3. Hukuk Dairesi 2017/508 E. , 2017/9428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dilekçesinde belirttiği elektrik abonelikleri nedeniyle düzenlenen faturalarda davalının haksız olarak kayıp-kaçak bedeli tahsil ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız tahsil edilen bedellerden şimdilik 3.315,24 TL"nin her bir kesintinin ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 25.12.2015 harç tarihli dilekçesi ile talebini 52.009,76 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacının elektrik abonelikleri nedeniyle düzenlenen faturalarda davalı tarafından tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
./..
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili konularda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait 83 adet elektrik abonelik bulunduğu ve bu abonelikler nedeniyle düzenlenen faturalarda davalı tarafından tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin hesaplandığı, mahkemece de bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmiştir.
Mahkemece, davacıya ait olduğu bildirilen davaya konu aboneliklerin sayısı göz önüne alınıp, davaya konu aboneliklerin türleri (mesken mi?, ticari mi?, tarımsal sulama mı? vs.) hakkında bir araştırma ve belirleme yapılmadan, davacının bu sayıda olan aboneliği kullanıp kullanmadığı, düzenlenen faturaları ödeyip ödemediği gibi hususlar araştırılarak, davacının 6502 sayılı yasa kapsamında ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olup olmadığı olmadığı noktasında bir değerlendirme yapılarak, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.