20. Hukuk Dairesi 2014/9820 E. , 2015/953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında 119 ada 12 parsel sayılı 18.290 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ..., aynı ada 14 parsel sayılı 11510 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise ..., aynı ada 15 parsel sayılı 18090 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise ..., aynı ada 17 parsel sayılı 26340 m² yüzölçümündeki taşınmaz da ... ... adına 10.01.1951 tarih 13 sayılı tapu kaydına, miras yolu ile gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, 112 ada 5 parsel sayılı 24831 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydına ve kayıt maliki ... mirasçılarının taşınmazda zilyet bulundukları belirtilip davalı olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
Tesbitten önce Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... ve arkadaşları tarafından Hazine, Köy Tüzel Kişiliği ve Hatice Imrak ve arkadaşları aleyhine açılan tescil davası tefrik edilerek görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Aktarılan dava ile davacı ... ve arkadaşları tarafından 119 ada 12, 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazların tesbitlerine yönelik olarak kadastro mahkemesine açılan davalarla ilgili dava dosyası ile birleştirilerek yapılan yargılama sonunda mahkemece davaların reddine, 119 ada 15 ve 50 parsel sayılı taşınmazların ..., aynı ada 12 parsel sayılı taşınmazın ..., aynı ada 14 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları ... ve paydaşları, aynı ada 17 parsel sayılı taşınmazında ... mirasçıları ... ve paydaşları, 112 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise ... mirasçıları Hatice Imrak ve paydaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı ...tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 18/04/2005 tarih ve 2005/1149 E. - 1177 K. sayılı kararı ile;
“Dava ve temyize konu taşınmazlardan 5 parsel sayılı taşınmaz 03.10.1995 tarihinde davalı olduğundan söz edilerek 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi hükmü uyarınca malikhanesi açık bırakılarak tesbit edildiği, davaya konu diğer 12, 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazların ise 20.05.1989 tarihinde olağan yönteme göre kadastroca tesbitlerinin yapıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Ne var ki; kadastro tesbit gününden önce taşınmazlar hakkında genel mahkemeye (eski) Medenî Kanununun 639. yeni Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tescil davası açıldığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Kural olarak; bir taşınmaz yada taşınmazlar hakkında tesbit gününden önce genel mahkemeye bir dava açılmış ve açılan bu dava derdest ise o davanın kapsamı olan taşınmazlar hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde genel mahkemenin görevi kendiliğinden sona erer. Mahkemece bu olgu gözönüne alındığında tesbit gününden önce genel mahkemeye açılan davanın görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılması zorunludur. Ne var ki; mahkemece sözü edilen dava karar numarası verilmeksizin ara kararı niteliğinde görevsizlik kararı verilerek, 12, 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan dava dosyası ile
yöntemine uygun şekilde birleştirilmeksizin dosya arasına alınmıştır. Kural olarak, görevsizlik kararları işten el çekme niteliğinde olduğu için temyizi kabil kararlardandır. Hal böyle olunca; oluşturulan görevsizlik kararının taraflarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmesi görevsizlik kararının kesinleştirilmesi zorunludur. Görevsizlik kararı kesinleşmeden kadastro hakiminin duruşma oturumunu açması hukuken olanak dışıdır. Mahkemece bu olgularda gözardı edilmiştir.
Kural olarak; tesbit gününden önce taşınmazlar hakkında açılan bir davanın varlığının belirlenmesi halinde yanılgı ile "malikhanelerinin doldurulmuş olmasının hukuksal bir değeri de bulunmamaktadır. Ne varki tutanakta yanılgı ile tesbit maliki olarak gösterilen gerçek yada tüzel kişilerin davanın tarafı olması zorunludur. Öte yandan; ... yönünden yapılan araştırma ve soruşturma da yöntemine uygun değildir. O halde; mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle kadastro tesbit gününden önce 03.02.1986 gününde genel mahkemeye açılan dava hakkında verilen görevsizlik kararı taraflarına tebliğ edilmeli, bu yolla görevsizlik kararı kesinleştirilmen, daha sonra kadastro mahkemesine 12, 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan dava dosyası ile genel mahkemeye açılan ve görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılan dava dosyası birleştirilmeli, bundan sonra 12, 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazların tesbit maliklerinin davada taraf olmalarının zorunlu olduğu da gözönüne alınmalı, taşınmazların bulünduğu bölgede ... sınırlandırılmasının yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu yönetimsel işlemin kesinleşip kesinleşmediği ... İdaresinden sorulup saptanmalı, taşınmazların bulunduğu bölgede ... sınırlandırması yapılmış ve bu yönetimsel işlem kesinleşmiş ise daha sonra ... sınırlarında 6831 sayılı ... Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2 ve aynı Kanununn 2896, 3302 ve 3373 sayılı kanunlarla değişik 2/B maddesi hükmü uyarınca değişiklik yapılıp yapılmadığı bu yönetimsel işlemlerin kesinleşip kesinleşmediği ... İdaresinden sorulup saptanmalı, bu yönetimsel işlemler yapılmış ve kesinleşmiş ise kesinleşme günlerini de gösterecek şekilde ... sınırlandırma harita ve tutanakları ile ... sınırında az, yukarıda belirtilen yasalar uyarınca yapılan değişikliklerle ilgili yönetimsel işlemlerin dayanağı harita ve eki belgeler ... İdaresinden getirtilmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi fen memuru, uzman ormancı bilirkişi, tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar ile tesbit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde taşınmazlar başında keşif yapılmalı, öncelikle tesbit gününden önce genel mahkemeye 03.02.1986 gününde açılan 1986/13 Esas sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinin, açık bir anlatımla genel mahkemeye açılan ve görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılan davanın kapsamı belirlenmeli, dava dilekçesi yerel bilirkişi yardımı uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, dava dilekçesinde davaya konu yapılan taşınmazların kadastro sırasında hangi parsel altında tesbit edildiği belirlenmeli, uyuşmazlığın birleştirilen davalar ile aktarılan davanın kapsamı ile sınırlı olarak çözümleneceği düşünülmeli, 112 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu diğer 12, 14, 15 ve 17 parsel sayılı taşınmazların gerçekten aktarılan davanın kapsamı olup olmadığı duraksamasız saptanmalı, aktarılan davanın kapsamı dışında kalan taşınmaz yada taşınmazlar var ise olağan yönteme göre kadastrolarının tamamlanması için tutanak ve eki belgelerin kadastro müdürlüğüne geri çevrileceği düşünülmeli, aktarılan davanın kapsamı olan taşınmazlar hakkında yöntemine uygun şekilde ... araştırması yapılmalı, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların göstereceği ve gösterdiği deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra yapılan araştırma sonucu 119 ada 50, 51, 47, 48, 17, 15, 49, 14, 12 ve 125 ada 3 parsel sayılı taşınmazların dava konusu edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacıların davasının kesin hüküm ve ispat edilememesi nedeni ile REDDİNE,
... Kadastro Mahkemesi’nin 13.04.1993 tarihli, 1990/83 Esas ve 1993/11 Karar sayılı ilâmı gereğince dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 50 parsel sayılı taşınmazın 5457,86 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla ...adına tapuya kayıt ve tesciline,
... Kadastro Mahkemesi’nin 13.04.1993 tarihli, 1990/83 Esas ve 1993/11 Karar sayılı ilamı gereğince dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 51 parsel sayılı taşınmazın 324,16 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla ...adına tapuya kayıt ve tesciline,
... Kadastro Mahkemesinin 13.04.1993 tarihli, 1990/82 Esas ve 1993/10 Karar sayılı ilamı gereğince dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 47 parsel sayılı taşınmazın 1161,97 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
... Kadastro Mahkemesinin 13.04.1993 tarihli, 1990/82 Esas ve 1993/10 Karar sayılı ilamı gereğince dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 48 parsel sayılı taşınmazın 2324,86 m² yüzölçümü ile ... vasfıyla ...adına tapuya kayıt ve tesciline,
... Kadastro Mahkemesinin 13.04.1993 tarihli, 1990/82 Esas ve 1993/10 Karar sayılı ilamı ve fen bilirkişilerinin 03.06.2010 tarihli raporlarının eki krokisi nazara alınarak dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 22853,17 m² yüzölçümü ile davalı ... ... mirasçıları ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1991/80 E. - 93 K. sayılı verâset ilâmına göre 12 hisse kabul edilerek 3 hissenin kızı ..., 3 hissenin kızı ..., 3 hissenin oğlu ..., 1"er hissenin vefat eden kızı ... çocukları ..., ... ... ve ... ... adına payları oranında tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
... Kadastro Mahkemesinin 13.04.1993 tarihli, 1990/83 Esas ve 1993/11 Karar sayılı ilamı ve fen bilirkişilerinin 03.06.2010 tarihli raporlarının eki krokisi nazara alınarak dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 9556,62 m² yüzölçümü ile davalı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
... Kadastro Mahkemesinin 13.04.1993 tarihli, 1990/83 Esas ve 1993/11 Karar sayılı ilamı ve fen bilirkişilerinin 03.06.2010 tarihli raporlarının eki krokisi nazara alınarak dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 2751,36 m² yüzölçümü ile davalı ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
Davacıların davasının ispat edilemediğinden reddi ile, dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... mevkiinde kain 119 ada 14 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, dava konusu bu taşınmazın kadastro bilirkişilerinin 03.06.2010 tarihli raporlarının eki krokisinde (B) harfiyle gösterilen 158,44 m² yüzölçümüne sahip alanının ... vasfıyla ...adına, ayrı parsel numarası altında, aynı raporun eki krokisinde (A) harfiyle gösterilen 11351,56 m² yüzölçümüne sahip alanın ise, davalı ... mirasçıları, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1998/347 E. - 345 K sayılı verâset ilâmı nazara alınarak 8 pay olarak kabul edilerek 2 payını mirasçısı eşi ..., 3 payını oğlu Sebehattin ... adına, 3 payının mirasçısı kızı Ergül ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
Davacıların davasının ispat edilemediğinden reddi ile, dava konusu ... İli, ... İlçesi,... Köyü, ... Mevkiinde kain 119 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 12.11.2004 tarihli taksim sözleşmesi nazara alınarak ... mirasçısı ... oğlu ... ... adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
Davacıların davasının ispat edilemediğinden reddi ile, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ...Köyü, ... Altı Mevkiinde ... 125 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi 1/2 hissesinin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1991/80 E. - 93 K. sayılı verâset ilâmındaki hisseler oranında 1/2 payının da ... ... mirasçıları adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Nusratlı Köyünde tesbit tarihinden önce 1971 yılında seri usûlle yapılıp, dava tarihinden önce kesinleşmiş olan ... kadastrosu bulunmaktadır.... Köyünde tesbit tarihinden önce 1973 yılında seri usûlle yapılıp, dava tarihinden önce kesinleşmiş olan ... kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman ... bilirkişi tarafından kesinleşmiş ... tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların kısmen ... tahdidi içinde, kısmen ... tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 25/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.