11. Hukuk Dairesi 2011/15566 E. , 2013/194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/06/2011 tarih ve 2010/2119-2011/1558 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine sigortalı bulunan dava dışı bankanın .../... şubesinin bodrum katının, davalı kurumun kusuru sonucu kanalizasyon giderinin tıkanması nedeniyle kanalizasyon suyu ile dolduğunu, meydana gelen taşkın nedeniyle sigortalının zarar gördüğünü, müvekkili sigorta şirketi tarafından, sigortalısının hasar bedelinin 6.136,00 TL olarak ödendiğini, hasar bedelinin davalıdan bir yazı ile talep edildiğini, davalı tarafından ödeme yapılmaması üzerine davalı hakkında .... İcra Müdürlüğü"nün 2010/9267 takip sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, idarelerine atfı kabil kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre; sigortalı işyerinin, ana taşınmazın pis su giderine, suların geri gelmesini önleyecek çekvalf aparatının takılmadığı, dolayısıyla sigortalı işyerinde meydana gelen hasarın sigortalının kendi kusurundan meydana geldiği, davalı kurumun olayda kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, oluşan hasar nedeniyle davalı ve dava dışı sigortalının kusurlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketine sigortalı bulunan dava dışı bankanın bodrum katının, davalı kurumun kusuru sonucu, kanalizasyon giderinin tıkanması nedeniyle kanalizasyon suyu ile dolduğunu, meydana gelen taşkın sebeiyle sigortalı işyerinin zarar gördüğünü, müvekkili sigorta şirketi tarafından hasar bedelinin karşılandığını ileri sürerek işbu davayı açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda değinilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içinde mevcut bilgi ve bulgular itibari ile dava dışı sigortalıya ait işyerinde kanalizasyon sularının dolması nedeniyle hasar oluştuğu sabit olup, mahkemece sigortalı tarafından parsel çıkış bacasına çekvalf konulmayarak gerekli önlemlerin alınmadığı, bu suretle sigortalının, meydana gelen hasarda kusurlu ve sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de söz konusu hasarın oluşumunda davalının kusur ve sorumluluğu incelenip tartışılmış değildir. Bu durumda öncelikle dava konusu hasarın oluşma nedeni ve davalı kurumun, kanalizasyon hatlarının bakım ve onarımı konusunda gereken özen ve dikkati gösterip göstermediği, dosya içindeki ekspertiz raporu da göz önüne alınıp değerlendirildikten sonra, dava dışı sigortalının gerekli önlemleri almamasının ancak müterafik kusur yönünden etkili olabileceği ve varsa davalının sorumluluğu açısından illiyet bağını kesen bir faktör olmadığı dikkate alınmaksızın davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.