3. Hukuk Dairesi 2015/19901 E. , 2017/9461 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen vasiyetnameden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dava davacıları ve davalı- birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada davacı vekili; muris ....vasiyetname ile malvarlığını davalı vakfa bağışladığını, murisin ayrıca tereke gelirinin % 20"sini davacıya verilmesini vasyiet ettiğini, ancak davalı vakfın hiçbir ödeme yapmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL alacağın murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının yasal mirasçı olmadığını, vasiyetname hükmünden yararlanamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; davacıların murisin kardeşi olan ... eşi ve oğlu olduğunu, murisin vasiyetnamesinde tereke gelirinin %20"sinin davacılara verilmesi istediğini, davalı vakfın hiçbir ödeme yapmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekli; alacağın zamanaşımına uğradığını, vasiyetnamede davacılarla ilgili bir düzenleme olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile 7.043,31 TL alacağın 25/01/2011 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 7.043,31 TL alacağın 01/03/2011 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davalarda davacıların tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Birleşen davada, davalının temyiz itirazları yönünden;
Birleşen dava vasiyetnameden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Muris .... 06/09/1988 tarih ve 34991 yemiye nolu vasiyetnamasi ile taşınmazlarının 1/2 hissesini davalı vakfa, intifa haklarını ise eşi .... bırakmış, ayrıca vasiyetmenini 6. maddesinde "Vefatımda mahfuz hisseli mirasçım bulunan kardeşim... hayatta ise Medeni Kanun 453. maddesine göre terekenin net gelirinden %20"si kendisi ile birlikte oğlu.....ın eşi ....yarı yarıya verilmesini..." vasiyet etmiştir. Vasiyetnamen açılıp okunmuş ve kesinleşmiştir. Muris 29/07/1991 tarihinde, kardeşi Hüseyin... ise 06/12/1991 tarihinde vefat etmiştir.
Mahkemece terekenin gelirinin tespiti amacıyla bilirkişi raporu aldırılmış ve asıl davada talep edilebilecek alacak tutarları ayrı ayrı olmak üzere 7.043,31 TL olarak hesaplanmış, birleşen davada ise terekenin gelirinin % 10"unun verilmesi istenilen..."ın vefatı halinde, bu gelirin mirasçılarına ödeneceğine ilişkin vasiyetnamede bir hüküm bulunmadığından davacıların talep hakkı olmadığı belirtilmiştir. Mahkeme gerekçesinde; birleşen dava yönünden Hüseyin..."ın murisin öldüğü tarihte sağ olduğu, vasiyetnamede lehine hükmolunan alacağı hak etmiş olduğu, mirasçıları olan birleşen davanın davacılarının bu alacağı talep etme hakları bulunduğu kabul edilmiş ve bilirkişinin bu hususa ilişkin görüşüne itibar edilmemiştir.
Uyuşmazlık konusu; vasiyetnamenin 6. maddesindeki düzenlemenin murisin kardeşi olan ......"ın mirasçılarını da kapsayıp kapsamayacağı noktasında toplanmaktadır. Muris, ...."a terekenin %10 gelirini vasiyet etmiştir, bunu ise kardeşinin hayatta olması şartına bağlamış, kardeşi yerine yedek veya art mirasçı atamamıştır. Öyle ise, mahkemece; birleşen davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı lehine BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.