3. Hukuk Dairesi 2016/419 E. , 2017/9503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; davacının babasından intikal eden mallardan kendisine düşen Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi, Burç Köyü, 105 ada 60 parsel sayılı taşınmaza, 1993 yılında bağ tiyeği, 1998 yılında da zeytin fidanları diktiğini, 1989 yılındaki kadastro tespiti sırasında 24,300 m² olan yerde hatalı kaydırma yapılarak, bitişik 61 parselden 4430 m² miktarındaki yerin komşu taşınmaza tecavüzlü hale geldiğini, davalılardan ... tarafından açılan Gaziantep 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/558 E. 2010/38 K. Sayılı dava dosyasında müvekkilinin taşınmaza müdahalesinin menine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu nedenlerle taşınmaz maliki ve önceki maliki olan davalıların müdahalenin menine karar verilen yerde kalan ağaçlar yönünden sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek 18.000,00 TL sebepsiz zenginleşme tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında tapu kayıt maliki olduğu anlaşılan ... hakkında ise dahili dava dilekçesi vermiştir.
.Davalı ... vekili; öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davacının kendisine ait olmadığını bildiği yere ağaç dikmiş olması nedeniyle kötü niyetli olduğunu, ayrıca müvekkili davalının Gaziantep’te yaşadığını ve her hangi bir üründen faydalanmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin ağaç bedeli yönünden her hangi bir kazanımının olmadığını, dava konusu yere müvekkilinin bir müdahalesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece; davaya konu Gaziantep İli, Şahinbey İlçesi, Burç Köyü (mahallesi), 105 ada 60 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğu, aynı yer 61 nolu parselin ise ..."na 27/12/2011 tarihinde ... tarafından satıldığı ve dava tarihi itibarı ile taşınmazınn malikinin ... olduğu, Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/558 E. 2010/38 K. Sayılı dosyası dolayısı ile önceki malik olan davalı ... tarafından davacı aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verilerek, kararın kesinleştiği, el atıldığı sabit olan yerde davacının ağaçlarının bulunduğu, bu konunun çekişmeli olmadığı, ancak dava yöneltilen davalıların davaya konu yere malik olmadıkları, bu nedenle pasif husumetlerinin bulunmadığı anlaşıldığından davalılar yönünden pasif husumet nedeni ile; davaya dahil edilen Gülser Hilaloğlu hakkında ise, usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacı tarafından dikilip yetiştirilen ve davalıların taşınmazında kalan ağaçların bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
1-Davacının dahili davalı ...’e yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının diğer davalılar yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Medeni Kanunun 729/1.maddesinin yollaması ile 722/1 maddesi hükmü gereğince; "Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin ya da bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur." 723. maddesi gereğince ise; "malzeme sökülüp alınmaz ise, arazi maliki malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyiniyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar, bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir."
Gerek öğreti ve gerekse uygulama ile asgari levazım değerinin, tüm malzemenin işçilik ve bakım giderleri gözetilmeksizin, piyasadaki en düşük değerlerinden, yapım ve dikim yılı veya yıllarına göre yıpranma payı düşüldükten sonra elde edilecek miktar şeklinde hesaplanacağı da benimsenmiş bulunmaktadır.
O halde mahkemece taşınmazın ilk oluşumdan itibaren tapu kayıtları getirtilip, mahallinde üzerine uygulanmak suretiyle parselasyon sırasında kaydırma yapılıp yapılmadığı tespit edilerek davacının iyi niyetli olup olmadığı belirlendikten sonra dikilen ağaçların yaşı ve cinsi, ağaçlar dikildiğinde kimin malik olduğu ve kimin zenginleştiği belirlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.