15. Ceza Dairesi 2018/1281 E. , 2018/8822 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın.... Tic. Ltd. Şti. adına senet düzenleme yetkisi bulunmadığı halde, kendisini alacaklı, adı geçen şirketi borçlu olarak gösterdiği 15.000 TL ve 50.000 TL bedelli iki adet senet düzenleyip, ciro ederek katılan ...’e borcuna karşılık verdiği, senetlerin ödenmemesi nedeniyle bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
Sanık savunmasında, " ..şirketin başkasına verdiği çekler şikayetçilere geçmiş, o dönem şirketin durumu iyi olmadığı için ödenemedi, bu nedenle senet istediler, şikayetçi ..."e şirketi temsil yetkimin olmadığını, ancak kendi adıma senet verebileceğimi söyledim, onun isteği üzerine iki adet senedi düzenleyip verdim, ....senedin dayanağı çeklerle ilgili borç ödendi, çek borcunu ödediğimiz kişinin, şikayetçiye senet borcunu ödemesi gerekirdi..." şeklindeki savunması, şikayet dilekçesi ekinde suça konu senetler dışında iki adet çek fotokopisinin de eklenmiş olması ve katılan vekilinin, 22/10/2013 günlü duruşmada "bizim gerek ... ile gerekse şirketle alacak borç ve ticarete ilişkin sunacağımız delil yoktur, senet alınmıştır, bu senet nedeniyle şikayetçiyiz" şeklindeki beyanı karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi amacıyla; önceden doğan bir borç nedeniyle sonradan sahte senet düzenlenip verilmesi halinde, borç daha önce oluştuğundan dolandırıcılık suçunun hile unsurunun gerçekleşmeyeceği bu nedenle; suç tarihinden önce.... San. Tic. Ltd. Şti. ile katılan arasında bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve suça konu senetlerin, şikayet dilekçesi ekinde fotokopileri yer alan çekler ya da başka bir sebeple önceden doğan bir borç nedeniyle verilip verilmediği katılandan da sorularak araştırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.