Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1051
Karar No: 2020/7491
Karar Tarihi: 24.11.2020

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/1051 Esas 2020/7491 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2020/1051 E.  ,  2020/7491 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı, Katılma Ve Değer Artış Payı Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın ve birleşen davaların kısmen kabul kısmen redlerine karar verilmiş olup hükmün her iki taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


    K A R A R

    Davacı-birleşen dosyada davalı ... vekili, boşanmadan tefrik edilen davasında, Bulgaristan"da evlenen tarafların 1990 yılında zorunlu göçle Türkiye"ye geldiklerini, iki tarafın da çalışarak gelir elde ettiğini, davacının babasının Lüleburgaz"da iken tarafların konut ihtiyacını karşılamaları için ... Mahallesinde ev aldığını, Edirne"ye geldiklerinde bu evin satılarak ... Sitesi’nden 2 apartman dairesi hissesine kooperatif ortağı olarak girilerek edinildiğini, ayrıca 1998 yılında davacının babasının aynı kooperatife bir hisse daha alarak girdiğini, davalının kazancının ancak kendi ihtiyaçlarına yetecek derecede az olması karşısında davacının kendi kazancının yetersiz geldiği hallerde ailesinden sürekli destek aldığını, davalının Ağustos 2005 tarihinde bir takım borçların varlığına rağmen araba almak konusundaki ısrarlı tutumu yüzünden davacının 17.000,00 TL tutarındaki şahsi para ve ziynet eşyalarının bozdurularak 9.250,00 TL"de borç para temin edilerek 27.250,00 TL peşin para ile ... marka binek araç satın alındığını, alınan borç paranın ödenmesi konusunda güç duruma düşüldüğünü ve bu arada kredi kartlarının da taksitlerinin ödenmesinin zorluğu karşısında ekonomik darboğaza girdiklerini, davalı adına alınan aracın 18.000,00 TL"sinin davacının şahsi parası olarak verilmiş olması karşısında aracın davalı adına olan tescil kaydının kısmen iptali ile 1/2"sinin davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, 05.10.2012 tarihli dilekçesinde ise. araçla ilgili 15.000 TL değer artış payı alacağı ve ayrıca uygun görülecek katılma alacağının davalıdan tahsilini talep ettiklerini açıklamıştır. Aleyhine açılan birleşen dosyada ise, ..."nın davasındaki taleplerinin, kadının açtığı boşanma davasına karşı verdiği cevap dilekçesindeki taleplerle aynı olduğunu, amacın para koparmak olduğunu açıklayarak, davanın reddini savunmuştur
    Davalı-birleşen dosyada davacı ... vekili, ..."in iddialarının doğru olmadığını, kadının muayenehanesinin çekilen kredi ile değil akrabalardan alınan borçlarla açıldığını, çekilen kredinin aynı gün kadının annesinin vadeli hesabına yatırıldığını, tüm mal edinimlerinin ortaklaşa yapılan tasarruflar ve davalının yaptığı ek işlerden elde edilen artı gelirler ile sağlandığını açıklayarak, davacının haksız ve yersiz açtığı davanın reddini savunmuştur. Birleşen dosyada, yine ortaklaşa katkıdan söz ederek boşanma talepleri yanında ... adına kayıtlı bulunan evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın 1/2 hissesinin ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiş, 09.12.2010 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesinde, fazla haklarını saklı tutarak meskenden dolayı 60.000,00 TL alacağın ..."den tahsilini istediğini bildirmiştir.
    Mahkemece verilen ilk kararda, davacı ... tarafından açılan iptal ve tescil davasının reddine, birleşen dosya davacısı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 29.280,00 TL katılma alacağının ıslah tarihi olan 09.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacı ..."ya verilmesine, fazlaya ilişkin alacak taleplerinin ve faizin başlangıç tarihine ilişkin fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Her iki taraf vekilince yapılan temyiz itirazı üzerine Dairenin 01.10.2013 tarihli ve 2013/6658 Esas, 2013/13876 Karar sayılı ilamıyla asıl dava yönünden taraf delillerinin toplanması, tüm taraf delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre işin esası ile ilgili bir hüküm kurulması gerekirken, davacının talebini ıslah ettiği gözden kaçırılarak, yazılı şekilde sadece trafik kaydının iptali isteğinin değerlendirilerek redde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı, birleşen dava konusu taşınmaz yönünden davacı erkeğin sürekli ve düzenli gelir elde ettiği gözetilerek lehine katkı payı alacağı hesap edilmesi, hesaplama yapılırken davalı kadının babası tarafından verilen 5.000.00 TL"nin davalının kişisel malı olduğunun gözetilmesi, hükmedilen katılma alacağının doğru hesap edildiği ancak katılma alacağına faizin karar tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği açıklanarak hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde verilen ikinci kararda, asıl davacı ..."in başlangıçta aracın aynına ilişkin isteminin reddine, araç sebebiyle değer artış payı alacağı ve katılma alacağı isteminin kabulüyle 15.000,00 TL değer artışı payı alacağının ve 1.750,00 TL katılma alacağının tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren asıl davanın davalısı ..."dan alınarak diğer tarafa verilmesine, davalı birleştirilen dava dosyası davacısı ..."nın 7 numaralı mesken yönünden katılma alacağı isteminin kısmen kabulüne. 29.280,00 TL katılma alacağının (7 nolu mesken yönünden Yargıtay bozma ilamı göz önüne alındığında tasfiye tarihi, ilk karar tarihi olan 19.12.2012 tarihi olduğundan) 19.12.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birleşen dava dosyası davalısı ..."den alınarak diğer tarafa verilmesine, fazla istemin reddine, 7 nolu mesken yönünden 25.09.1988 ile 01.01.2002 dönemine ait davalı birleştirilen dava dosyası davacısı ..."nın katkı payı alacağı isteminin kabulüne, (30.10.2015 tarihli bilirkişi raporu Borçlar Yasasının 50 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilip, uygun bulunmakla) 5.910,9 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birleştirilen dava dosyası davalısı ..."den alınarak diğer tarafa verilmesine, hüküm altına alınanlar dışındaki taraf istemlerini tümden reddine karar verilmiştir. Her iki taraf vekillerince temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde Daire"nin 27.03.2018 tarihli ve 2016/8288 Esas, 2018/9981 Karar sayılı ilamıyla dosya kapsamındaki bilgi, belge ve beyanların incelenmesinden araç alımında davacı kadının kişisel malı kullanıldığının ispatlanamadığı, araç yönünden hükme esas alınan 30.10.2015 tarihli hesap bilirkişi heyet raporunda kişisel mal kullanılmadığının kabulü halinde hesap edilen 9.250,00 TL katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde aynı raporda kişisel mal kullanıldığının kabulü halinde hem değer artış payı hem katılma alacağı olmak üzere hesap edilen toplam 16.750,00 TL alacağa hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu işaret edilerek bu yönden hükmün bozulmasına, davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin tüm ve davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece verilen son kararda, davalı birleştirilen dava dosyası davacısı ..."nın 7 numaralı mesken yönünden katılma alacağı isteminin kısmen kabulüne, 29.280,00 TL katılma alacağının (7 nolu mesken yönünden Yargıtay bozma ilamı göz önüne alındığında tasfiye tarihi, ilk karar tarihi olan 19.12.2012 tarihi olduğundan) 19.12.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birleşen dava dosyası davalısı ..."den alınarak diğer tarafa verilmesine, fazla istemin reddine, 7 nolu mesken yönünden 25.09.1988 ile 01.01.2002 dönemine ait davalı birleştirilen dava dosyası davacısı ..."nın katkı payı alacağı isteminin kabulüne, (30.10.2015 tarihli bilirkişi raporu Borçlar Yasasının 50 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilip, uygun bulunmakla) 5.910,9 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birleştirilen dava dosyası davalısı ..."den alınarak diğer tarafa verilmesine, asıl davacı ..."in başlangıçta aracın aynına ilişkin isteminin reddine, araç sebebiyle isteminin değer artış payı ispat edilememesi sebebiyle sadece 9.250,00 TL katılma alacağı yönünden tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren asıl davanın davalısı ..."dan alınarak diğer tarafa verilmesine, hüküm altına alınanlar dışındaki taraf istemlerin tümden reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde her iki taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin tüm ve davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı lehine araç yönünden hükmedilen alacak, katılma alacağı niteliğindedir. Katılma alacağında, malların kural olarak tasfiye anındaki (TMK’mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK’mad. 232, 239/1) hesaba katılır. TMK"nin 239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay"ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi karar tarihidir.
    Somut olayda aracın bozma öncesi verilen karara en yakın tarihteki sürüm değeri üzerinden katılma alacağı belirlendiğine göre tasfiye tarihinin bozma öncesi karar tarihi olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, tasfiye tarihi olan 19.12.2012 tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekirken, bozmadan sonra verilen karar tarihi 04.09.2018 tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeple davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, gerekçeli kararın dördüncü bendinde geçen "tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren "ifadelerinin hüküm yerinden çıkartılmasına, ibarenin yerine "tasfiye tarihi olan 19.12.2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle" rakam ve kelimelerinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin tüm ve davacı-birleşen davada davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi