleri arasındaki süreler yönünden verilen karar eksik araştırma nedeni ile usul ve yasaya uygun değildir.
    Gerçekten; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verilmediği ve  yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten  dinlenen tanıklar davacıyla birlikte aynı dönemde çalışan  işverenin 1992 yılı  bordrolarında kayıtlı kişi olmadığı gibi komşu veya benzer işi yapan  ve işverenin kayıtlarına geçmiş bir kişi de değildir. Her ne kadar, dinlenen tanıklar davacı ile birlikte çalıştıklarını beyan etmişlersede tanıklıkları 1973-1992 dönemine ilişkindir.   Bu bakımdan, tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olaylara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır.
    Yapılacak iş; temin olunan 1992 yılı bordrosunda adı geçen kişilerin mümkün olmadığı takdirde de  zabıta  marifetiyle tespit edilecek işyerine  1996-2000 tarihlerinde  komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; bu kayıtları getirtilerek  çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular  göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya  aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya  iadesine, 13.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi