MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davalı Hazine ve ... Genel Müdürlüğü tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine göre, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince... Mahallesinde yapılan kadastro çalışması sırasında, eski 2852 parsel sayılı, 233630 m2 yüzölçümlü tarla niteliği ile Hazine adına tespiti yapılan taşınmaz, 29578 ada 56 parsel numarası verilerek, 235287,84 m2 yüzölçümü ile eski 2851 parsel sayılı, 725750 m² yüzölçümlü baraj ve sahası niteliği ile ... Genel Müdürlüğü adına tespiti yaplan taşınmaz, 29578 ada 55 parsel numarası verilerek,747119 m² yüzölçümü ile tespitleri yapılmıştır.
Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazların ... sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmış, davalar birleştirildikten sonra mahkemece Hazine ve ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davaların dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddiyle mahkememezin görevsizliğine, taşınmazların yenileme tutanağında olduğu gibi tapu malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve dava dosyası görevli Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece birleştirilen dosyaların birleştirme kararları kadastro mahkemesince verildiğinden birleştirme kararının usûle uygun olmadığı gerekçesiyle 29578 ada 55 parsel yönünden dosyadan ayrılması ve mahkemesine iadesine karar verildikten sonra mahkemenin 2013/121 Esas sayılı davasının kabulü ile dava konusu 2852 pafta 56 parsel sayılı taşınmazın ... vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davalı Hazine ve ... Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu bulunmamaktadır.
Mahkemece; verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; ... Kadastro Mahkemesinin 2010/5 Esas sayılı dava dosyası ile ... Kadastro Mahkemesinin 2010/4 esas sayılı dava dosyası Kadastro Mahkemesince 2010/4 Esas sayılı dava dosyasında birleştirilmiş, 2010/4 Esas sayılı dava dosyası 18/12/2012 tarihinde görevsizlik kararı verilerek kesinleşmiş, dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince kadastro mahkemesinden gelen 2010/5 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili olarak dosyayıda sonuçlandırması gerekirken, yerinde 06/06/2013 tarihinde keşif yapılmış, keşifte ... bilirkişisi, ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde 55 ve 56 nolu parseller ile ilgili keşif yapılmış, fen elemanı ve ziraat bilirkişisi sadece 56 nolu parsel ile ilgili inceleme yapmış, ... bilirkişisi ise rapor vermemiştir. Mahkemece 09/07/2013 tarihli ara kararı ile usûl kanuna
aykırı olarak, kadastro mahkemesince birleştirilen 2010/5 Esas sayılı dava dosyası için” bu dosyadan ayrılarak mahkemesine iadesine” şeklinde karar verilmiş, son olarak da 56 nolu parsel hakkında hüküm kurulmuştur. Kadastro mahkemesince birleştirilerek gelen dava dosyasının mahkemesince ayrılması ve mahkemesine iadesi ara kararı usûl ve kanuna aykırıdır.
Tesbit edilen bu duruma göre mahkemece yapılan inceleme ve araştırma da hüküm vermeye yeterli değildir. Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi, bir ziraat bilirkişisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 55 ve 56 parsel sayılı taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi, davalı Hazine ve ... Genel Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.