Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/123
Karar No: 2015/913
Karar Tarihi: 25.02.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/123 Esas 2015/913 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/123 E.  ,  2015/913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi temsilcisi ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... ve ... ...’dan 28/06/1950 tarih ve 1922 sayılı satış vaadi sözleşmesi ile müşterek muris...’den gelen 22 parça taşınmazdaki hak ve paylarını satın aldığını ileri sürerek bu payların adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece 1978 tarih 3 ve 6, aynı tarih 4 ve 9, aynı tarih 3 ve 8, aynı tarih 4 ve 11 ile aynı tarih 4 ve 10 numarada kayıtlı tapulu taşınmazlar yönünden davanın reddine, diğer tapulu ve tapusuz yerlerle ilgili tapu iptal ve tescil talepleri atiye terke edildiğinden bu taşınmazlarla ilgili esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafında temyiz edilmekle, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 1990/5395 E. - 1991/2309 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “İncelenen dosyada yer alan veraset belgesi, satış vaadi sözleşmesi tapu kaydı ve tüm dosya kapsamına göre satış vaadinin iştirakçiler arasında yapıldığı gözlemlenmiştir. ... ... ile ... müşterek muris...’in mirasçısı olduğundan iştirakçiler arasında yapılan satış vaadi sözleşmesi geçerlidir ve ifa kabiliyeti vardır. Taşınmazlardan 5 parça dışındakilerin geleceği bırakılmış olması nedeniyle mahkemenin o parçalara yönelik hükmü doğrudur. Ancak iştirakçiler arasında yapılan satış vaadi sözleşmesi geçerli olduğundan bu yolda araştırma yapılarak koşulları gerçekleştiği takdirde beş parça için davanın kabulü gerekirken aksi düşüncelerle ve taraflarca dayanılmayan sebepler esas alınarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı"na değinilmiştir. Bozma sonrası çekişmeli taşınmazlar hakkında;
    1. Yeşilyurt Köyü 137 ada 63 parsel ve 20050 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Şubat 1978 tarih 10 nolu tapu ve 792 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    2. 137 ada 64 parsel ve 9350 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Şubat 1978 tarih 10 nolu tapu ve 792 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    3. 137 ada 12 parsel ve 3175 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Mart 1931 tarih 45 nolu tapu ve 729 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    4. 137 ada 41 parsel ve 1000 m² yüzölçümüyle, bahçe niteliğiyle (Mart 1931 tarih 50 nolu tapu ve 765 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    5. 139 ada 206 parsel ve 6070 m² yüzölçümüyle, bahçe niteliğiyle (Şubat 1978 tarih 6 nolu tapu ve 197 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    6. 116 ada 9 parsel ve 1002 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Mart 1931 tarih 48 nolu tapu ve 709 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.).
    7. 136 ada 35 parsel ve 7806 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Mart 1931 tarih 46 nolu tapu ve 828 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    8. 136 ada 37 parsel ve 4453 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Mart 1931 tarih 46 nolu tapu ve 828 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    9. 146 ada 3 parsel ve 4791 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Şubat 1978 tarih 7 nolu tapu ve 324 numaralı vergi kaydı uygulanmıştır.),
    10. 133 ada 8 parsel ve 1975 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Şubat 1978 tarih 9 nolu tapu ve 1156 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    11. 131 ada 26 parsel ve 1173 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Şubat 1978 tarih 8 nolu tapu ve 885 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    12. 141 ada 33 parsel ve 4734 m² yüzölçümüyle, bahçe niteliğiyle (Mart 1931 tarih 55 nolu tapu ve 276 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    13. 141 ada 34 parsel ve 5129 m² yüzölçümüyle, bahçe niteliğiyle (Mart 1931 tarih 55 nolu tapu ve 276 nolu vergi kaydı uygulanmıştır.),
    14. 141 ada 40 parsel (hükümde 146 ada 40 parsel olarak yazılmıştır.) ve 5730 m² yüzölçümüyle, bahçe niteliğiyle (Mart 931 tarih 47 nolu tapu ve 279 numaralı vergi kaydı uygulanmıştır.),
    15. 161 ada 4 parsel ve 1020 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle (Mart 931 tarih 58 nolu tapu kaydı uygulanmıştır.),
    16. 166 ada 3 parsel ve 25162 m² yüzölçümüyle, tarla niteliğiyle ( Mart 931 tarih 51 nolu tapu kaydı uygulanmıştır.),
