20. Hukuk Dairesi 2014/7119 E. , 2015/954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... vekili, katılanlar Hazine ve ... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 242 ada 7 ve 8, 243 ada 9, 11, 12, 13, 14, 18, 19, 35, 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde 15.11.2006 tarihinde açılan elatmanın önlenmesi ve fındık ağaçlarına verilen zararın tazmini istemiyle açılan 2006/540 sayılı davanın yargılaması sırasında 2009 yılında kadastro çalışmalarının başlaması ve çekişmeli taşınmazlara tutanak düzenlenmesi nedeniyle, görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine devredilmiş, ... Yönetimi de ... iddiasıyla davaya katıldıktan sonra mahkemece, davacıların davasının reddine, ... Yönetiminin davasının kabulüne, dava konusu taşınmazların ... niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, 19.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda (A) işaretli 926,57 m² yolun tespit dışı bırakılmasına ve 3402 sayılı Kanunun 16/B maddesi gereğince haritasında gösterilmesine, tazminat istemi yönünden davanın tefrikine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/05/2013 tarih 2013/3854 E. - 5525 K. sayılı kararı ile;
“Mahkemece, öncelikle Hazine ve tespit tutanağında adı yazılı kişiler davaya dahil edilmeli, önceki bilirkişiler dışında üç uzman ... mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, öncelikle taşınmazların tümünü birarada gösteren kadastro paftası ile yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları dava konusu taşınmazlarla birlikte çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, bu belgelere göre ... ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen ... içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı kayıt ve belgeler ile davalı iseler dava dosyaları, kesinleşmişlerse tapu kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri araştırılmalı, taşınmazlar ... sayılan yerlerden değil ise, zilyedlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, ziraat uzmanından taşınmazdaki ağaçların sayısı, kök yaşı, taşınmazdaki dağılımı, hakim ağaç türünün ne olduğu konusunda rapor alınmalı, bu şekilde toplanan delillere göre karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Hazine taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davaya konu 242 ada 7 ve 8 parsel, 243 ada 9, 11, 12, 13, 14, 35, 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar açısından davacılar ..., ... ve ..."ın davalarının reddine, asli müdahiller ... Yönetimi ile Hazinenin davalarının kabulüne, taşınmazların ... vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, davaya konu 243 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar açısından davacılar ..., ... ve ..."ın davalarının kabulüne, asli müdahiller ... Yönetimi ile Hazinenin davalarının reddine,
taşınmazların ..., ... ve ... adına veraseten iştirak halinde tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... vekili, katılanlar Hazine ve ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar ... alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir; hükme esas alınan ... bilirkişilerinin hazırladığı bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların gösterildiği konum ile fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların gösterildiği konumu farklı yerler olduğu gibi raporlar arasında da çelişki oluşmuştur. Mahkemece bu çelişki giderilmediği gibi uygulama ve araştırma da yeterli değildir. Ayrıca, davacılar tarafından sunulan tapu kayıtları usulünce keşifte uygulanmamıştır. Bu nedenle;
Mahkemece, dayanılan tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, ... kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanılan tapu kayıtları yöntemince yerel bilirkişi ve fen bilirkişi eliyle zemine uygulanmalı, hudutları yerel bilirkişişden sorulup irdelenmeli, tapu kayıtları uyuyor ise, tapu kayıtlarına 3402 sayılı Kanunun 20/B maddesi bağlamında öncelikle kapsam tayin edilmeli, tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiği kabul edildiği takdirde ise, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek sabit ve kesinleşmiş sınırdan başlamak koşulu ile kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazların kapsamı, ... veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle; yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı ve davacının dayandığı tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı anlaşıldığı takdirde davacının zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; taşınmazların ne kadar zamandır boş vaziyette olup kullanılmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle tesbit edilmeli, taşınmazların öncesinde ne şekilde tasarruf edildiği ayrıntılı biçimde açıklattırılmalı, taşınmazlar üzerinde taraflar yararına zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazların niteliği hususunda, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazlarda zilyetlik koşulları oluşmuş ve iradi terk söz konusu değil ise 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri dikkate alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, tarafların delilleri toplanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; mahkemece bozmadan sonra ve dava konusu olduğu anlaşılan krokisinde (a) harfli ve yol olarak gösterilen yerle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi ve dava konusu taşınmazların sicil oluşturulurken yüzölçümlerinin belirtilmeden infaza elverişli karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... vekili, katılanlar Hazine ve ... Yönetimi vekillerinin temyiz taleplerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harçlarının istek halinde iadesine 25/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.