3. Hukuk Dairesi 2016/14782 E. , 2017/9458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin, 09/11/2009 tarihinde Akbank internet şubesinden hataen 888-0549-0036764 hesap no ve .... Iban nolu hesap sahibi davalıya 15.000 TL havale ettiğini; avukat olduğunu öğrendikleri davalı ile aralarında dava ve şahsi borcun bulunmadığını; davalıya, noter kanalı ile 11.01.2012 tarihinde tebliğ olunan, paranın iadesi talebini içerir ihtarname gönderdiklerini; paranın iade olunmaması sebebiyle, ilamsız icra takibi başlattıklarını; itirazla, takibin durduğunu belirterek; takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı tarafın, nakliye işi ile uğraşan davadışı ..."na olan borcunu, kendisi aracılığıyla ödediğini; nitekim, kendisinin de vekalet ve yargılama giderleri kesintisi yaptıktan sonra bakiye tutarı davadışı şahıs hesabına havale ettiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının, davalıya banka havalesi yoluyla 15.000,00 TL gönderdiği, davalı ile adına ödemenin kabul olunduğu savunulan davadışı ... arasında havale tarihi itibariyle vekalet ilişkisi bulunmadığı, davacı aleyhine yapılan icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra takibinin devamına, asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.02.2015 tarih ve 2014/10091 Esas, 2015/2957 Karar sayılı ilam ile "... davaya konu havalelerde davacının davalıya gönderdiği paraları niçin gönderdiği konusunda bir açıklık bulunmadığından, davacı yasal karine karşısında iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacının, dava dosyasına sunduğu deliller iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. O halde, mahkemece; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece; davanın reddine ve davacının takip konusu alacağın %20 si oranında icra nnkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İcra İflas Kanunu’nun 67/2 maddesi uyarınca alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için talebin haksız olmasının yanında takibin kötüniyetli olarak yapıldığının da ispat edilmesi gerekir. Somut olayda davacı alacaklı, takip talebindeki miktarda, takip yapmakta haksız olsa da kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Bu nedenle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın "Davacının takip konusu alacağın %20 si oranında İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesine" şeklinde olan hüküm fıkrasının 2. bendinin çıkarılması sureti ile hükmün düzeltilmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.