20. Hukuk Dairesi 2014/8155 E. , 2015/934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... İli, ... Köyü 133 ada 24 parsel sayılı 3906 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve bağ niteliği ile ... adına tesbit edilmiş ise de, Hazinenin, kadastro komisyonuna itirazı üzerine 03.11.2011 tarihli komisyon kararı ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 3402 sayılı Kanunda açıklanan zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği iddiasıyla, tesbitin iptali ile taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır. Müdahil ... ..., taşınmazın 1963 yılında murisi ... ...ye satıldığı iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/01/2014 gün ve 2013/8678 - 132 sayılı kararı ile davacı yararına bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, çekişmeli taşınmazda 5-7 yaşlarında bağ çubukları ve meyve ağaçları bulunduğu, zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan ziraatçı bilirkişi raporunda taşınmazın öncesinin bağlık olduğu belirtildiği halde, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı açıklanarak çelişki oluşturulmuş, yerel bilirkişiler tarafından bu yerin Ökkeş Değirmenci"den kaldığı, sonradan davacı ..."in sahiplendiği, bütün çevre önceden bağlık iken hastalık nedeniyle kuruduğu, sonradan yeniden bağ dikildiği, ancak, kimin diktiğini bilmedikleri açıklandığı halde, bu konular açıklığa kavuşturulmamış, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve dayanakları, davalı olanların dava dosyaları getirtilerek bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, tesbit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 veya 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritası, topografik fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro haritaları, komşu parsellere ilişkin kadastro tesbit tutanak ve dayanakları, davalı olanların dava dosyaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında bir uzman ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası
ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazın miktarı ve konumuna göre 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince ... içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı, ... içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilmeli; ziraatçı bilirkişiden zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığını açıklayan rapor alınmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır." denilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra; davanın kabulüne, çekişmeli 133 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tesbitinin iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Dava konusu yerde; 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan ... kadastrosu 22.09.1996 tarihinde, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan ... kadastro düzeltme çalışmaları 03.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz, ... kadastro sınırı dışında kalmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 25/02/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.