    kadastro tutanağı tutulmuş olması nedeniyle dosya kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Kadastro mahkemesine devredilen Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/116 Esas sayılı dosyasında (Kadastro Mahkemesinde 1998/1 Esasına kaydı yapılmıştır.) davacılar ...ve arkadaşları davalılar ... ve arkadaşlarına yönelik açtıkları davada Mart 931 tarih 45, 46, 47, 48 ve 55 numaralı tapu kaydını hudutlarının ve miktarlarını düzeltilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra davacının davasının kısmen kabul ve reddi ile davaya konu 137 ada 63, I39 ada 206, 141 ada 33, 116 ada 9 ve 136 ada 35 nolu parsellerin davacı adına tespit ve tesciline, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden davacının davasının vazgeçme ve... mirasçıları ... ... ve ... arasındaki taksim ve 146 ada 3 nolu parsel yönünden muris ..."in bağışı olgusu nedeniyle reddine, 146 ada 3 nolu parselin ve İsmail mirasçıları ... ... ve ... arasındaki taksim, vazgeçme ve muris ..."in bağışı olgusuna dayalı olarak 133 ada 8, 131 ada 26, 137 ada 12, 41 ve 64, 141 ada 34. 146 ada 40, 146 ada 3, 161 ada 4, 166 ada 3, 136 ada 37 nolu parsellerin vazgeçme ve İsmail mirasçıları ... ... ve ... arasındaki taksim olgusuna dayalı olarak ... ..."nin manevi evlatları ve mirasçıları olan Himmet mirasçıları adına nüfus kayıtlarına göre hesap edildiği şekilde her parsel için ayrı ayrı olmak üzere 12 pay kabul edilerek 4 payın davalı ... (Yurdakul), 4 payın ...(...) ve birer paydan 4 payın ... kızı ölü ... mirasçıları ..., ... ..., ... (...) ve ... (...)"a ait olmak üzere tespit ve teciline, birleştirilen 1985/116 E. ve 1991/371 K. ile 1998/1 E. ve 1998/23 K. sayılı tapuda miktar ve hudut tashihi davasına konu ve yukarıda geçen taşınmazlara ait miktar ve hudutlarının keşfen de doğrulanan kadastro tespit harita ve krokilerindeki gibi olduğunun tespitine ve haklarında hüküm verilmekle başkaca hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili Av. ..., davalılar ..., ..., ... ve Ülkü ... vekili Av. ..., davalı ... Yönetimi temsilcisi Zekeriya Kısa, davalı ... ve davalı ...tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemenin 12/08/2010 tarihli ek kararı ile ... Yönetiminin temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine, temyiz edenler Av. ..., Av. ... ve ...’in temyiz harç ve masraflarının tamamlanması için verilen kesin süreli muhtıraya rağmen süresinde yerine getirilmemiş olmakta temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 03.05.1969 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, daha sonra 01.03.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    1) Davalı ... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden;
    Davalı 25/08/2009 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş, daha sonra 29/01/2010 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini açıklamıştır.
    6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1086 sayılı HUMK’nın 432/4. maddesi gereği mahkemesince ancak temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Temyiz istemini incelemek Yargıtay"ın görevi olduğu gibi, temyizden feragat talebini değerlendirmek de Yargıtay"ın görevidir. Mahkemesince feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilemez. Bu nedenle, mahkemenin 12/08/2010 tarihli ek kararının ... Yönetimi yönünden kaldırılmasına ve feragat nedeniyle davalı ... Yönetiminin temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı ...’un temyiz itirazlarına gelince,
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Asliye Hukuk Mahkemesindeki dava nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiği halde, bu tür davalarda yasal hasım olan Hazine davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadığı gibi yöntemince ... araştırması yapılmamıştır.
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde ilk ... kadastrosu, seri bazda 1967 yılında yapıldığına ve davanın devamı sırasında 2007 yılında yapılan ... kadastrosu ise dava nedeniyle kesinleşmeyeceğine göre, davalı taşınmazların niteliğinin eski tarihli memleket haritası ve elde edildikleri hava fotoğrafları, amenajman planı ve eylemli durumları dikkate alınarak belirlenmesi gerekmekte olup mahkemece böyle bir araştırma yapılmamıştır.
    Mahkemece öncelikle, Hazine davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, çekişmeli taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları, uygulanan vergi kayıtları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, 1967 ve ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi bir harita ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak
    dosyaya eklenmeli; fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak 1967 tarihli ... tahdit haritası ile 2007 tarihli ... kesinleşmemiş tahdit ve 2/B haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; dayanak tapu kayıtları, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı, ... veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının zilyetlikle kazanılıp kazanılmayacağı değerlendirilmeli; taşınmazların ... sayılmayan yerlerden olduğu, tapu kapsamında kaldıkları veya miktar fazlasının zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu belirlenmesi halinde tüm deliller birlikte değerlendirip, temyizi konu kararı sadece Nilüferin temyiz ettiği gözönünde bulundurulup usulü kazanılmış haklar dikkate alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1)Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenle, davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İki numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı Nilüfer Akkuş’un temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi