Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/9288
Karar No: 2006/12874

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/9288 Esas 2006/12874 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/9288 E.  ,  2006/12874 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi        :  Elazığ İş Mahkemesi
    Tarih                 :  17.05.2006
    No                    :  22-129
                 
    Davacı,  Bağ-Kur sigortalılığının iptaline, 13.08.2004 tarihli tahsis talebi üzerine SSK."dan yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 25.3.1984 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve prim borcu bulunmadığının, SSK"na tabi isteğe bağlı  sigortalılığının geçerli olduğunun, SSK"na tabi sigortalı hizmetleri nedeniyle 13.8.2004 tarihli tahsis talep tarihi  itibariyle yaşlılık aylığına hak  kazandığının  tesbiti istemine ilişkindir. 
    Mahkemece  istemin kabulüne ilişkin verilen 20.4.2005 tarihli karar Dairemizin 29.12.2005 tarihli kararı ile davacının önceden başlayıp devam eden zorunlu Bağ-Kur  sigortalısı olması sebebiyle SSK isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olmadığı ve SSK"na tabi hizmetlerinin tek başına davacıya yaşlılık  aylığı bağlanmasına yeterli olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece  bozma kararına uyularak 17.5.2006 tarihli karar ile  istemin reddine karar verilmiştir.  
    Sosyal  güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup "  çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu  sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda  yer alan  düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak, isteğe  bağlı sigortalılıkta ise, 506 sayılı  Kanunun 85. maddesi uyarınca malullük, yaşlılık ve ölüm  sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için,  herhangi bir sosyal güvenlik  kuruluşuna zorunlu yada  isteğe bağlı sigortalı olmamak koşulu arandığından  isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakıştığı bu gibi uyuşmazlıklarda, anılan maddede yer alan  " sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak  çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları  günden itibaren  isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği" hükmü dikkate alınarak zorunlu sigortalılığa değer verilmek suretiyle " çakışan sigortalılık" sorunu çözüme  kavuşturulmalıdır
    Davacı isteğe bağlı  sigortalı olduğu dönemde zorunlu  Bağ-Kur sigortalısı olduğundan mahkemece istemin reddine ilişkin verilen karar bu yönüyle doğru ise de  1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesinde bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi  itibariyle sigortalılığı durdurulur.  Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını   tebliğ   tarihinden   itibaren   üç   ay   içinde  ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 103 üncü maddesinin 1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma  talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirilmiştir.
    Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak devam  eden  uyuşmazlıklarda,  tamamlanmamış  hukuki  durumlara  yeni yasa veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini  ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın değişik Ek 19.maddesi ile Geçici 26.maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir.
    Diğer yandan, her ne kadar bozma kararına uyma usulü kazanılmış hak doğurur ise de, usulü kazanılmış hakkı  ortadan  kaldıran yeni bir içtihadi birleştirme kararının çıkması,  geçmişe etkili yeni bir yasanın  yürürlüğe girmesi, usulü kazanılmış hak  gereğince uygulanması gereken yasa hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptali, maddi hataya dayalı bir bozma kararına uyma gibi  durumlar usulü kazanılmış hakkın  gerçekleşmesine  engel  olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun  2004/21-298 E. 2004/252 K., 2003/11-277 E. 2003/295 K., 2006/15-275 E. 2006/366 K., 2001/2-430 E. 2001/ 432 K., 2006/4- 519 E. 2006/ 527 K. nolu kararları da bu yöndedir.
    Davacının  davadaki isteminden prim borcunu ödeme isteği olmadığı sonucu çıktığından talebide gözetildiğinde uyuşmazlığa hüküm tarihinden önce 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın değişik Ek 19 ve Geçici 26. maddesinin uygulanacağının kabulü gerekir.  Hukuk Genel Kurulu"nun 21.6.2006 gün  ve 2006/21-363 E. 2006/ 466  K., 28.6.2006 gün  ve 2006/21-485 E., 2006/483 K. nolu kararları da bu yöndedir.
    Yapılacak iş; davacının tescil tarihi olan 25.3.1984 tarihi itibariyle sigortalılığının durdurmak, prim borcunun ait süreler sigortalılık  süresi olarak değerlendirilmeyerek davacının bu sürelere ilişkin prim borcu bulunmadığının tesbitine karar verilerek 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılığa geçerlik  tanımak, şartların oluştuğunun tesbiti halinde davacının SSK"dan yaşlılık aylığına  hak kazandığının tesbitine karar vermektir.  
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmadan  yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.   
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.11..2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.
     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi