20. Hukuk Dairesi 2014/6550 E. , 2015/951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve ... ile davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 21 parsel sayılı (104 ada 1 parsel sayılı, 122499,51 m² yüzölçümlü) 122480 m² yüzölçümündeki taşınmaz, miras yolu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve vergi kaydına dayanılarak ..., ... ve arkadaşları adlarına, 648 parsel sayılı (yeni 104 ada 2 parsel, 40268,65 m² yüzölçümü) 41200 m² ve 31 parsel sayılı (yeni 104 ada 9 parsel, 52291,56 m² yüzölçümü) 54560 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydına dayanılarak ve miktar fazlasına Hazine şuyulandırılarak ..., ... ve müşterekleri adlarına tespit olunmuştur.
Davacı gerçek kişiler; 21 ve 648 sayılı parsellerin kendilerine ait olduğu, 21 sayılı parselin hudutlarının yanlış tespit edildiği, 648 sayılı parselin ise, hem hudutlarının hem de hisse dökümlerinin yanlış yapıldığını iddia ederek dava açmıştır.
Davacı ...; 21 parsel sayılı taşınmazın Hazinenin tapulu yeri olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Davacı gerçek kişilerin ve davacı Hazinenin komisyona yapılan itirazları red edilmiştir.
Mahkemece, ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra, Hazinenin davasının reddine, davacı gerçek kişilerin davasının kabulüne, yapılan tespit ve komisyon kararlarının iptali ile 31 numaralı parselin yüzölçümünün 33840 m² olarak tespit tutanağında gösterilen hissedarlar adına tapuya tesciline (ve komisyon kararındaki gibi), 21 numaralı parselin yüzölçümüde daha az olduğundan ve 648 numaralı parselden bir kısım yeri içersine almış olduğundan 21 numaralı parselden fen bilirkişi krokisinde gösterildiği miktar düşülerek 108900 m² olarak tespit tutanağında gösterilen hisseleri nispetinde hissedarları adına tapuya tesciline, 648 sayılı parselin yüzölçümünün 41320 m² olmayıp fazla olduğu 21 ve 31 numaralı parsellerden bir kısım yerin bu parselin dahilinde bulunması lazım geldiği anlaşıldığından ve hisse miktarlarının da bilirkişi raporunda gösterilen olması icap ettiğinden adı geçen parsel hakkında itirazın kabulü ile yüzölçümünün 74800 m² olarak ve hisselerin tamamı da 704 hisse kabul edilerek 96 hissesinin Hazine,182 hissesinin ..., 118 hissesinin ..., 52 hissesinin ..., 24 hissesinin ..., 52 hisesinin ..., 52 hissesinin ..., 64 hissesinin Halil Yurttutan, 48 hissesinin ..., 16 hissesinin ... adlarına tapuya tesciline karar vermiş, davacı ... tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 29/03/1976 tarih ve 1975/2891 E. - 1976/4747 K. sayılı kararı ile; “dava konusu 31 ve 648 sayılı parsellin bulunduğu yerde ... tahdidinin yapılıp yaplmadığı araştırılmalı, tahdit yapılmışsa ise bu yerlerin tahdid harita mazbatasının kapsamında kalıp kalmadığı yönünden ... mühendisi aracılığıyla mahalinde gereği gibi uygulanmalı, tahdit haritasının kapsamında kaldığının tespit edilmesi halinde 766 sayılı Tapulama Kanunun 46. maddesi hükmüde dikkate alınarak haritaya değer verilerek uyuşmazlığın çözüm yoluna gidilmelidir. Taşınmazların bulunduğu yerde ... tahdidi yapılmamış ise o takdirde 6831 sayılı ... Kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin bulunan 1744 sayılı Kanunun
geçici 1. maddesinde öngörüldüğü şekilde bu parsellerin ... sayılan yerlerden olup olmadığı yönünden ... Bakınlığından gerekçeli mütalaa alınmalı,bu mütalaa yeterli görülmediği ya da ilgilisi tarafından mahkemece kabul olunabilecek bir itiraz önesürüldüğü takdirde uzman bilirkişiler aracılıyla mahallinde araştırma ve inceleme yapılmalı, nizalı parsellerin ... sayılan yerlerden olup olmadığı kesin şekilde tespit edilmeli, ... sayılan yerlerden olduğu saptanması halinde, tapulama dışı bırakılmasına karar verilmelidir. Dava konusu parsellerin ... sayılan yerlerden olmadığının saptanması halinde ise dayanılan tapu kayıtları ile komşu parsellere ait tapulama tutanaklarının dayanağı olan kayıtlar ilk meydene getiriliş tarihlerinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte getirilmeli, mahallini iyi bilen yaşlı bilirkişiler marifetiyle ve kayıt işlerinden anlayan uzman bilirkişiler huzurunda dayanılan tapu kayıtları, mahalline gereği gibi uygulanmalı kayıtlarda yazılı sınırlar bilirkişilere arazi üzerinde teker teker açıklattırılmalı ve çizdirilecek krokide sınırlar gösterilmeli,... sınırı itibariyle kayıt kapsamı miktarı ile geçerli olacak şekilde tespit olanmalıdır. Kayıt kapsamı belli edilirken davalı taraftan dayandığı miktar tezyidine ait davada Hazinenin taraf olup olmadığı dosyada getirtilmek suretiyle tespit edilmeli, o davada taraf değil ise o takdirde ilamın Hazineyi bağlamıyacağı kaydın kapsamının tesis tarihindeki miktar ve sınırlarıyla geçerli olacağı düşünülmeli ve 21 sayılı parselin Hazinenin dayandığı kaydın kapsamında kaldığı tespit edilen 27000 m²"lik kısmının ise bu parselden tefrik edilerek Hazine adına tesciline karar verilmelidir. Yetersiz araştırma ve soruşturmaya dayanılarak karar verilemez.” denilerek karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra ... Yönetimi davaya katılmış, yapılan yargılama sonunda, davacı ... yönünden davanın REDDİ, diğer davacılar ve asli müdahiller yönünden davanın KABULÜNE,
Dava konusu 104 ada 1 parsele ilişkin uygulama tutanağı ile eski 21 sayılı parselin kadastro tutanaklarında tespitin iptali ile 18/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda (1A) harfi ve kahverengi ile gösterilen 32904,99 m²"nin 104 ada 2 sayılı parsele ilişkin uygulama tutanağına eski 948 kadastro tutanağına eklenmek suretiyle yine dava konusu 104 ada 9 sayılı parsele ilişkin uygulama tutanağı ile eski 31 sayılı parselin kadastro tutanaklarında tespitin iptali ile, 18/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda (9A) ve mor renk ile gösterilen 17664,80 m²"nin 104 ada 2 sayılı parsele ilişkin uygulama tutanağına eski 648 kadastro tutanağına eklenmek suretiyle 104 ada 2 sayılı parselin (eski 648 parsel) toplam 90838,44 m² olarak toplam 1620 hisse olmak üzere 240 pay Hazine, 637 pay ... oğlu ..., 413 pay ... oğlu ..., 182 pay ... kızı ..., 84 pay ... kızı ..., 182 pay ... kızı ..., 182 pay ... kız... adlarına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu 104 ada 1 sayılı parsele ilişkin uygulama tutanağı ile eski 21 sayılı parsele ilişkin kadastro tutanağında aynı bilirkişi raporunda (1B) harfi ile gösterilen 89594,54 m²"lik kısmın ... vasfında Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
Dava konusu 104 ada 9 sayılı parsele ilişkin uygulama tutanağı ile eski 31 sayılı parsele ilişkin kadastro tutanağında aynı bilirkişi raporunda (9B) harfi ile gösterilen 34626,80 m²"lik kısmın tespit malikleri gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... ile davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı, ... sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi gereğine değinilmiş, mahkemece bu hususlar araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
Bu nedenle, mahkemece; taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı sorularak, yapılmış ise buna ilişkin tutanaklar ve harita ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ...
mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; ... kadastrosu yapılmış ise ... kadastrosuna ilişkin ... kadastro haritası ile irtibatlı kroki çizdirilmeli ve yine, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, dava konusu parsellerin ... sayılan yerlerden olmadığının saptanması halinde ise dayanılan tapu kayıtları ile komşu parsellere ait tapulama tutanaklarının dayanağı olan kayıtlar ilk meydene getiriliş tarihlerinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte getirilmeli, mahallini iyi bilen yaşlı bilirkişiler marifetiyle ve kayıt işlerinden anlayan uzman bilirkişiler huzurunda dayanılan tapu kayıtları, mahalline gereği gibi uygulanmalı kayıtlarda yazılı sınırlar bilirkişilere arazi üzerinde teker teker açıklattırılmalı ve çizdirilecek krokide sınırlar gösterilmeli, ... sınırı itibariyle kayıt kapsamı miktarı ile geçerli olacak şekilde tespit olanmalıdır. Kayıt kapsamı belli edilirken davalı taraftan dayandığı miktar tezyidine ait davada Hazine taraf olup olmadığı dosyada getirtilmek suretiyle tespit edilmeli, o davada taraf değil ise o takdirde ilamın Hazineyi bağlamıyacağı kaydın kapsamının tesis tarihindeki miktar ve sınırlarıyla geçerli olacağı düşünülmeli ve 21 sayılı parselin Hazinenin dayandığı kaydın kapsamında kaldığı tespit edilen 27000 m²"lik kısmının ise bu parselden tefrik edilerek Hazine adına tesciline karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ... ve ... ile davacı ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.